[q]
(7) 

muzik

muzige cok fazla anlam yukleyen bir insanim. soyle ki cok buyuk bir icat oldugunu dusunuyorum ve olmasaydi hayat nasil olurdu dedigim az olgudan biri. durun duun mal degilim.
her an da muzik dinleyen bir insan degikim aslinda. neyse su an aklima su takildi. dunyanin domine eden ulkesinin amerika olmasi dilin ingilizce olmasi hasebiyle oralarin insamini hikayesini dinliyoruz aslinda. kore pop afrika muzikleri orta asya falan hosuma gitmedi aslinda ve ecnebi sahislardan da dayayilani degil begendiklerimi dinliyorum ama yine de aslinda bir dikte soz konusu gibi. kendi dilimdeki muzigi dinliyor ve seviyorum. onun disindakilerden bahsettim tabii burda. muzigin evrensel olusuna dem vurarak. bi de bu siirde vardir ki o cok ozellikli ve hos bir durum bence. neyse kimse okuyup bir seybyazmayacak zaten ama ben kendime kendimi anlatabildim iyi oldu. siz ne dusunursunuz?



 

bu düşüncenin yersiz olduğunu düşünüyorum. tek kelimesini anlamadığım sözlere sahip şarkılar dinliyorum, sözsüz şarkılar dinliyorum, her sözünü anladığım şarkılar dinliyorum. verdiği his yetiyor.

devilred

Dikte edileni dinlediğimize katılıyorum. Yani o dikte seçenekleri arasında özgür olabiliyoruz çünkü bir ton şarkı bize hiç ulaşmıyor bile. Hatta, aralarından dalga geçtiklerimiz bile oluyor. Örneğin, şu Sibirya türküsü olayı
www.youtube.com

Ne çok dalga geçildi şununla ama bu dikte edilseydi gırtlaktan şarkı söyleyebilmek için yarışıyor olurduk. Güzelliğine varmakta bile zorlandığımız oluyor. Yerel tatlar daha kolay özümsenebiliyor ama yerel müzikler dışındakiler için empoze edilenler arasından türleri seçmeye yakınız. Dilinden çok, türler empoze ediliyor ve o türlerin içinden seçiyoruz.

Müziğin insan hayatının en önemli parçası olduğuna ise tamamen katılıyorum.

Ekleme: Bir de sözden çok müziğe uyum gösterdiğimizi de düşünüyorum. Ankara'nın Bağları ve Dom dom kurşunu'nda göbek atmanın sırrı bu olmalı. Bu şekilde anlamadığımız dilde müzikler de bize inanılmaz güzel gelebiliyor. Kendi dilimizde eğer bizi uyandıracak kadar düşüncemize ters ya da bizimle yüksek uyum sağlayacak kadar bize uygun sözleri yoksa, sözler duymazdan bile gelinebiliyor. Benim için sözler şarkıya eşlik ederek müzikten daha fazla zevk almak için var, sözlerini çok fazla dinlemiyorum.

aychovsky

müziği çok seven biri isen şu ülkenin müziği hoşuma gitmedi diyip kestirip atamazsın kesin bi şekilde.

youtu.be

rapon

@devilred anlatamadığımı tahmin etmiştim. zaten belirtmiştim de. o yüzden tamamen farklı bir şeyden bahsetmeniz benim suçum.

sparkle kiddle

anlattıklarının tamamını anladığım söyleyemem, fakat, ingilizce bir dayatımdan çok ortak payda bana sorarsan. aynı janrı paylaşan farklı dil kullanan grupların anlattıkları, kullandıkları dille (çok karakteristik bir dil kullanmadıklarını varsayıyorum) çok da ilgili değil.

katkısı oluyordur illa ki, ulver dinlerken norveççe bilseydim algıladıklarım birebir şimdiki gibi olmazdı eminim. ama ben bunu yüzdeyüz anlatmak istediğimi ifade etmese de, farklı enstrüman kullanımı olarak görüyorum.

schimsonique chaiselongue

ingilizcenin faydası var fakat zararı da var demek istiyorum ben de aslında. anadilin o değilse ve anadilinde kendini rahat anlattığını düşünen bir şarkıcıysan dinlenme oranın doğru orantılı olarak azalıyor. hissettirdiğin duygu da.

sparkle kiddle

valla bende de net bır anı bırakır muzık. dınledııgm ortam, kisi o muzıge sabıtlenır. mesela eskı kız arkadasımdan ayrıldıktan sonra dınledııgm sarkıyı bılırım ne zaman dınlesem aklıma gelır. gecen sene 3 gun ust uste dınledııgım bır muzık var en son 1 yıl once dınledım ve gelecek sene aynı yerde dınleyecegım tekrar burda çarçur edecekmısım gıbı gelıyor dınlemıyorum.
sozlerı kederlı olmasa da dınleıdıgm zamanlarda kederlı oldugum ıcın oyle gelen muzıkler var sımdı dınlesem huzunlenırım yıne

brkwashere
1

mobil görünümden çık