kimseyle konuşmuyorum? mecburken konuşuyorum. gün içinde sürekli muhabbet halindeyiz vs.
aydınlatın beni.
Sürekli muhabbet halindeyiz, hatta özledim büyük bir kısmısını.
Konuştuğum zaman bazen pişmanlıklar duyabiliyorum. Ufak espriler vs. incitebiliyorum, incinebiliyorum... O yüzden gerektiğinde konuşmayı hedefliyorum. Ama bunu uygulayamıyorum arada bir kaçırıyor :)
Oda arkadaşlarımla aram iyi, hocalarla mecbur kalmadıkça konuşmuyorum.
Herkese tek tek bir çok iyilik yaparım, anlık ya da genel sorunlarına yardımcı olurum. Benden işle alakalı bi yardım/destek istediklerinde hiç sorun çıkarmadan yardım ederim. Bu yüzden bireysel bazda sevilirim. Ama dedikodu yapmam. Sabahları hep birlikte kahvaltı yapıyolar, ona katılmam. Topluca bi muhabbetin döndüğü ortamda (herkes yoksa) 5 dakika'dan fazla kalmam. Bana güvenip bişey söyleyen ya da sadece boş boğazlığından söyleyen birisinin lafını başkasına asla taşımam. Benim yanımda dedikodu dönecek olursa "hadi ben kaçtım" de ve kaçarım, masa başında olursa kulaklık takarım. Her şeyimi anlatmam, özel hayata girmem, çok sorulduğunda "çok süper, çok teşekkürler" der ve detaylandırmam. Anket yapılsa ve gerçekten dürüstçe oylansa en sevilen ve güvenilen kişi çıkarım, işe en son giren ve yaş olarak en küçük olmama rağmen.