SB yazacağım ama bazıları kızacak yine.En iyisi yine tekrar edeyim felsefik sorumu;
Komşunun çimeni neden hep daha yeşildir? Ahanda caps bilenek var.
birileri hep hayatta bizim yaptigimiz isi bizden daha iyi yapar.
ya kendimizi begenmeyiz, ya da bir mazeretimiz vardir mutlaka.
komsumuz bahcesine daha iyi bakiyordur o yuzden daha yesildir.
uzaktaki çimenlerin ışığı farklı açıda kırmasıyla alakalı olabilir kanka.
elindekinin kıymetini bilmezsen öyle olur. biraz emek, biraz özveri. hepi topu hepsi bu.
biri komşunun çimenine karşılaştırma amaçlı bakıyorsa zaten çimen fonksiyonunun ötesine geçmiştir. artık estetik obje değil rekabet metası olmuştur. kendini tatmin kaynaklı bir karşılaştırma yapan kişideki bir anlamda yoksun özgüven de nihai olarak kendini kusurlu bulmaya eğilim gösteriyor ve komşunun daha yeşil çimenini kıskanıyor.
komşunun bahçesine geçip oradan komşunun bahçesine (kendi bahçene) bak. daha mı yeşil?
gübresi falan farklıdır belki.
Psikolog olarak diyim ki boyle dusunen cok danisan geldi gecti. Ancak kiyaslamamak bunu dusundurtmez bize.
literal anlamda bir soruysa bu, namus ninjası'nın dediği gibi,
kendi çimenine üstten, komşunun çimenine yandan bakarsın. ışığın farklı açılardan yansıması, rengin tonunu değiştirir.
mecazi bir soruysa, o çimeni o hâle getirmek için harcanan emek, zaman ve parayı bilmiyosundur. onları harcamadan, o yeşile sahip olmak istiyosundur ama ''nazar etme ne olur, çalış, senin de olur'' lafını duymak da hiç işine gelmez.
genelde kendi hayatımız hariç gözlemlerimizde, "dışı seni, içi beni yakar" esasının "dışı" kısmında olduğumuz için çünkü.
edit: bu arada ingilizce deyim anlamında sorduğunu varsayarak cevapladım.
(the grass is always greener on the other side of the fence)