i.hizliresim.com
+1.
ekleyecek bir şey yok.
abi otogardakiler efsane oluyo ya. eskiden para isteyip gidiyolardı, şimdi milletin ayağına falan kapanıyolar. iyi taktik ama, ben ilk gördüğümde "lan oğlum napıyosun" dedim şaşırıp, baktım bırakmıyo lavuk verdim parayı valla. götü istese onu da verirdim orda. karşımda oturan kadın skti ama belalarını, çok ağır konuştu. çocuklar neticede, amaçları ne olursa olsun, başlarında kim olursa olsun, üzülürüm ben, diyemem çocuğa öyle şeyler. normalde para da vermiyom da işte aldı bu sefer ibneler. ben de kullancam artık bu taktiği.
arabadan inenler kesin olarak dilenci mi?
kesin dilenci. fotoğrafı çekmek için biraz geciktim. yoksa yakından ve arabada inerken çekecektim. üstleri başları yırtıktı.
mecidiyeköy full suriyeli dilenci doldu zaten amk, azınlık gibi hissediyorum kendimi
Çoğu meslek grubundan iyi kazanıyorlar. Örneğin asgari ücretle çalışan bir işçi günde ortalama 25-27 tl arası kazanıyor.
geçen bir kırtasiyeye gittim. yeni eleman dediler. suriyeliymiş evet üstü başı başkasının verdiği belli ama ilk başta bulduğu işler ağır inşaat işiymiş ve çalışamamış. kendisi inglizce öğretmeniymiş ayrıca. türkieye gelir gelmez iş bulmuş.
ikinci bir suriyeli daha tanıdım. adam suriyede penye dikip satıyor. türkiyeye gelmiş ve zeytinburnuna yerleşmiş ve şimdi zeytinburnunda bir iki esnaf yalnız bu adama mal veriyormuş. bu da mısıra satıyor. dilenci dilencidir. iş yapacak kişi de iş yapar.
27 senelilk ömrümde 27 tl vermemişimdir zaten
Allahın acımadığına acımaya gerek yok
Birde gurbetçi takılanlar var. Yeni geldim ne param ne gidecek yerim var diyorlar. Ilk seferinde kanmıştım ama sonra akıllandım. Ha bire aynı yerde dolanıyorlar birde hepsi aynıs şekilde yaklaşıyor "pardon bir şey söyleyecem" ya da benzeri nirmişim şeydi şimdi tam hatırlamıyorum ama hep aynı.
@iorveth'in bahsettiği gurbetçi takılanlara bir kez de ben rastladım, başımdan gitsin diye verdim 3 lira kurtuldum. Cebimde 5 lira vardı. Neyse, mühim de değil işin açıkçası; ama onun haricinde dilencilere asla para vermiyorum. Dua falan edenleri de çok ağır terslerim. Senin duan kabul olsa o halde olmazdın zaten derim hiçbir şey diyemiyorsam.
Katlanamıyorum insanlık onurunun bu denli ayaklar altına alınmasına.
yahu bizim evin sokağına bile gelmişler. aptal oldum çıktım iyice. zaten istiklal'de adım başı bir dilenci.
bugün bakkaldayım, bakkaldan içeri bir kadınla çocuk girdi,bildiğin yurdum insanı türkçesi ile bakkala abi suriye'den geldik, çocuğa bir su ver dedi.üzerine benim köpeği sordu, ısırır mı filan feşmekan. suriye'den geldim diyeceksen konuşma bari be kadın.
salı akşamı gezi parkı'nın dibinde yatan bir çocuk vardı battaniyede, tek başına 12-13 yaşında. önümde yürüyen erkek montunu verince kıyamadım, bu akşamlık en azından bir yer yurt bulmalı dedim 155'tır 183'tur arıyorum her yeri. ekip otosu beklerken ayaküstü bir polisle konustum taksımde de, adamın aynen söylediği, inanın o kadar fazla insan geliyor ve şikayet ediyor ki dilencileri, topluyoruz, götürüyoruz, daha biz görev yerimize dönmeden bakıyoruz yine sokaktalar. biz bıktık toplamaktan. hiç üzülme ablacığım çoluk çocuk diye, yatacak yer veriyoruz yiyecek yemek, yemeği bile yemeden sokağa geri dönüyorlar.
bizim mahallede eve 20-25 metre mesafede üst geçit var. üst geçitin bizim ev tarafında kesintisiz 4-5 senedir bir kadın oturuyor. diğer taraf merdivenlerinde de bir kaç kere gördüm birilerini ama bizim taraftaki hep var. kundaktaki bebesi gözümüzün önünde büyüdü. neyse efenim ben uzaktan gördüm ama abim, dayım, annem ve farklı bir zamanda eniştem kadını bir jipin üst geçitin yanına bıraktığını gördüler. jipin sahibi kadını çalıştırıyor.
bir diğer örnek; eniştemin küçük kardeşi biraz minibüs hattı üzerinde işlek bir yolda 20-25 metre kare bir dükkan tuttu ayakkabıcılık yapmaya çalıştı. dükkanın sahibi dilenciydi. istanbul avcılarda sabit bir yerde bekliyordu sürekli. kör bir adam. dükkanın olduğu 3-4 katlı bina onundu. 2 mercedes 303 olmalı eski otobüs 1 minibüsü ve o binanın yakınlarında başka bir apartmanı daha vardı adamın.
başka bir örnek; küçükken sivasta 27 haziran parkının kızılırmak ilkokulunun karşısındaki merdivenlerin dibinde bekleyen bir dilenci vardı. para ister ve vermediğimiz zaman küfür ederdi. ulan 3. 4. sınıfa gidiyoruz kansız herif. 2 defa da arkamızdan ayakkabı fırlatıp bizi kovalamıştı.
ha henüz bir liseli bebeyken de elinde elektrikli testere ile dolaşan dilenciler var. "ağbi vollahiğ şehıre gelmişız çalışah diye. paramuz yohtur." diyen tipler. ulan lise talebesiyim bende ne gezer para. öğrenciyim ben kusura bakma diyip tırsa tırsa geri çevirmiştim.
o gün bu gündür dilencileri görünce görmezden gelir basar giderim. illa yardım yapılacaksa üç beş kuruş onlara vermektense arkabanıza, yeğenlerinize verin.
böyle diyonuz da sonra ikamet ettiğimiz şehir dışında mahsur kalınca üç kuruş yol parası için saatlerce uğraşıyoz, uğraştırıyolar. tabi bu kimin suçu? tek bi suçlu yok, herkes suçlu.
engelleyemeyiz de. parası olan zengin ya da orta halli, monotonluğun, durağanlığın ve yapay-mecburi ilişkilierinin yarattığı sıkıntıdan böyle çıkacak.
o üç kuruş para verecek, onunla kendini "dünyanın en iyi insanı" hissedecek. onun neden dilendiği ya da onlarca yardım bilmemne derneği varken birilerinin neden sürekli yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmesine sormasına gerek kalamayacak. bkz. vicdan mastürbasyonu. öteki de yolunu bulacak.
geçen gün bakırköyden sarı dolmuşa bindim akbilimde para kalmamış diye, ben çapa'dan geçer zannediyordum meğerse sahil yolundan direk taksime geçiyormuş, neyse akrasarayda iner ordan otobüse, tramvaya binerim artık diye düşündüm ki inince cebimdeki son 5 lirannın 4 küsür lirasını dolmuşa verdiğimi fark ettiğim, aksaray'da dolmuştan inince de tırım tırım yapı kredi aradım para çekeyim de akbile yükleyim diye, sonuç; bulamadım. param kalmadı 2 lira için yolda kaldım diye de kimseden rica edemedim.
aksaraydan çapa'ya da tıpış tıpış yürüdüm.
bu dilencilik mesleği olmasa ve insanları günlük hayatına bu kadar girmese belki rahat şekilde yol parası veya akbil rica edebilirdim, ama bu durumda istesek de insanlar ne gözle bakıyor diye az çok kendimden biliyorum.
çıkınca iki misli katını verecem
geçenlerde ufaklığın biri, abi kalem alıcam param yok dedi. tesadüf cebimde de kalem vardı, çıkarttım al dedim.
Kesinlikle katiliyorum. Bunun yuzunden okula gidis yolumu degistirdim. Ozellikle metrobus ustgecitlerinde falan o kadar fazlacalar ki... Kucucuk cocuklari merdivenlerin bi basina bi ortasina bi sonuna yerlestirip dilendiriyorlar. Kimisi de yanimiza sirnasip kendi dillerinde biseyler soyleyip ellerini uzatiyorlar. Anlamadigim kendi ulkelerinde de mi bu haldeydiler, buraya gelince mi boyle oldu. Neyse ne, hicbir zaman para vermemisimdir. Evet icim acir ama nedense haksiz bulurum dilenme olayini. Elimde yemek varsa ve cocuk gorursem veririm ama para asla vermem. Kotu kalpli diye yargilanmak da istemiyorum ama, duyuru sahibi bence tamamen hakli bu konuda.
yaşadığım yerde de çok var. gördüklerinde bacaklarıma atıyorlar kendilerini, sarılıp bırakmıyorlar. bir şey de yapamıyorum, kolundan tutup itmeye falan da içim elvermiyor çocuk sonuçta. onun da yaptığı işten haberi yok ki, en kötüsü dilenmenin normal olduğunu düşünerek büyüyecek onca çocuk. eskiden para veriyordum gördüğümde, artık vermek istemiyorum ve yoğun oldukları yerlerden yürümemeye çalışıyorum yolum çok uzasa da. olmadıkları yer yok. nereden geldi bu kadar dilenci insan anlamıyorum. suriyede bulunmuştum, suriyeli çok insanla da tanışmıştım ve sokakları dilenci dolu değildi, insanları bu anlayışta kişiler değillerdi.
özeti verilen her lira, çocukları dilenmeye daha çok teşvik ediyor. vermiyorum.
Ben para vermem