iş güç falan demiyorum. yapmak için vaktiniz, imkanınız var. bir yanınız, istiyor. ama yapmıyorsunuz. ya da yapamıyorsunuz diyelim. kendinizden, hayatınızdan uzaklaşacakmış da sonrasında huzursuz olacakmışsınız, isteğiniz götünüzde patlayacakmış gibi...
oluyor mu böyle şeyler? hani şunu yapsam, bunu yapsam, şöyle olsa deyip bu "güzel" hayalleri düşününce bir yandan ruhunuzun sıkıldığını da hissediyor musunuz? yoksa "yapmak istediğimi düşündüğüm bir şey varsa yapıyorum. memnuniyetsizsem, bu değiştiremediğim içindir sadece. hayat benim, istediğime rol istediğime yol veririm ;))" mi diyorsunuz?
özlü bir sözle veda etmek istiyorum: hayat, konfor alanınızın bittiği yerde başlar. ne sandınız?
***
"ne diyosun amk anlamadım" diyenler için... mesela kendi halinde yaşayan birisiniz. çokça paranız var. araba alıp tatillere çıkabilir, karı kız içinde kaybolabilirsiniz. ama "yok lan bana uymaz bu" deyip vazgeçiyosunuz. bu tarz bir şeyden, çekinceden bahsediyorum. yaşıyo musunuz?

Bak ben sana en basitini soyleyeyim, ders calismak. Iste bu anlattiklarin ben de tam, ders calisma eylemine denk geliyor.
Cok istiyorum, vakit de var ama hayattan uzaklasacakmisim, basarisiz olunca bi yerlerimde patlayacakmis gibi geliyo. Mayamda yok ders calismak.


karın tokluğuna dünyayı gezmek isterdim yapmadım. çeşitli örgütlerle beraber afrika, orta doğu gibi yerlerdeki kadın ve çocuklara hayatımı adamak isterdim, yapamadım. sanat tarihi okumak isterdim, aç kalırsın dediler okumadım. ayh fenalık geldi...


Mesela burada ailemi, calistigim yeri, arkadaş cevremi bırakıp ankara'ya gidicem. İsteğim bi taraflarımda patlar mı diye düşünüyorum ve cekiniyorum evet ama yine de deneyecegim.


Hakkaten ne diyon la sen dedigimde aciklama cuk diyn oturmus. Eferim ;)
Yok kivircigim ya, baya düz muyum ne?
Zaten bence dunya da düz, hih..


dediğine uyan pek çok hayalim var. ama konfor alanım güzel. sorumluluklarım uğruna ölmeye değer. hayallerim, şu an içinde bulunduğum akvaryum kırılana kadar bekleyebilir.


yurt dışındayım, parti vs. ortamlarında kızları tavlayıp yatağa atmak, alkolün etkisiyle yapılacak tüm iğrençlikler vs elimin altında. Ama ben böyle bir adam değilim bana yakışmaz, kişiliğime uymaz diye uzak duruyorum, kendime yabancılaşmaktan korkuyorum


cok yakisikliyim cok tayliyim muhabbetim falan of. kankalarim bile bana asilir. Whatsappta bir ruptan cikiyorum 10 gruba ekleniyorum. Tunalida bahcelide ismimi duvarlara yaziyorlar. Posterimi evine bastiran kizlar var. ama buna ragmen sevgilim yok. cunku kendimden hayatımdan uzaklaşacakmış da sonrasında huzursuz olacakmışim isteğim götümde patlayacakmış gibi hissediyorum.


boğazım düğümlendi :)
olmaz mı, var. üstelik sadist, hedonist şeyler değil. gayet doğal, insani. ama niye yapmıyorum, çünkü mantıklı olan, beklenen, alışıla gelmiş, karakter çerçevem içinde kalanlar onlar değil. ya da bunlar da bahanem, karakterimiz, imajımız kimsenin umrunda değil. dediğin gibi konfor alanımızdan çıkmamak için sayısız bahane buluyoruz. ve ikna oluyoruz işin kötüsü. çünkü artık yanlış olana inanmışız. güvenmişiz.
nasıl çıkılır bilmiyorum, istemek lazım. kötü bi deneyim ile ancak bu kadar radikal bi karar alınır ama. durup dururken kimse hadi bi değişiklik yapayım diyemez. zaten keyfi yerinde olmasa böyle kalmaz.
