selamlar,

öncelikle iyilik yapmayı çok seven bir insanım, tanıdığım tanımadığım insanları ayırt etmeden. karşımdaki kişi bana insan geliyorsa, samimi geliyorsa, sıcak geliyorsa derdine derman bulmaya çalışırım her zaman elimden geldiğince. yaptığım zaman da karşılıksız yaparım her zaman. içinden geliyorsa bir teşekkür yeter ama o da şart değil (gerçi zaten insansa, samimiyse ve sıcaksa öyle bir şeyi asla esirgemiyorlar). kişisel bir tatmin duyuyorum basitçe, bu keyif yetiyor bana.

ama bazen karşıdaki insan beni yanlış anlıyor; sanki karşılığında bir şey bekleyecekmişim gibi şüpheyle bakıyorlar. hatta bazen, karşı cins ise yardım etmeye çalıştığım kişi, onların kafasında olay kadın-erkek ilişkilerindeki çıkarlara bile geliyor gibi düşünüyorum, kendilerini çekiyorlar falan. mesela eskiden dertli olduğunu bildiğim insanlara arada sormaya çalışıyorum şimdi nasıl olduklarını, sorunun geçip geçmediğini falan. aradaki samimiyete güvenerek rahat rahat konuşuyorum, benim derdim varsa onu açıyorum bazen (o kişilerin çözebileceği şeyler değil zaten, sadece "benim de derdim var merak etme, yalnız değilsin bu dünyada bir dertli olarak" diyebilmek için, kendimce). bazen garip tepkiler alıyorum. bazen başka bir şeyi bahane edip alakayı kesiyorlar, anlaşılıyor tabii ki. çok da önemli değil ama yanlış anlaşıldığım için üzülüyorum sadece.

sizin de başınıza geliyor mu böyle şeyler?

 

karşılık bekleyerek iyilik yapmaya çalıştığını düşünenler, karşılıksız kimseye iyilik yapmayan insanlar oldukları için herkesi öyle zannediyorlar. içinden nasıl geliyorsa öyle davran. hala o insanlar için bişey yapmak istiyorsan yap ama bence gerek yok. herkesin başına geliyor böyle durumlar yalnız değilsin merak etme.

rock n roll

bende karşılıksız iyilik yaparım çok da mutlu olurum. Tanımadığım bile olsa yaşlı teyzelerin market poşetlerini taşırım falan gibi. Tanıdıklarıma daha dikkatli iyilikler yaparım çünkü kendilerini bana borçlu hissetmelerini istemem. Bazı konularda bilerek yardım etmem kendi çözmesi gereken bir sorunu çözüp üstesinden gelmesi için ama yardıma hazır tetikte beklerim.

Sonuçta sen iyi niyetle yapıyorsun ama insanlar işkilleniyor ki bu da normal bende yanlış anlaşıldığımda üzülüyorum.

basond

Ortalık fırsatçı abaza dolu olduğundan ve bu mahluklar bir kadına doğru düzgün yaklaşmayı bilmediklerinden derdi olan kıza yardım edip oradan yürümeye çalışıyorlar. Bunun sonucunda da iş "vermicek kızla ne uğraşıcam"a dönüyor. Yani çıkarı olmayan yardımcı olmuyor gibi bir algı oluşuyor.

r_u_h

Yalnız değilsin. Çoğu insanda "Bayram değil, seyran değil. Eniştem beni niye öptü" bakışını görebiliyorum.

Bir de dandik bir tanımadığım insanlara "İyi günler","İyi akşamlar" deme huyum var ki (tanımadığım derken yoldan geçenden bahsetmiyorum; dolmuş şoförü, garson, vb gibi bir süre yanında bulunmak zorunda olduğum insanlardan söz ediyorum), bu huy yüzünden kaç kere "o.ospu" dendi sayamadım bile.

aychovsky

@aychovsky yuh! :/ ben de herkese derim böyle "iyi günler", "kolay gelsin", "teşekkür ederim" falan... benim de arkamdan o zaman "asıldı göt" falan diyolar heralde...

loveinaflipbook

çok uzun zaman önce başıma geliyordu. artık iyilik istemeyene iyilik yapmadıgım için başıma gelmiyor.
sen yine iyi davran ama adamına göre davran bence

dafuq

aychosky oha +1

İnsan selam verdi diye arkandan böyle atılıp tutulduğunu hissettiriyorsa diğer insanların bakışları, acilen yaşadığın yerden kaç derim.

basond

Genelde erkek erkeğe oldu mu çok bir şey olmuyor, "Eyvallah gardaş" düzeyinde kalıyor ama bir kadın bir erkeğe gülerek böyle bir şey söylediğinde birkaç seçenek birden doğuyor. Adam ya bunu normal algılıyor (ki bahsettiğim durumda oransal olarak az), ya da "Bana zarf atıldı" diye egosu okşanıyor (bu durumda bulunduğu yeri bırakabilen biri ise gelip kahve içmeye davet edebiliyor) ya da yine "Bana zarf atıldı" diye bunu namussuzluğuma veriyor ve bazen dilini tutabiliyor, bazen de tutamıyor. En son durumda da aynı iyilik yapılanlarda oluşan "N'oluyoruz" tarzı bir dumur bakışı sergilenebiliyor.

Hissetmek değil; dümdüz duyuyorsun ne dendiğini. Bakış oldu mu gerçi bakıştan da rahat okunuyor da, doğrudan söylüyorlar, çekinmiyorlar hiç laf söylerken.

İstanbul'daysanız, en çok Sarıyer-Beşiktaş dolmuşunda yaşıyorum ben bunu.

aychovsky

ne kadar acayip yalnız. ben de yardım ettiğim kadınlardan bazıları alakayı kesince şok oluyordum, seninkisi çok daha ileri seviyedeymiş... çok çok üzücü insanların bu halde olmaları. işte bunlar hep kör önyargı sanırım...

loveinaflipbook

Öğrenilmiş önyargı bunların hepsi. Ailem çocukken millete selam verdire verdire otomatiğe bağlamıştım. Artık, biz büyüdük ve kirlendi dünya mı oldu, ne olduysa; dolmuştan inerken dudak ısırdığım oluyor unutmazsam ya da obsesif kompulsif gibi içimden veya dudak kenarından "İyi günler" diyorum bazen. Yolda biri hapşurduğunda (hapşırdığında?) "Çok yaşayın" demek gibi garip bir dürtü de bunların içinde. Ne bileyim, dememek ayıp geliyor.

Annem babam öğretmen, öğretmen ve esnaf çocuklarının arasında büyüdüm. Eşeğin kuyruğu gibi ne uzayan ne kısalan, tam olarak orta direk dediğimiz insanların içinde, elitist veya fanus içi bir grup bile sayılmaz. Tam Mahallenin Muhtarları dizisindeki gibi mahalle işte, hatta tam jenerikteki "Evlerde sokaklarda dar gelirli insanlar. Birbirlerini tanırlar, bir arada yaşarlar" tanımına uygun. Ergenlik bitene kadar hiç böyle şeylerle karşılaşmadım. Hatta, bir 18-19 yaşıma kadar hiç karşılaşmadım; o yaştan sonra ilk şok çok zor oldu. Çocukluktan edinilen alışkanlıklar da kolay kolay bırakılmıyor.

Hayır, olayın güzellikle de en ufak ilgisi yok. Güzel falan da değilim zaten. Fiziksel taciz olmadığı sürece milletin ne dediğini pek dinlemiyorum, denilenlere pek kulak asmıyorum. Azıcık takan birisi olsa, iyiliğe manyak gibi cevap vermesi normaldir. Alışkın değil bünye. Ve tabii ki çok çok üzücü.

aychovsky

"karşılıksızlık" konusunda kendini de kandırma birbirimizi de kandırmayalım, kendin de demişsin "karşımdaki kişi bana insan geliyorsa samimi geliyorsa..." diye, işte bu da bir çeşit karşılıktır. karşılık beklentisi olmadan hiçbir şey yapmaz insan, yapamaz da. bu kötü ya da utanılacak bir şey de değil, senle ilgilendiysem, ne bilem bir derdine derman olunmasına vesile olduysam, sana emek harcadıysam... hasta olduğumda gelip bir nanelimon kaynatmanı isterim, istiyorumdur, keriz değilsem istemeliyim de. bunda beis görmememk lazım ya da abes değil.

neyse, kendini "iyiliksever" olarak görmen tavırlarına da yansıyor olabilir ki bu aynı zamanda gizliden gizliye üstü kapalı kibir içeren bir hal. eğer karşındaki bunu sezinliyorsa o bakış ve tavırlar bundan da kaynaklanıyor olabilir. yani "olabilir" diyorum ihtimal yani gücenme lütfen.

ve evet elbette, geliyor böyle şeyler oluyor. bunun sebebi insanların pek bir şey alıp vvermeden ve istedikleri zaman anında kestirip atabilecekleri (hem manen hem madden) ilişkiler kurmak istemeleri. en basit şey dahi aranızda bir bağ yaratır, bu bağ da kestirip atmaları zorlaştırır, konuşmaları daha naif, kibar hale getirmeyi lazım getirir.

bir "başa kakma" endişesine de düşmüş, düşüyor olabilir insanlar.

karşı cinsle olan mevzular da öyle işte nabıcan.

dafaiss
1

mobil görünümden çık