deli Petro'nun annesi başta olmak üzere, la noix, fayfim, lal u ask ve konuya ilgi duyan herkeşi göreve davet ediyom...
uzman değilim ama sindirim ağızda başlar dişleri fırçalamazsan ağızda kalan partiküller midede hcl pepsinojen üretimine kandaki değerlerin değişmesine ve karaciğerin gereksiz insülin salgılamasına dolayısla kolay hasta olunmasına yol açacağını düşündüm.
Bu bilgileri lise 2 den kalma bilgilerimle uydurdum.
boyle bir korelasyon olduğunu zannetmiyorum.
açılışı basond hocamız, sonnn derece yüksek bir kendine güven düzeyi ve bilim insanı açık fikirliliğiyle yapmış bulunuyor. tebrikler basond bey!
insülin pankreastan salgılanıyo diye hatırlıyorum ama olsun. gene de bi mekanizma anlatmışsın. düşünmeye böyle böyle başlicaz.
ama ağızda kalan partiküllerden mideye ne?
clementine hocam, soruyu yannış sordum belki de.
www.diabetes.org
bi daha bibip: eğer zerre kadar dalga geçtiysem, top oliyim basond hocam. bilâkis, kendine güven düzeyine ve o bilgilerle bile akıl yürütmene hayran oldum. lütfen ne yazıyosam, öyle anna. dalga, kinaye, laf sokma yok! en nefret ettiğim insan türüdür ayrıca. böyle bi konuda seninle yani uçuş mürettebatından biri ile dalga geçmeyecek kadar da açık fikirli olduğum için, konuya ilgi duyan kim varsa, akıl yürütelim istedim. açılışı sen yapınca da sevindirik olup öyle bi tepki verdim. dalga, iğne, ima, kinaye, laf sokma filan yok! ben onnarın adamı diilim.
teşekkürler neferkitty! muhteşem yazmışın ama benim onu annamam için önce çiğnemem, sonra da sindirmem lâzım. şindi işe yetişcem. sonra okuycam tekrar tekrar ve düşüncem.
valla doktor yada sağlıkçı değilim araştırıp da yazmadım bunları aklımda kalan bilgilerden uydurdum,
tükrük bezlerinin mideyi tetiklemesi olabilir(böyle birşey varsa) Ben hep sakız çiğnediğimde çabuk acıkırım ağızdaki hareketlerin mideyi tetiklediğini düşünüyorum.
Edit: Yanlış anlaşılma olmuş o zaman..
zum beispiel: annem hiç dişlerini fırçalamaz. 97den beri diabet fakat sebebini babama ve babaanneme bağlıyor hep.(çok sinir etmişler kadıncağızı)(sonra babamı boşadı zaten)
gerekli minerallerin emilimi diyabetle zorlaşıyor olabilir.
insülin direnci de neden oluyor olabilir.
diyabetin yarattığı bir enflamasyon diş kayıplarına neden oluyor olabilir.
mikroorganizmalar ağızda diş eti hastalığı yaparken , minimal kanama alanlarından ve diş eti sulkusundan vs sürekli sirkülasyona katılırken , aynı zamanda yıkım ürünleri de katılıyor sirkülasyona.(direkt kan dolaşımına katılıyor yani)bu yıkım rünleri de glikokaliks ağırlıklı ve karbonhidrat popülasyonu daha fazla olan içerikler.-burası ile alakalı aslında-
bunun anjiopatiyi %50 oranda artırma riski var. damarlarda sürekli bir immunkompleks birikimi gibi düşün bu kısmı.
diyabet üzerinden ''sıfırdan diyabeti oluşturma riski'' kesin açığa kavuşmuş olmasa da var olan diyabeti aynı anjiopati mekanizması ile artırıyor,aynı zamanda diyabet de konak savunmasını olumsuz etkileyerek diş eti hastalığını derecesini artıyor. diabetlilerde nötrofil defekti artmış görülüyor bu da diş eti hastalığının kolay görülmesine sebep oluyor.
bir de sindirim yönü var.
artı; diş çürüğü popülasyonu fazla olan kişiler otomatikman diyetine de dikkat etmeyen bireylerden oluşuyor, dolasıyla ikisi bir arada da görülüyor olabilir.
edit: bonus bilgi diş çürüğü etkeni s.mutansa karşı vücutta geliştirilen antikorlar kalp krizini tetikleyen antijenik maddelerle ciddi benzerlik gösterdiğinden diş çürüğü fazla olanlarda ''kesin'' olarak kalp krizi , kalp hasarı olmasa da görülebiliyor ve bu riski artırıyor.
bu yüzden zamanında s.mutans'a karşı aşı geliştirilmesine rağmen uygulamaya geçilememiş.
ağızda fazla bakteri= fazla antikor=kalp krizi
bir de diabetin diş eti hastalığı üzerinde kesin etkisi var, o 2.linki görmedim.
nötrofil defektinden bahsetmiştim, konak savunmasını zayıflatıyor daha önce dediğim gibi,çene kemiğinde yıkım daha fazla oluyor, diabete bağlı periodontitis görülüyor genellikle.