selamlar,

diyelim ki çocuğunuz ortaokula geçti ve kayıt olduğu yeni okulunda düzeye göre oluşturulmuş sınıf uygulaması var.

a sınıfı not bazında en iyiler, b daha az iyiler... sizinki de veliler arasında tembeller sınıfı diye bilinen e sınıfına düştü. yönetimin ayrım yapma gibi bir amacı yok ama daha verimli bir sistem olduğu düşünülmüş.

düzeye göre sınıf uygulaması öğrenciler açısından daha iyi, daha başarı getiren bir sistem diye kabul mü edersiniz, yoksa duruma itiraz mı edersiniz.

ben de düzeye göre sınıf uygulamasının öğrenci eğitimi açısından daha iyi olduğunu düşünenlerdenim.

öğretmenim ve görüşlerinizi merak ettim.

sağ olunuz.

not: tembelden kastım okul başarısı düşük olan öğrenci. başlık sığmadığı için tembeller demek durumunda kaldım. sınıflar sadece ders başarısına göre ayrılmış. haylazlar, akıllılar; fakirler, zenginler... şeklinde değil.

 

tembelse tembeller sınıfına gitsin, üst sınıfa gidip zorlanıp daha da zorlanmasından iyidir.

trajikomix

yas kac? önemli olan o yastakilerin mental olgunluklari.

eger bunu ufak yasta anlamayan cocuga yaparsaniz, ve bunun caliskanlar degil zekiler sinifi oldugunu söylerseniz alt sinifi yaraalarsiniz. cocuk kendini daima eksik ve ezik görecektir. daha iyisi icin cabalamayacak motivasyonu kalmayacaktir.

eger belli bir yasin üstünde ve olgunlukta ise, bunun konu akisi ve islenme hiziyla baglantili oldugunu dersin sabote edilmekten ziyade onlarin seviyesine göre islenecegini anlayacagindan buna uyum saglayacak eger kendisine göre yavas gelirse üst sinifa cikmak icin cabalayacaktir.

kati ve sabit bir sistem olmamasi gerekir bu siniflandirmanin. ve mümkün oldugunca esnek olmalidir ki ben bu sinifa aidim imaji yaratmasin. degisim (yükselmek oldugu kadar düsmek de) mümkün olsun. aksi durumda karsiyim bu fikre. öyle bir ortamda okumasini da istemem cocugumun.

wiillii

homojen sınıf uygulamasının faydalı olduğunu düşünmüyorum. bilakis, çocuğun, yeri gelince zorlanması, yeri gelince kolaylanmasının, gelişimine katkı sağlayacağını düşünüyorum fakat homojen sınıf muhabbetinin, çokça uygulanan ve kabul görmüş bi sistem olması ve milleti ikna etmemin mümkün olmaması sebebiyle, itiraz etmemin bi fayda sağlamayacağını düşünürüm.

nereye bu gidis

trajikomik +1

seviyesi e olan bir çocuğu a sınıfına koyarsanız muhtemelen kendini öldürmek ister zaten.

jamiro

matematik bölümünü bu yıl bırakan biri olarak yüzde yüz düzeye göre oluşturulmuş sınıfları savunuyorum. bu başarılı öğrencileri motive eden bir şey. tembel olanları da uyaran bir durum. çocuğum tembeller sınıfındaysa sistemde sorun aramam, çocuğumda sorun ararım. kaldı ki birinin tembel olması bir problem değil. bakınız albert einstein.

hohoya

e düzeyindeki çocuğu a düzeyine alın demem elbet. çocuk çok zorlanıp bir yerden sonra yetersiz hissedebilir kendini. ama e düzeyinde de diğer sınıfların yanında yetersiz hissetmesi mümkün.
sistem olarak homojen yapının sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. sınıflar karıştırılmalı. e düzeyindeki öğrenci b'deki öğrenciyi görüp hırslanmalı, a düzeyindeki öğrenci d'yi görüp ilişki kurmalı. kabaca değindim sadece ama açıklama artırılabilir.

uzunuzunilgi

dersane mi lan bu, neti yükselince iyi sınıfa geçip düşünce kötü sınıfa geçsin. Çocuğumu aldırırım o okuldan. Çünkü bu sitemle kaybeden sizsiniz. Hani bir söz var ya zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor diye. İşte bunun eğitime uygulanışı bu. Bu sistemi savunun ama ne zaman? çocuğunuz zeki, çalışkansa. Çocuğun arkadaş ortamı da şekilleniyor, O tembellerin içinde sorunlu, mal, serseri tipler hem daha fazladır

freedonia

ben üniversiteye hazırlanırken, dershaned "tembeller sınıfı" denen sınıflardan birine düşmüştüm. dershanenin ilk günü seviye belirleme sınavı yapmışlardı ve ben de bir nedenden dolayı girmemiştim sınava sonuç da öyle olmuştu. yıl boyunca da o sınıfta okudum öyle çıkma düşme gibi bir şey yoktu. bilmiyorum öğretmen gözüyle belki mantıklı görülen bir sistemdir ama öğrenci gözüyle söyleyeyim gerçekten berbat bir sistem. sınıfta kimsenin doğru düzgün dersle alakası yoktu, ben de normalde çalışkan sayılabilecek bir öğrenciydim ve diğerlerinin ciddiyetsizliği benim motivasyonumu ciddi derecede etkilemişti. öğretmenlerin tavrı bile bu tür sınıflara karşı farklıydı, "nasılsa bir şey öğrenecekleri yok dersimi anlatayım da gideyim" modundalardı. bir kere de ingilizce kursuna gitmiştim onda da böyleydi. konuşmam tekliyor diye beni intermediate sınıfına koymuşlardı, bazen hoca yerine ben ders anlatıyordum :(

ben kendi çocuğum olsa asla ama asla böyle sistemi olan bir okula vermem. wiillii nin dediği gibi sabit sistem olursa gerçekten çok kötü ama yükselme düşme olayı olacaksa yani çocuğu motive edebilecek bir sistem söz konusuysa o zaman belki düşünülebilir.

dust in the wind

İyi değil. Tembeller sınıfına alınanların tek ortak özelliği notlarının düşük olması ama notlarının düşük olmasının pek çok sebebi olabilir.

Benim için ideal düzen: kümeler halinde ayarlanmış sıralar, 1 çok başarılı 2 başarılı, 2 başarısız öğrencinin birlikte oturması; sürekli grup çalışmalarının yapılması.

en lüzumlusundan feyizli bir abiniz

Tüm okul hayatmda hep basarili oldum.ogretmenler hep benimle ilgilenirlerdi.tembelleri sallamazlardi.onlar daha da tembel oldular.ben de aldim yürüdüm.sınıflar heterojen olmali.herkese esit ilgi gosterilmeli.ortalama basari cok yukselecektir.

rnks

öğretmen olarak görüşüm; homojen sınıf uygulaması doğrudur ancak iyi uygulanması kaydıyla.

tecrid edilmişlik hissi olmasın diye, akademik olarak iyi ile düşük grubu aynı sınıfa sokmak, her iki öğrenci grubu içinde kötü sonuçlar doğuruyor. düşük grup, iyi grubun öğrenme hızına yetişemeyince öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor. iyi grubun ise düşük grup sebebiyle, hızı yavaşlıyor ve sıkılıyorlar.

ama homojen sınıf oluşturunca da, kötü gruba sürgün yeri gözüyle bakıp, iyi gruba da pozitif ayrımcılık ile yaklaşılırsa elbette en az yukarıdaki kadar kötü bir sonuç çıkıyor. önem kazanan şey öğretmenin sınıf yönetimi becerisi. girdiği her gruba karşı özel bir öğretim süreci tasarımı yaparsa, objektifliği kaçırmazsa, her gruba kendi potansiyelleri doğrultusunda başarı duygusunu tattırırsa, homojen sınıf uygulaması çok iyi sonuçlar verir. bunları yapmak düzeye göre oluşturulmuş sınıflarda daha kolay.

wilhelmwasmuss

her çocuğun anlama ve öğrenmesi farklıdır.(zihinsel olarak bir geriliği olmadığını farzedersek)
Öğretmen de sınıftaki herkesin anlayabileceği şekilde birebir eğitim veremeyeceğine göre, yani herkes anlasın diye bir konuyu 30 farklı şekilde anlatamayacağına göre böyle bir sistem bana faydalı görünüyor.
çocuğum tembeller sınıfına verilse derim ki: çocuğum çalışkanların yanında görmezden gelineceğine ve konulardan geri kalacağına, anlayabileceği sistemde öğretim görüyor. yani iyi bir şey.
kendi zamanımdan hatırlıyorum, ben de çok çalışkan bir çocuk değildim. aptal da değildim, üniversiteyi dersaneye gitmeden ve çalışmadan kazandım. demek ki kafa çalışıyormuş ama farklı çalışıyormuş. neyse, öğretmen birşeyi anlatırdı sınıfın çalışkanları hemen anladık derdi, ben anlamasam da anlamadım diyemezdim mesela. veya desek bile öğretmen aynı şeyleri ezberden söylerdi, bir daha da sormazdı anladınız mı diye. bir de derdi ki "anlayanlar nasıl anlıyor?"
işte bu yüzden bu fikre sıcak bakarım.

innerbliss

ben dersane en tembellerin sınıfına verimiştim.. ordan hiç yükselemedim.. dersanedeki arkadaşlarımdan utanırdım. kötüydü.. bir kaç yükseltme sınavına girdim başaramadım.. sonra sınavlarda sallamaya başladım.. "uğraşmıyorum" havası vermeye başladım.. ters tepmişti. "alakam yok bolm okul mokul yoksa çıkarım" havalarındaydım.. arada gizli saklı ders çalıştım. dersane ve okul diye bir şey kalmadı.. hepsinde "cool" öğrenci oldum.. sikimde değildi afedersin hiç biri.. devamsızlık tavan yaptı. dersaneden kaçmaya başladım.. çünkü bu olmalıydım. ya gerizekalıydım ya cool..

lgs idi sanırım bizim zamanımızda sınavın adı. ona girdim.. tek amacım aileme "gerizekalı" olmadığımı gösterebilmekti.. 840 puan çıkarmıştım.. fen lisesi kazanacak puandı.

ailem tercih yaparken fen lisesinde yapamaz bu çocuk ezilir onca çalışkan öğrenci arasında dedi.. yine daha düşük zekaya indirdiler.. anadolu lisesine gittim..

eğer serseri değilse tembellere atmayın.. it kopukları ayırın yeter. ben yalnızca zekama güvenilmediği için it kopuklarla dersaneye gittim.. atari salonu öğrendim.. sigara içtim.. içki içtim. nargile içtim.. tütünle kova, şişe yaptım.. kavga ettim. karı kıza laf attım.. hayvanlara, okul-devlet malına zarar verdim.. hepsini ortaokulda dersane arkadaşlarımla beraber yaptım

yazık etmeyin kafası basmıyorsada çok çalışsın, sınıfta kalsın.. dersleri düşsün.. serserilerle okutmak zorunda bırakmayın..

ibomiu

Ben tamamen öğrenci gözüyle söyleyeyim. Homojen sınıf okuma yazma dort işlem bilip birinci sınıf okumak gibi. Herkes kendi seviyesinde eğitim alırsa daha zevkli. Sonuçta birine x diğerine 2x bilgi verip eşitsizlik yapmadiktan sonra, herkes toplamda aynı 5x'te bulustuktan sonra önemli değil. 11 kuru olan dershaneye gittim. Sonra bu birinci kur üçe bölündü. Bu kadar verimli geçen bir başka dönemimi hatırlamıyorum. Bir alt kurdaki arkadaşım bizim kurdaki hızdan rahatsız oluyordu. Alt kura aptal değil de az çalışkan muamelesi yapılırsa öğrencilerden kimse şikayetçi olmaz. Aileler hep benim çocuğum en iyisi diyeceği için o sıkıntılı olabilir.

Lim5

Size soyle bir animi anlatayim, siz karar verin. Ben hep basarili bir ogrenciydim. Sinavlarda 100 uzerinden 90 alti aldigim not nadirdi. Calisarak da degil ama ogretmenlerim iyiydi ve ben dersi dinlerdim. Ama 8. Sinifa kadar nasil olmussa elime hic test degmemisti. Umrumuzda degildi ailecek heralde. Neyse 8. Sinifta lgs diye bir seyin varligi dank etti, ikinci donem babam dedi dershaneye git de bari deneme cozersin. Gittik dershaneye bana bi seviye tespit sinavi yaptilar. 45 net cikardim. En kotu sinifa attilar. Dershane mudur babamin tanidigiydi, babam gitti konustu. Dedi ki benim kizi en yuksek sinifa alin. Ikna etmis adami bir sekilde. Ben gittim sinifa ordaki ogrenciler hoca daha tahtaya soruyu yazarken cevabi soyluyorlardi. Ben miy miy yaziyordum dusunuyordum cozuyordum. Neyse teste alisinca denemelerim yukseldi biraz ama hala o siniftakilerin seviyesine cikamamistim. Konulari cok iyi biliyorum ama olmuyor. Hocalar tam tekmil hazirliyor bizi yine de. Testi nasil hizli cozerim knu ogrendim falan. Babam cok emindi sinavda iyi yapacagimdan. Bense neyse notlarim iyi heralde super liseye giderim diyordum.
Sonra sinavlara girdim ve derece yaptim. Babam beni tanimasa muhtemelen kotu sinifta goygoycu ogrencilere kapilip sallamazdim dersleri. O dereceyi de yapamazdim.
Cocugunuzun seviyesini en iyi siz bilirsiniz.

ay nov kung fu

bi de şunu dinleyin.

ilkokul 1'de erzurum'daydık, doğru düzgün okumayı sökene kadar 1. sınıf bitmişti, keraat cetvelini hiç görmedik, okumadan, fişlerden, ali ata bak'lardan başka bir şey görmedik.

ilkokul 2'de babam sağolsun :) tekirdağ şarköy'e geldik. herkes çarpım tablosunu biliyor, dört işlem yapıyor. yılın başında sınıfı tembeller çalışkanlar diye ayırdı hoca, en tembeller en arkadaydı. ben bi bok bilmediğimden bıdık boyumla en en arkaya gönderilmiştim. çok hırslı bir çocuktum hep, çalıştım, çabaladım, her hafta yapılan bütün sınıflar arası seviye belirleme testlerinde eksiksiz her defasında tam yaptım, bir kaç haftada en ön sıraya geldim, dönem ortasında da 3. sınıfa geçirdiler beni.

tembel tenekelere gelişimleri için, hırslanmaları için şans verilmemeli mi? ve hatta yanlışlıkla zeka küpü bir çocuğu en en arkaya, e sınıfına gönderebilirsiniz. sonra geri dönüşü var mı? bu şekilde, çocuğu hayatı boyu tembelliğe terketmiş olmuyor musunuz?

[silinmiş]

Biz dersanedeyken kendimizi böyle avutuyorduk: "F1'in en kötü öğrencisi olacağımıza F2'nin en iyisi olalım daha iyi" diye. Şimdi öyle düşünmüyorum, öğrenci istisnai durumlar haricinde çevresiyle benzer tempoda gider bence. Ama eğer üst sınıfa geçme gibi bir imkan varsa bu çok önemli br motivasyon bence.

Mesela bizim okulda lise 3'ten 4'e geçerken beni üst sınıfa aldılar. Üst sınıftan 2 kişiyi düşürdüler lise 3'teki ygs ortalamamıza göre. Ben bunun faydasını gördüm çok, şu anda iyi bir üniversitede okuyorsam önemli bir nedeni budur.

aguilas negras

itiraz etmem, okulu direkt başlarına yıkarım. kimse kusura bakmasın, kıytırık eğitim sistemine sahip bir ülkeyiz, ama öğrenci kötü öyle mi?

rock n roll

ilkokulda bizede böyle bir uygulamadan bahsetmişlerdi derslerim pek iyi olmadığı için baya üzülmüştüm neyseki vazgeçtiler sonra

lcnkr

öğretmen olsaydım ve öğrencim derslerde başarısızsa bunun nedenlerini araştırırdım. ailevi bir sorunu mu var, beni mi sevmiyor, arkadaşlarıyla mı sorun yaşıyor, ben öğretmen olarak yetersiz miyim, kendimi geliştirmek için daha fazla mı çalışmalıyım, farklı teknikler mi kullanmalıyım diye. bu sistemle sorunları halının altına süpürmüş oluyorsunuz. çocukları bu şekilde yaftalatmayın kimseye, kendiniz de yapmayın. çocuğumu 9 ay binbir güçlükle karnımda taşıyacağım, bütün düzenim altüst olacak, sancılar içinde doğuracağım. nefes alıyo mu almıyo mu diye uykularım kaçacak, sürekli onu kontrol edeceğim. gözünün içine bakacağım. sonra kendini yetiştirmekten imtina eden, kolaycı bazı işgüzar öğretmenler çocuğumu başka sınıfa verecek. veliler falancanın çocuğu tembel diyecek belki gerizekalı diyecek. okulu birbirine katarım, polis çağırırlar. bunu kabul eden velilere de yazıklar olsun. birileri kendi çapında proje üretecek kurban olarak da benim çocuğumu seçecekler.

rock n roll

okuldan ne anladığımıza bağlı. dersane de bu tür ayrıştırmaları bir yere kadar anlayabiliyorum da, okul demek çocuğun çevresiyle sosyal etkileşimi de demektir. zengini, fakiri, çalışkanı, tembeli, zeki ama çalışmayanı, ortalama zeka ve çalışmayla iyi başarı göstereni kısacası hayatta ne tür insan varsa hepsiyle karşılaşıp tanıması demektir.

düzeye göre sınıf uygulamasıyla çocukları çalışkan-tembel(zeki-aptal) diye ayrıştırıp özgüven sorunu yaratırken, bir yandan da o çocukların diğerleriyle kaynaşma fırsatını elinden almış oluyorsunuz.
Bir de bu tür bir uygulama kaynaştırma öğrencilerini-hala bu sistem var mı bilmiyorum- de dışlayacak ve toplum bireylerini ayrıştırmayı daha en küçük yaştan başlatacaktır.


dışarıdan bakan biri olarak bu sistemin sadece öğretmenleri kolaycılığa sürükleyeceğine inanıyorum. çünkü -elbette vardır ama- ben hiç öğrencinin seviyesine göre ders planı hazırlayıp, uygulayabilecek öğretmen görmedim daha; en fazla yapacakları şey tembeller sınıfıyla ilgilenmeyip-zaten çöp onlar-, çalışkanların üstüne düşmek olacaktır.


Benim notlarım her zaman iyiydi, iyi bir liseyi dereceyle bitirdim. Buna rağmen ben bile özellikle ea seçtiğimde bu muameleye maruz kaldım çünkü ancak aptallar, fen yapamayanlar ea seçerdi onlara göre. Bunu sınıfta yüzümüze açıkça söyleyen öğretmen bile oldu "ben aptallara dersi anlatıp çıkarım daha da uğraşmam diye. En aptal fen öğrencileri bile gelip bizimle dalga geçerdi. Pek çok arkadaşım okuldaki bu muamele yüzünden demotive oldu.
Kendi adıma hayata ve derslere dair en çok şeyi öğrendiğim anlar ise sınıftaki tembel ve hatta serseri tiplerle küme çalışması yaptığım zamanlar oldu.
Bu sebeplerle ben çocuğumun sadece konu ezberleyip en iyi sınıfta olmasını yeğleyeceğime, karma bir sınıfta okumasını isterim.

kalimotxo
1

mobil görünümden çık