Merhaba Galya'nın fıçı şarapsız sakinleşemeyen savaşçıları;
Ben hemen kendimden bir örnek veriyorum ve geri çekiliyorum:
İş başındayım, bilgisayar karşımda.. Mevcut bir işle ilgileniyorum veya ilgilenmiyorum fark etmez.
Mail sesi "boink" geldiği anda, mideme anında bir kasılma geliyor.
Maili açıyorum, istenen işi üstünkörü okuyorum ve kızıyorum. "Of ya!" deyip kapatıyorum.
15 dakika sonra bir mail daha geliyor. İşler birikmeye başlayınca 45 dk.-1 saat sonra mailları baştan açıp özetliyorum, gerekenleri listeliyorum. Sakinleşiyorum. Herşey güzelleşiyor. Stres falan kalmıyor.
Sonra işleri tıkır tıkır bitiriyorum.

Ne yapıyorum lan ben? (İş kendime ait. Patron baskısı yok, müşteri dırdırı var.)

 

insanlarla uğraşmaktan aksileşmiş olabilir misin? kendi işin olduğunu, kendine çalıştığını hatırlat bence kendine sürekli, dırdır yapan müşteriye hak vermeye çalış. Onun açısından görmeye çalış, bu kadar kızmazsın.

yakuza123

İnsanlarla uğraşma kısmı bazı zamanlar için doğru diyebilirim.
İş bilmeyenlerle uğraşmak hakikatten sinirlendiriyor. Bir kelime öğrenip onu pişirip pişirip "ben bu işi biliyorum" diye önümüze çıkartmalarına deliriyorum vs.
Müşteri gibi düşünmeye de çalışıyorum ama sanırım bazen çok burnu büyük davranıyorum.

quaker

(bkz: prozac)

knight of cydonia

eğer profesyonel bir insansan maalesef haklısın ve bu böyle devam edecek. Ben türkiye içinde şimdiye kadar işini düzgün yapan, neyi bilip neyi bilmediğini bilen kimseye rastlamadım. herkes her şeyi biliyor ve en sevdikleri şey boş konuşmak.

yakuza123

amirim usulü kahve fincanında votka.

merhum

@hayırsız: prozac gelir. yıllardır pekişmiş anksiyetem var, yeşil çay falan kesmiyor. prozac da yüzde yüz etkili değil gerçi orası ayrı da neyse.

bu arada ben duyuruyu okumadan yazma gibi büyük bir gaflette bulunmuşum, bu tarz bir şey için elbette prozac almayacağız. zaten doktor tavsiyesi olmadan antidepresan ya da herhangi bir ilaç kesinlikle kullanmayacağız. yapman gereken şey bence işleri vaktinde yapmanın huzurunu tatmak. böylece mail gelince off diyeceğine haydi bitireyim hemen demeye başlayacaksın.

knight of cydonia

Prozac konusuna hiç girmiyorum. Tamamen karşıyım sinirleri düzeltmek için ilaç kullanmaya.. (Hayatımın alt üst edecek büyüklükte şeyler yaşadım, sayıkladığım bile oldu. O zamanlarda dahi ilaç kullanmadım.)
Aslında işleri bitirme hazzı vs. güzel tabii ama kontrol tamamen bende olmayınca ip kopuyor. Tabiiki bitirilebilecek işi yapmak sorun değil.
Aslında sorun iş dahi değil sanırım. Benim katlanma gücüm azaldı..
Kontrol edebileceğimden fazlasına müdahale etmeye çalışmak bunalttı..
(Örnek: Elemanınız var, bir iş yapacak. Ama hasta, o yok diye işi siz yapıyorsunuz. Bir müşteri daha iş istiyor. Yine o eleman gerekiyor. Onu da siz yapıyorsunuz. Sonra bir tane daha.. Bir tane daha.. Hayır da diyemiyorsunuz..)

quaker

Merhaba, Prozac fazla iddialı derseniz, sarı kantaron otu (ST. John's Wort) kullanın derim. Solgar'ın var mesela. Yeşil şişede. Yani bitkinin öğütülmüş hali. İş stresi nedeniyle depresyonun eşiğine geldiğim bir anda yardımıma koşarak, dünya pipime, minare totoma moduna getirmiştir. Kesinlikle bağımlıık vb bir etkisi olmuyor. Aslında herhangi bir etkisini doğrudan hissetmiyorsunuz. Sadece bir haftanın sonunda dert ettiğiniz herhangi bir şeyin aslında dert olmadığını düşünmeye başlıyorsunuz. 6-7 ay kullanıp bıraktım. Gerçekten çok etkili ve güneş hassasiyeti dışında bilinen yan etkisi olmayan bir bitki. Doktor tavsiyesi ile ilk hafta günde 2 tane kullanmıştım. sonra günde 1'e düşürdüm.

ketchup

@ketchup: Teşekkürler.. Doktora ihtiyacım olduğu konusuna kendimi ikna edersem bu ilaca mutlaka bakacağım..

quaker

sarı kantaron ilaç değil, bitkisel takviye. vitamin gibi bir şey yani, alınmasında herhangi bir zarar yok diye biliyorum. zaten antidepresan yapımında da kullanılan bir bitki kendisi.

knight of cydonia

yapılacak işler sana angarya geliyor olabilir mi?

selam
1

mobil görünümden çık