
Güzel diyorsun da bizim torunlarımız için de biz '60lılar gibi olucaz. Yani onlar da diyecek ki "ya adamlar internetten bir şey indirip izlerlermiş, adını söyleyince üç boyutlusunun gözünün önüne gelmesi varken!", filan.
Bu nedenle şanslı bir zamanda yaşadığımızı düşünüyorum. 42 yaşındayım ve geç kaldığımı düşünmüyorum. İnternet güzel bir şey.


eskiden bahsedersek bugün olduğu gibi günlük değişimler (moda deyimle trend) yoktu, bir akım çıktığı zaman bir kaç nesil boyunca sürerdi. o yüzden "ya bi zamanlar bi şarkı vardı neydi o?" durumu yoktu o zamanlar. bugün yaşadığımız hızlı değişimin etkilerinden biri bu.
örneğin walkmen 20 yıllık bir sürecin sonucu olarak nostaljik bir obje halini almış. öte yandan insanlığın sesleri kaydedebilmesi 100 yıl öncesine giden bir buluş. ondan önceki milyon yıl boyunca insanlığın böyle bir imkanı olmadı bile. nesiller boyu aynı türküleri dinledi. :)


@oldu görüşürüz
Şüphesiz şimdiki halimizin komik olacağı durumlar olacaktır.Ama eskiyle karşılaştırısak gazete , radyo ve trt haberleri vizyondu.Bunlar tekti ama artık umudun umudu var belki de.
@thalamus
Size katılıyorum.Yine de Macar radyosunda duyulmuş bi şarkı veya açık sinemada yazın izleyip beğendiğin yabancı bir filmi tekrar görememek garip geliyor.Yani dönemin koşulları için normal ama yukarıda bahsettiğim umudun umudu olmaması durumu kötü bence.Bununla ilgili Barış Manço'nun bi anısı vardı.Gitar çalanlar bilirler en basit ve temel ilk öğrenilen akorlardan biridir la minör ama Barış Manço bunu günlerce arayıp bulamamış o dönem en son bizim Özdemir bilir ona git demişler.Özdemir Erdoğan kastedilen kişiymiş.


kültür, sanat, düşünce... eserlerinden iz bırakanlar bu etkiyi ilk seferde yaparlar çoğu zaman, aşk gibi. o yüzden tekrar karşına çıkmasa da o zaman özümsediğin duygu ve düşünceyi hiç unutmazsın, içselleştirirsin. aslolan da budur. demem odur ki kimse bir şeyleri kaybetmiş değil.
bodrum bodrum..


dediğin doğru ama eski nesillerle ilgili dikkatimi çeken bir nokta varsa hafızalarının bizden çok daha kuvvetli olmasıdır. bunu da dış uyaranların bugüne göre çok daha kısıtlı olmasına bağlıyorum.
örneğin; 90 yaşında bir nineye ilk okulda okuduğu bir şiiri okumasını söyledikleri zaman takılmadan okuyabiliyor. bense bırak şiiri, arkadaşlarımın yüzünü bile unuttum. zaten internet gibi bir bilgi kaynağının ortaya çıkışı ile hızlı yaşam stili arasında bir bağ olduğu çok açık.


bence eski zamanlar daha iyimiş be arkadaşım. düşünsene bir müziği bir daha dinleyemeyeceğini biliyorsun ve onu iyice özümsüyorsun dinlerken. daha özel, daha önemli oluyor. şimdi öyle mi? bir şarkı dinliyorsun güzelmiş diyorsun indiriyorsun internetten sıkılana kadar çevire çevire dinliyorsun. sıkılınca başka şarkıya geçiyorsun, çabucak tüketiyorsun her şeyi.
