Faizlerle ilgili aylardır Tayyip ve MB arasında bir fikir uyuşmazlığı var, artırdıklarında fırça yiyorlar, düşürdüklerinde de az düşürdükleri için fırça yiyorlar.

Erdem Başçı doların 1,92 olacağını öngördükten sonra tüm karizması yerlere saçıldı, ama hala bir şekilde işinin başında. Çok kısıtlı ekonomi bilgim faiz düşerse borsa düşer dolar yükselir şeklinde bir şema oluşturmuş kafamda. Bu doğru mudur? Eğer doğruysa Tayyip'in kendine güveni nereden geliyor? Kimse demiyor mu ekonomi sıçarsa koltuğun zora girer diye?


 

faiz düşerse banka hisseleri yükselir, banka hisseleri de bizim bist için temel direk zaten.

tescillimarka

öncelikle kimse ekonomideki başarısı için reis e oy vermiyor.
evet 2011 e kadar ekonomi etkiliydi reis e oy vermemizde ama 2011 den, gezi parkından ve 17 aralık tan sonra reis oy verme nedenimiz ekonomi ile uzaktan yakında ilgili değil.

faizlerin düşmesi de doları düşürürü gibi bir denklem de mümkün değil.
Doların yükselmesi ekonomiyi zora sokmaz. tam tersine cari açığı olumlu etkiler. ve lüks ithal tüketimden kaçınmak zorunda kalır vatandaş.

ne nicki be

faiz ile borsa arasında kurduğunuz bağ hatalı: faizlerin düşürülmesi bir ekonomideki iş yerlerinin borçlanmasına ve alınan borçlarla genişlemesine yönelik bir teşviktir, dolayısıyla büyümeci bir yaklaşımdır. iş yerlerinin, şirketlerin vs büyümeye teşvik edilmesi aynı şekilde yatırımcıya da yansır, yatırımcının borsadan alım yapması ve bu şekilde şirketin -- ileride büyüyeceği ve kar marjını arttıracağı beklentisine sahip olan şirketin -- ortağı olması için uygun bir zemin oluşmuş olur. yatırımcı alım yaptıkça borsa yükselir. dolayısıyla faizlerin düşmesi borsanın yükselmesine sebep olur, bu ilişki temel olarak böyledir, değişmez.

edit: ekonominin zora girmesinin akp'yi zorlayacağı doğrudur. şu ana kadar ekonominin gidişatı ile akp'nin oyları aşağı yukarı paralel bir seyir izlemiştir. kimsenin maneviyata ayıracağı çok da bir zamanı ya da zihinsel sermayesi yok, seçmen de her zaman öncelikli olarak cebine giren-çıkana ve icraate bakar, mantıklı olan da budur zaten (en azından toplumumuzun bulunduğu noktada, henüz daha üst seviye kaygılara yükselemedik bence : ). din kaynaklı sebepler de her zaman rol oynar tabii ki ama asla kritik değildir.

inscrutable
1

mobil görünümden çık