ilki unutulmaz. ilkinde o kadar rahattım ki anlatamam.
en son bindiğimde diğer 20 uçuştan çok farklı geçti.
uçak inişe geçiyor anonsundan sonra uçak 10 saniye kadar bir şey hissettirmiyor, takip eden 5 saniyede adeta kamikazeye-gondola binmiş gibi, baş, mide, ciğer her bi şeyi resmen yerinden oynatıyordu. hani asansör aniden durunca olan şey ama çok daha şiddetlisi.
hayatımda bu kadar gerildiğim başka an olmadı sanırım.
uçakta yaklaşık 200 kişi vardı. bu 5 saniyelik periyodlar boyunca yolculardan çıkan ani bir uğultu, herkesin birbirine bakışması, bebeklerin ağlaması, tek tük duyduğum çığlıklar, teyzelerin bism.... leri...
vallaha korku filmi gibiydi. alakalı mı bilmiyorum ama hava da mükemmeldi.
o zamandan beri uçağa binemiyorum. 1000 km ye yakın yolu karayoluyla gidiyorum.
belki bu durumun bir açıklamasını bulabilirsem korkumu yenebilirim. bu konuda uzman arkadaşlardan yardım istiyorum.
sağ olunuz.
not: benim için istatistikler hakikaten bir anlam ifade etmiyor.
senin kadar uçağa bindim mi binmiyorum da (muhtemeln daha fazla da olaiblir), pilotun bok yemesi muhtemelen bu olay. Ya da belki de kabin içi basınçla alakalı birşey de olabilir.
genelde uçağa yorgun binen biri olaraktan, bildiğin sızıp kalıyorum ve uçak tekerlekleri piste ilk temas ettiğinde ortaya çıkan zıplamayla - ananı avradını noluyo lan nerdeyim şeklinde - uyanan biri olarak hiç başıma böyle birşey gelmedi.
diğer yolcuların da hiç inerken besmele çektiğini hatırlamıyorum uyanık olduğum zamanlarda da.
şanssızlık diyebiliriz, bence kısa süreli bir uçuş tekrar deneyebilirsiniz
arada oluyor öyle.
bir keresinde resmen uçak bir metre kadar yüksekten piste düştü.
lastiklerden acayip bir ses çıktı. heralde lastikler kopacak dedim ama bişey olmadı.
Isim geregi ucakta çalışıyorum bu ucaklar suanki evinde arabanda cevrende gordugun en teknolojik aletler her boku görüp ona gore çalışıyorlar ucus plani var sistemine yukleniyor plotlar tarafindan ne kadar surede ucacagi ne yakacagi ne zaman alcalacagi en ince ayrintisina kadar hesapli. Ancak hava trafigi hava sartlari pist durumu vs degisken etkenler inis acisini ve suratini kaptan tarafindan değiştirmiş olabilir alcalma da degisen isi termik bulut hava yogunlugu vs turbulans yaratabilir turbulans ucak dusurmez ucus konforunu etkiler.1000 km yolu yil olmus 2014 rezil on numara yag yakan kamyon sollayacagim diye sarampole ucan otobuslerle tepecegine 1 saatte bulutlarin ustunde cayini icerek guvenle gel welcome aboard
Bir ornek; Karsidan gelen guclu bir ruzgar kanatlara carptigi anda kanattaki hava akimi birden arttigi icin aniden kaldirma kuvveti artiyor ve ucagi hizla bir miktar yukseltiyor. Hatta otopilot ucagi yaklasma hattinda tutmak icin devreye girip ayarlamalar yapiyor, beklenenden yuksekte oldugu icin ucagi hizla alcaltiyor kisa bir sureligine. Ucak yukseldiginde, otopilot tekrar ayarlama yaptiginda bu sarsintilar ve asansor hissi gibi seyleri yasiyorsun. Tabi bu sirada pilotlarda en ufak bir panik yok, cunku bu siradan bir durum.
buyuk ihtimalle hava trafigi gibi cesitli sebeplerden kaptana alcalma izni gec verildi. bunun uzerine bir de karsidan gelen ruzgar vardi. karsidan gelen ruzgar yuzunden yumusak bir alcalma yapmasi zaten zorken bir de hizli alcalmasi gerekince parca parca alcalmak zorunda kaldi. yani hizli dususlerle alcaldi. ben de oldukca cok ucuyorum, basima 3 kere falan geldi bu.
edit: bunun disinda bebek puseti gibi bir saga bir sola sallanan ucaklarla inis yaptim. korkunc bir kar firtinasinda kalkis yaptim. baya ruzgarli bir havada bir yukari bir asagi ziplayarak kalkis yaptim. oluyor yani boyle seyler.
kaç kere uçağa bindim bilmiyorum ama bundan birkaç sene önce istanbul-denizli uçuşunda inanılmaz korktum
pilot inişe geçiyoruz dedi. önce indik, sonra geri çıktık. bu arada türbülansa falan girdik. tabi denizli etrafında döndü uçak, yarım saat-40 dk kadar türbülansta kaldık
sonradan öğrendim ki pilot inerken yağmur bulutu görmüş. ona girmemek için (sanırım elektriksel olaylar) tekrar çıkıp manevra falan yapmış
bi süre uçak kullanamamıştım ama sonra el mahkum tekrar başlıyosun :)
twin otterdan 737ye kadar neredeyse tüm yaygın yolcu uçaklarıyla(deniz uçağı dahil) uçmuşluğum var, çok kötü havalarda da uçtum. bird strike gördüm, fırtına olduğu için uçakla kalkış noktasına geri de döndüm, hatta pilot olmayan birinin uçak kullandığını dahi gördüm ve hala tek parçayım :D o yüzden bence korkulacak hiçbir şey yok. her şeyde olduğu gibi bunda da elbette bir risk var, ama diğer yolculuk tiplerine göre en düşüğü havayolu. muhtemelen o kötü anın olan yolculukta da hava boşluğu vs. bir şeydir. gönlün rahat olsun, al biletini uç.
bunun pek cok nedeni olabilir.
1. hava trafigi
2. sana güzel görünse de o irtifadaki hava kosulalari. netice de ucak kanatlarinin altidan gecen hava ile hareket ediyor ve hava durumu aniden değişmiş olabilir.
3. ucagi egitimdeki bir pilot indiriyor olabilir.
karayoluna gelince yilda karayolunda ortalama 60.000 km yapan biri olarak sunu soyleyebilirim. muhtelen 1000 km'de fiziksel donanımı trafige cikmaya uygun olmayan yüzlerce aracin yanindan gectiniz. bu surede gordunuz suruculerden en az 10 tanesi alkol etkisinde arac kullaniyordu. ayni yolu paylastiginiz kullanicilarin %95'i ehliyetini sadece sınava girerek almisti ve bunların en az %50'si yerdeki düz çizgi'nin bile anlamiyordu. %70'i radara yakalanmadan 180 km/h ile gitmeyi usta soforluk sayiyordu.
not: kac kez ucaga bindigimin cetelesini tutmadim ama babamin meslegi geregi kendimi bildim bileli ucak ile seyahat ederim. risk her zaman vardır. ama bence almaya degerdir.