Eninde sonunda gideceğimiz yer iki metrelik bir çukur. Bu kadar dert etmemek gerekir her şeyi.
depresyona hepimiz kendimiz giriyoruz zaten, kimse kafamıza kafamıza vurup "al ulan depresyon!" demiyor ki?
@istenmeyen evlat: o nasıl teselli yahu o.O
bence bu genellikle boş olmaktan ve boş durmaktan kaynaklanan bir durum (boş olmak'tan kastığım boş bir insan olmak değil, hayatta insanı harekete zorlayan herhangi bir faktörün olmaması).
ayrıca, depresyon girilip çıkılan bir şey olarak algılanılıyorsa halen, o zaman çok da dert etmemek gerekir. geçecektir. "en büyük derdin bu olsun", içimizde depresyonu hayat tarzı haline getirmiş, kişiliğinin bir parçası olarak yaşayanlarımız var. : )
geyik bir yana, eğer varsa böyle bir dert, odaklanabilmenin dahi yokluğunda, egzersiz her zaman iyi bir çözüm. terleme, fiziksel yorgunluk esnasında insanın kendi kendine üzülmesi oldukça zorlaşıyor, küçük bir şeymiş gibi geliyor, akla düşmüyor. tek gereken şey, o kıçı kaldırabilip spor salonuna, parka, vs. gitmek. işin yüzde sekseni o, kalan yüzde yirmisi mekana varınca gerçekleşir.