bir ara bunu çok yapmak isteyip ciddi ciddi oturup plan yapmıştım. öğrendim ki satın alınan araziye yapılan prefabrik evlere devlet karışmıyor, su gideri-tuvalet gideri açmayıp rögara bağlamıyormuş. en son suyu ne gibi yöntemlerle eve getireceğimi, gider işini nasıl halledeceğimi falan düşünüyordum. çok zor gözükse de, üşengeç bir insanın hiçbir zaman yapamayacağı gibi olsa da bazen bu bunaltıcı hayattan başka bir çıkış noktası bulamıyorum.
sikerim kurt indi bi kere. bana göre değil. tuvalet sorun, gıdaları temizlemek sorun her şey sorun. ciddi manada goygoy yapılacak muhabbet değil panpa. benim işim değil mesela tatilde birkaç gün kamp yapmıştım kampta bile cinnet geçirdim.
en iyisi, dağ tepe gitmek isteyen için karavan almak. onda da tipini beğenmezse öldürüyor millet.
Into the wild izle iyice gaz versin hocam. ben de çok planladım ama şu anki yaşamamıa çok zıt.
o filmi birkaç sene önce izlemiştim. gaz değil, arada gidip geliyor bu istek.
yaşayanlar var işte, bunu becerenler var. bir şekilde yapabiliyor insanlar.
onu kastetmediğinizi biliyorum ama yine de söylemeden geçemeyeceğim. maalesef öyle kapitalizmden pek kurtulunmuyor.
su,elektrik vb. hizmetler için belediyeyle,kaymakamlıkla vb. ile mecbur ilişki kuruyorsun. çevreyle -köylüyle,kasabadakilerle,ormancıyla şunla bunla- ilişkiler(mecbur),ailenle ilişkilerin,arkadaşlarınla ilişkilerin her şey bir yerden seni modern hayata zorla bağlıyor, bağları koparmak çok çok zor.
biraz boş laf oldu ama canım sıkılıyor bir yandan da.
elektrik konusunda güneş enerjisi sistemleri var. bilgisayar, e book reader, mp3 player gibi cihazları kullanmak için fazlasıyla yetiyor, odalarda ampul bile yakabiliyorsun. bundan tamamen kurtulmak imkansız evet. ama ne kadar fazla uzaklaşırsan o kadar iyi değil mi?
Ben yapmadım, kapitalizmi seviyorum.
arada gelip gidiyorsa bu istek, bence en azından olaya bir adım yaklaşabileceğin hareketin içerisine girmen isabetli olabilir.
mesela:
ormanevi.org
ormanevi.tumblr.com
bir süre benzer deneyimi deneme şansına sahipsin bu sayede.
bu arada böyle planlar duyduğumda da aklıma stewart lee geliyor :) www.cloudy.ec (youtube'dan sildirmiş bbc)
Ben düşünürüm ara ara..
En çok istediğim şeylerden biri, şehrin gürültüsünden kurtulup sessiz sakin bir yerde kendi kendime yaşamak..
Kolay adapte olurum diye düşünüyorum, yoğurdumu, tere yağımı, makarnamı kendim yapıyorum zaten.. Bir inek birkaç tavuk olsun yaverim geçinip gideriz gül gibi..
Ama zor işler bunlar kolay değil maalesef, memlekette emekli olunca bile doğru düzgün yaşayacak halin kalmıyor ki, en olası gelecek planım emekli olduktan sonra tasımı tarağımı toplayıp Çanakkale'ye yerleşmek olabilir..
Çiftlik evleri kim ben kim yahu fazla hayale dalmak istemiyorum bu yüzden..
en güzeli şehre bi kaç saat mesafede ama köy gibi bi yerde ufak bi evin olacak. sürekli değil de arada bi gidip kafa dinlicen.
yazlık hesabı.
modern hayattan kopmak çok zor.
Çok basit bir iş değil o. Kurt inebilir, ayı çıkabilir, böcekler zaten standart...Yani suyu taşırsınız, taşıma suyla değirmen de döndürürsünüz istedikten sonra ama insan kendi yaşam alanını kendine göre değiştiren bir canlı. Şehirde doğup büyüdüyseniz şu saatten sonra biraz zor yaparsınız bunu. Elbette imkansız değil. Bu arada Serdar Kılıç belgesellerini izleyebilirsiniz. Özellikle de Doğada Tek Başına serileri. Youtube kanalı var.
Bu arada kapitalizmden kurtulup demişsiniz, o hepten zor, imkansıza yakın. Kendinize kütükten bir dağ evi yapmaya karar verirsiniz, sonra gidersiniz organize sanayi sitesinden kredi kartıyla kütük alırsınız. Yani sistemden tamamen ayrılmak baya zor.
9-10 yıl sonra yapacağım
İsfahan'da 30 m2 bi evde, kendi tarlamdan kopardığım domatesle mutlu olmayı deneyeceğim
helal lan kim tutar sizi. siz bu gidişle kapitalizmi yıkarsınız.
kapitalizm senin içine işlemiş. hem her şeyi garanti altına alacak hiç zorluk çekmeyeceksin hem de neymiş efendim kapitalizmden kurtulacakmış. yok öyle olmuyo, önce içindeki garantici rahatperest konformisti temizle. yoksa bu hesaplar beyhude.
Kapitalizm mitolojik bir tanrıdır arkadaşlar siz çok yanlış anlamışsınız. Yenmez o. Çiğ çiğ hiç yenmez.
Zor. Ben kapitalist dunyaya raziyim:)
araziyi satın alarak dedin ya, hah işte kapitalizmin kucağındasın zaten :)
benim de var çiftlik hayalim ama kapitalizmden kurtulmak için değil, şehir hayatından kurtulmak için.
bu tür yaşamı seviyorsan kapitalizmden kurtulmadan, aksine ucundan yararlanarak böyle bir hayat sürebilirsin.
hayvancılık yada tarım yapabilirsin.
yok ben tamamen robinson crusoe olacağım dersen o da mümkün.
su için kuyu açarsın, tuvalet için çukur kazarsın. elektriği unut, ha yok ben hem robinson crusoe olacağım hem internete gireceğim dersen yaş o iş :)
Tropikal bir adada yasama hayalim var. Kapitalizmden kurtulmayi dusunmem, alisverise devam.
3 gün internete girmiim kafayı yerim. eskide kalmış o maoculuk fantazileri.
deneyin muhakkak.
kapitalizmin niye süper bişi olduğunu başka şekilde anlayamazsınız çünkü.
tuğba günal ve birhan erkutlu'nun uzun yıllardır sürdürdüğü deneyim için: ekinvedoga.wordpress.com
www.milliyet.com.tr
bence ekolojik çiftliklerde (bkz: tatuta) gönüllü olarak böyle bir yaşama ne kadar yatkın olduğunuzu deneyebilirsiniz.