10 senelik bi ilişkim var. bunun son 4 senesinde evlenmeye niyetlendik ancak parasızlıktan evlenemedik. ailelerin durumu da çok iyi değil destek olamayacaklarını bildiğimiz için götümüz yemedi açıkçası. az daha bekleyelim dedik o arada uzattığımız okulları bitirdik falan artık bu sene tamam evleniyoruz dedik. kasımda sevdicek askere gitti biz de 10 mayısa nikah günü aldık. 4 güne kadar gelecek 20 gün sonra nikah var.
ne aceleniz vardı 20 güne iş mi yetişir diyenler için cevap veriyorum, zaten senelerdir bekledik diye eş dost da yaa biz ne güne duruyoruz yardımcı oluruz hep beraber hazırlarız evi eşyayı falan dediler biraz da onlara güvendik, biraz da beklemekten bezdik ne kadar çabuk o kadar iyi dedik o sebepten biraz aceleye geldi.
erkek tarafı ilk başlarda yardım edecek gibiydi hazırlık aşamasına ancak sonra evi onların istediği yerde değil de kendi istediğimiz yerde tuttuğumuz için arayıp sormaz oldular. hazırlık sürecinde nişanlım askerde olduğu için her şeyle tek başıma ben ilgilendim. fırsat buldukça annem babam yengemler yardıma geldiler ancak maddi manevi yükü tamamen benim omuzlarımdaydı. bulduklarımı whatsapptan nişanlıma gönderdim teyit aldım ve alıp eve koydum vs. sanaldan da olsa yine de yardımını esirgemedi, desteğini verdi, fikir sundu, sakinleştirdi vs. nişanlı kişisiyle hiç bir problem yok zaten. kavgamız gürültümüz pek olmaz, fikir olarak da genelde aynı şeyi beğeniriz-beğendik. seçim aşaması sıkıntılı olmadı.
esas sıkıntılı aşama nişanlı kişisi askere gittikten sonra annesinde başladı. ben de üzgünüm o da üzgün diye annem bi gün yemeğe çağırdı hem birbirinizi teselli edersiniz hem kafanız dağılır vs diye. o zaman da evi ne tarafta tutmak istediğimize karar vermiştik. telefonda da söylemiştim ona, çünkü hallettiğim şeyleri arayıp haber veriyodum şunu da bitirdim şükür bu da çıktı aradan diye. çok da severdim kendisini. kaynana değil de bi teyze gibi gördüm senelerce. asla saygısızlık etmedim, hep severek görüştüm konuştum vs. ama o gün yemeğe geldiğinde çıldırmış gibiydi. gelir gelmez daha oturmadan başladı bana bağırmaya. sen evi oradan tutarak benden kaçabileceğini mi sanıyosun, ben gelip sende kalamam mı sanıyosun. en çok sende kalıcam hatta. gelicem 2 ay sende kalıcam tarzı konuştu. o evlenemediğimiz 4 sene içinde sürekli olarak evlenin birlikte oturalım ben size bakarım diyodu. 2 abisi de o şekilde evlenip 2 sene sonra falan kendi evlerine çıktılar. ben bunu en başından beri kabul etmediğim için bana bilenmiş meğer. sen beni oğlumdan uzaklaştırmaya çalışıyosun ama başaramıycaksın falan dedi. ne alakası var, başımızın üstünde yeriniz var asla öyle bişey düşünmedim ben dedim, işyerlerimize yakın diye orayı tercih ettik diye açıklamaya çalıştım. madem kendi başınıza iş yapabiliyosunuz benden de 5 kuruş çalışmaz size kendi işinizi kendiniz görün dedi. çok sinirlendim ama kendi evimde saygısızlık etmek istemediğim için sustum. normalde hayatta susmam böyle bi şeye ama arada üzülecek olan nişanlım olduğu için susmayı tercih ettim. gün içinde yine sataşmalarını sürdürdü ama yav he he modunda devam ettim uymamaya çalıştım. bu olanlarla ilgili de nişanlıma tek kelime etmedim. bilmiyo hiç bişey
kaynana kişisi hala ara sıra arayıp taciz etmeye devam ediyo. ben onu hiç aramıyorum bu sebepten. böyle olunca da arayıp nişanlıma şikayet ediyo beni hiç aramıyo sormuyo söyle beni arasın diye. annemi arayıp söyle kızın beni arasın falan diyo. annem zaten tansiyon hastası. eve gelip bağırıp çağırdığı gün hastanelik oldu 2 gün kaldı orada. onun yüzünden hasta oldu yani. hala da rahatsız etmeye devam ediyo. yaptığım her şeye kulp buluyo, hiç birini beğenmiyo, şu çok pahalı, bu çok rüküş, bu çok çirkin, ev çok küçük, bu muhit çok gürültülü, yolu çok yokuş, trafik çok var, araba parketmeye yer yok (arabamız yok bu arada, alacak paramız hele hiç yok) bahane üretmekte üzerine yok yani...
nikaha kaldı 24 gün. haftaya nişanlımla beraber o da gelecek. ben bu olanları nişanlıma anlatsam mı? anlatmadan nereye kadar durabilirim bilmiyorum. sıkıntıdan kurdeşen dökmüş durumdayım ve kaşınmaktan iş yapamaz hale geldim yüzüm gözüm şişiyo stresten. içime atmaya tahammülüm kalmadı ancak annesinin yaptığı şeyler için de nişanlımla konuşmak istemiyorum bi şekilde korumaya geçecektir çünkü. anne yani ben olsam ben de öyle yaparım elimde olmadan. bi de nişanlımın babası vefat etti, 6 sene oldu. o zamandan beri hiç tek kalmadı evde. abileri evlendi yanına geldi vs. yılbaşında da emekli oldu memlekete taşındı biz birlikte kalmayacağız diye. ama inadımdan gelip sende kalcam diyo.
küçük odaya kendi yatağımı kurucam dedim. kitaplık vs yaptırdım oraya. arayıp odamı hazırladın mı falan diyo sürekli. gelenlere burası da benim odam diyo gözüme baka baka. evlenince de bu tavırları sürer mi bu şekilde? yoksa oğlunun yanında yine iyi kadın rolüne mi devam eder? böyle bi kaynanayla ben evliliğimi ne kadar sürdürebilirim?
delirmek üzereyim bi sakinleştirin be...
Canim ya.okudum sonuna kadar.Allahim bu insanlar ne zaman olgunlasacak!neden iki insanin burnundan getiriyorsun.
Seviyorsan ki seviyorsun.evlen ama kaynanaya da hazir ol.tavrini koy.ne diyeyim bilemedim.Allah kolaylik versin canim.
Selam :)
Öncelikle bu kesinlikle bir küçümseme değil ama şu anda 50-60 yaşlarında olan nesil gerçekten biraz cahil. Öncelikle bunu en başından kabul ederek tüm olaylara yaklaşmamız lazım. Bu illa eğitimle ilgili değil, görgü cehaleti.
Kayınvalidenizin "sen evi oradan tutarak benden kaçabileceğini mi sanıyosun, ben gelip sende kalamam mı sanıyosun. en çok sende kalıcam hatta. gelicem 2 ay sende kalıcam" cümleleri bence bir hırsın dışavurumu ama bunun içinde çok karmaşık şeyler var. Eşinin ölmesi, yalnız kalma korkusu, oğlunu kaybetme korkusu, gelininden eziyet görme korkusu (evet evlendikten sonra 180 derece değişen türk kadını gerçeği de yok değil çünkü), ayrıca sana olan sevgisi (ama daha sonra senden göremediğini düşündüğü ilgi) de dahil her şey var bu isyanın içinde.
Bence nişanlınızla aranızdaki ilişki 10 numara. Ona bu durumdan elbette bahsedin. Ve kendi tutumunuz hakkında da bilgilendirin. Sonrasındaysa bence bundan sonraki tutumunuz "tabii ki annecimmm, sen gelip kalmayacaksın da kim kalacak bizde " şeklinde olmalı. Ben olsam öyle yapardım. Bi çiçek çikolata bişey alıp öpüşmeye giderdim. "Ben de hazırlıkların gerginliğinden kendim gibi davranamadım kusura bakmayın. Siz de sanırım kendi endişeleriniz sebebiyle biraz sert çıktınız; gelin ikimiz de eski halimize geri dönelim" derdim.
Gözünüzde bu kadar büyütmeyin, su akar yolunu bulur. Ama bırakın o sadece "istediği zaman gelip sizin kendinize hazırlayacağınız yatakta istediği kadar kalabileceğini" bilsin. Sadece "bilmek" bile onu rahatlatacaktır. İlla evinize kazık çakmak zorunda değil. Korkmayın ve olgunluğu elden bırakmayın. Karakterinize ve ailenize saygısızlık haricinde geri kalan her şeye karşı alttan alan, yapıcı ve olgun bir tutum sergilerseniz uzun vadede kazanan siz olursunuz.
@Pandispanya ne kadar hos yazmissin:) ablam olur musun?
@safsfinaz: olurum, ben de hep bi kardeşim olsun istemiştim ^^
konuş nişanlınla, cazgır bir annesi olduğunu bilsin. ben bu oğluna aşırı düşkün olmayı hastalık olarak görüyorum, hasta bu kadın da belli yani. bu kadar sessiz kalmana da anlam veremiyorum. nişanlım üzülmesin deme üzülsün, üzülecek çünkü. sen ona söylemesen de üzülecek, anasını o da biliyordur çünkü. haddini bildir, sessiz kalmaya devam edersen hiç başedemezsin. evlilik gibi romantik bir olayı ne hale getiriyorlar. birbirine aşık, seven insanlara tahammülleri yok. nişanlınla konuş, hiç kimseye müdahale ettirmeyin evliliğinize. herşeyinizi kendiniz yapın. maddi durumunuz yoksa bekleyin. çünkü bu kadın ondan beklentiniz olduğu için bu kadar hadsiz davranabiliyor, bu cesareti ona vermeyin. imkanınız olduğu zaman sessiz sakin gidin nikah dairesine evlenin. ailelere de evlendik deyin. tepki gösterirler ama sizleri o noktaya getirmemeleri gerekirdi.
@rock n roll nişanlımla konuşsam ben de yumuşak yumuşak anlatırım annen bana böyle böyle yaptı gibi bi giriş yapmam hem kışkırtmış gibi olur hem de ters teper bana düşman olur bu sefer. sadece böyle şeyler yaşandı haberin olsun şeklinde anlatırım. o da bana ters davranmaz ama savunmaya geçer. muhtemelen "sen haklısın ama o da haklı kendince bütün çocukları yanında olsun istiyo" gibi şeyler söyleyecektir. birlikte oturma konusunda da tavrı o oldu çünkü.
şimdilik gerekmedikçe konuşmamakta buldum çözümü. daha sert davranırsam herkesin içinde bağırıp çağırmaktan çekinmediğini gördüm çünkü, düğün esnasında da yapabilir aynı şeyi bundan çekiniyorum en çok. evlilik tantanası bi bitsin başbaşayken konuşurum dedim konuşu şimdilik açmama taraftarıyım ama emin de olamadım iyi mi yapıyorum kötü mü yapıyorum diye.
@pandispanya dediğin çözüm çok mantıklı ama ben ufaktan kinlendim gibi kaynanaya :) aylardır sıkıntı çektirdiği için barışma aşamasına ben çok kolay geçemeyebilirim gibi geliyo. önce kafamda affetmeye hazır olup sonrasında dediğin gibi bi adım atıp tatlıya bağlamak iyi bi fikir. madem kaçamazmışım idare etmeye bakıcam artık :)
kesinlikle kayınvalidene karşı sessiz kalma lütfen. yumuşak görünürsen gerçekten başedemeyeceğin noktaya gelir. bu tarz insanları kendine bulaştırmamanın tek yolu onun kadar çirkef olmak. çünkü iyi niyetten, yumuşak başlılıktan, saygıdan anlamıyor belli ki. deli deliyi görünce sopasını saklar sözünü hayat felsefesi haline getirmek lazım böyle insanlar için. yani adamına göre davranmak zorundasın. bu arada bağırıp çağırmadan olabildiği kadar sakin bir şekilde haddini bildireceksin. tabi ki elini beline atıp hanııım hanıııım şeklinde değil. ama lütfen sessiz kalma. evlendiğinizde gelir sizin eve yerleşir. evin dekorasyonuna, o gün ne yeneceğine, çocuğunu yetiştiriş şekline her şeyine müdahale eder. baştan diş göster rahat et.
Senin annen bunu yapsa, sevgilinin nasıl bir tavır sergilemesini isterdin? Benim sana tarif ettiğim gibi. O zaman sen de bunu yapmalısın. O her şeye rağmen senden büyük ve senin bu kadar çok sevip 10 seneni geçirdiğin adamı yetiştirmiş insan.
Sen de belli ki makul bir insansın. Küs kalmak sana göre değil. Evlilik öncesinde bu tarz durumlar olur. O kadın da korkuyor, kendini onun yerine koy. Cahil insanlarla strateji savaşına girersen kaybedersin. Çünkü onların bi algoritmaları yoktur. Karşındaki kişi haddini bildirmen gereken bir arkadaşın değil. Sevdiğin adamın annesi. Biraz duyarlı ol. İdare etmek güçsüz bir karakteri göstermez. Aksine alttan alarak daha güzel manipüle edebilirsin.
Kesinlikle pandispanya + 1. En fazla ekleme yapabilirim bir kuple.
Büyüklük sizde kalsın, zeytin dalını siz uzatın. Yalnız şöyle bir durum var, genelde insan annesinden böyle şeyleri beklemediği için duydukları zaman inanmayabiliyorlar. Sonra da "Eşim annemin kuyusunu kazıyor" olarak algılayabiliyorlar. Kaynana sorunu yaygın bir sorun. "Beğenmeyen küçük oğluna almasın" diye atasözü var ki küçük oğlanın da ne kadar değerli olduğunu anlatır. Hem evde hiç yalnız kalmayan kadın birden yalnız kalacakmış, hem de en değerli oğlu "elinden alınarak" (Kesinlikle böyle düşünüyordur) Eğer siz itidal sahibi ve ılımlı olmazsanız, işler daha da çirkefleşir. Geçen senelerde benzer bir durumdan arkadaşım şikayet ediyordu, eşi ona inanamadı. Kötülüğünden değil, annesini düşünemedi o şekilde. Çünkü insanın annesi kendine pamuk gibi görünüyor, yavru kuşuna bakan anne kuşu öyle düşünemiyor. Daha önce de öyle tecrübesi olmadıysa çirkefleşmeye meyilli olabileceğine inanamıyor. Arkadaşımın eşi işten eve geldiğinde annesi fark etmemiş ve kıza bağırmaya devam ediyormuş. Adam şok olup "Anne sen ne yapıyorsun" demiş. Bunu işyerinde anlattığında, o kadar çok kadın ve erkek "Ben de eşime anlatsam bana da inanmaz, o yüzden ağzımı açamıyorum" dedi ki ben şaşırdım. Annelerimizi idealize ediyoruz.
Nişanlınızla ilişkiniz hazır çok güzelken konuşun onunla, geç olmadan bilsin bazı şeyleri ama tutumunuzdan "Annenle barışmak istiyorum, çok üzülüyorum aramızın kötü olmasına" şeklinde bahsermeniz önemli. Burada suçlu yok. Annelerimizin kocalarıyla arası, cinsel hayatları, vb. farkında olmasak bile o kadar kabus gibi ki, kocaya yeterince sevgi veremedikçe içinde kalan enerjiyi çocuğa yöneltiyor, o tarafa kanalize ediyor. Facebook'ta çocuk sahibi arkadaşlarınızın fotoğraflarına bakın. Evlendikten sonra koca ile fotoğrafları çok olan kadınların, çocuk sahibi olduktan sonraki fotoğraflarına bakın. Koca resimden çıkmış gitmiş ve onun yerinin çok daha fazlasını çocuk resimleri almış olabiliyor. Evet, bu bir mucize ve evlat sevgisi apayrı. Ama bu, kocanın resimden çıkmasına neden olmamalı. Bu süreçten sonra, çocukları çocuktan daha çok sevgili gibi oluyor, büyüyen bir çocuk da bir daha bu çocuk+sevgili sevgisinin bileşkesini başka kimsede bulamıyor. Bu yüzden de "Ana gibi yar olmaz" diye hastalıklı atasözleri çıkarıyoruz. Dolayısıyla bir gelin de aslında "yarini elinden alan başka bir kadın" gibi oluyor. Bu, eşin suçu hiç değilken, bir o kadar annenin suçu da değil. Kadıncağız yıllar yılı o şekilde yetişmiş ve yaşamış; iki sevgilisi elinden gitmiş, son sevgilisi ve evini dolduran, hayata tutunduğu dal da gitmek üzere. Ruhu savaşçı çıkmış ve sahip olduğunu kavgasız bırakmıyor. Onun bu şekilde yaklaştığını unutmayın. Ona sinirlenmeyin, onun için üzülün. Ailenin her zaman bir parçası olacağını hissettirin, hatta şu süreçte birlikte yemeklere çıkın. Bir oğul kaybetmediğini, tam tersine bir kız kazandığını hissetsin. Akşam yemeklerini onunla birlikte yiyin. Böylelikle kendisi rahatlayınca, sizi de daha rahat bırakır. Örneğin, "Anneni çok ihmal ettik, yalnız kaldı. Onunla bir yemek yiyelim, gidelim bir elini öpelim" falan diyebilirsiniz. Çünkü bu kavgalar aslında imdat çığlığı ve bu kadın bu yaştan sonra değişmeyecek.
Evli bir erkek olarak benim de ufak bir yorumum olacak.
Öncelikle pandispanya'ya katılıyorum. "nişanlına söyle nasıl bir annesi olduğunu bilsin" gibi tavsiyeleri kesinlikle dinleme. senin düşüncen bu konuda çok doğru. nişanlına bu konuyu anlattığında karşında nişanlını değil annesini korumaya çalışan bir erkek bulacaksın. ve sonrasında "bu kadın benim annemi istemiyor" kuşkusu adamın bilinçaltına yerleşecek. her kavganızda bu bilinçaltı açığa çıkacak.
yapman gereken en mantıklı şey müstakbel kaynananla sakin bir ortamda görüşüp hissettiklerini dürüstçe anlatman. aslında onu çok sevdiğini ama son davranışlarının seni korkuttuğunu, ama bu durumun da onu evinde istemediğin anlamına gelmeyeceğini, senin evinin aslında onun evi olduğunu vs. sakince anlatmalısın. önceki tavırlarından özünde iyi bir insan olduğu belli. elini öper "sen benim annemsin" diye de bitirirsen bir sorun kalmayacağını düşünüyorum :)
bunların üstüne hala aynı tavrına devam ederse allah yardımcın olsun, işin zor demektir.
arkadaşların yorumları iyi güzel de bu kadar olgunluğun kaynanana fazla olduğunu düşünüyorum. kendisi çirkefliğin kitabını yazıyor, alttan al al nereye kadar.
bence mutlaka anlatmalısın nişanlına. annesinin gönllünü alacaksan bile o da bilsin durumu.
altını çiziyorum burda huysuzluk, gerilim, sürtüşme değil çirkeflik var.
hayat aklini konusacak bir filozof uret: tekrar çok çok teşekkür ederim :)
kakamelsokoban, umarım senin de biraz hararetin geçmiş ve genel olarak söylenenler aklına yatmıştır. Gelen bu yorumlara nasıl sevindiğimi bilemezsin.
Ek olarak, kendi annenle de çok paylaşma bence bu durumu. Nişanlınla senin aranda kalsın. Çünkü annen de nişanlının annesiyle hem yakın yaşlarda hem de aynı statüde bir insan olarak, onun tavrı doğal bir şekilde daha sert olabilir. Bunun senin aklını karıştırmasına izin verme. Yaşananlar bir kere yaşanmış, ama sonuçta bu kadın önceki 9 senede de sana bir o kadar iyi davranmış, bu yüzden bundan sonrasında da böyle devam etmesi için çaba gösterirseniz düzelebileceğini düşünüyorum. Yeniden kolay gelsin.
arkadaşlar uzlaşmaya çalışmak iyi güzel de, karşınızdaki insan sizinle uzlaşmak istemiyor. 'oğlumu benden uzaklaştıramayacaksın' diyor. gelinini düşman, onu oğlundan ayırmaya çalışan biri gibi görüyor. millete bura benim odam diye gösteriyor, odamı hazırladın mı diye tahrik ediyor. en önemlisi de annesi, kayınvalide yüzünden hastanelik oluyor. sadece annemin hastanelik olması bile benim için savaş sebebidir. yapmayın allahaşkına böyle bir insanla nasıl uzlaşacaksınız? size iyi uzlaşmalar ne deyim. yüksek tansiyon hastalığı felce hatta ölüme götürür insanı. ne hakkı var, benim annemi komaya sokmaya. ne uzlaşması ağzına s.çarım onun.
kadının yalnız olduğunu eşinin vefat ettiğini de göz önüne alarak pandispanya+18756432563175167543 diyorum. kadın her zaman öyle davranmıyormuş. evlilik hazırlığı sırasında bazen olur abuk sabuk şeyler.
ve evet pandispanya harika bi insansın. benim evladım da olabilir misin=)
evli değilim bu konularda da çok bilgili sayılmam ama mesajı okuduğumda aklıma babaannem geldi. moralini bozmak istemem ama benim babaannem bile duğune kadar kendini utmuş ondan sonra bu gibi tavırları sergilemeye başlamış.
nişanlınıza anlatsanızda inanmaz böyle olayların olduğunu yıllarca babam kabul etmemiş taki ben 7-8 yaşındayken babaannem telefonla arayıp 10-15 dakika saçmalayıp annemin bayılıncaya kadar. ondan sonra sadece alttan alttan laf soktu ve hala da devam ediyor. (su an 26 yıllık evliler hala kadın aynı sadece oğlu takmadığı için fazla bir şey yapamıyor.)
Teşekkürler efendim, kakamelsokoban nasıl hayırlı bir insansın bak sayende duyurunun fahri evladı oldum :D Ona göre iyi düşün :) Güzel haberlerini bekliyoruz.
@pandispanya her şerde bi hayır varmış dedikleri bu olsa gerek :)
inşallah kavgasız gürültüsüz bu problemi de halledip neticeden haber vericem sizlere de.
hepinize çok teşekkür ediyorum upuzun duyurumu okuduğunuz için, önemseyip fikir verdiğiniz için, destek olduğunuz için...
öncelikle allah sabır versin diyerek başlamak isterim, işiniz hakikatten çok zor. Bence burda en önemli şey, nişanlınızın göstereceği tavır. iş onda bitiyor yani, siz ister kaynananızla konuşun çözün ister çözmeyin, başka bir noktadan patlak verecektir.
pandispanyanın da rock'n roll'un da katıldığım tarafları var açıkçası ama daha çok rock'n roll a katıldığımı söyleyebilirim.
Şunu hiç unutma derim, bir kere taviz verdiğin konuyu bir daha toparlayamazsın. He annecim tamam annecim dediğin an başka isteklere de kendini hazırla. İki haftaya düğünüm var, bu süreci yakından bilen biri olarak söylüyorum.
Ben senin yerinde olsam nişanlımla tatlı tatlı konuşurdum. Konuya o'nun yanında olamamasından dolayı böyle böyle olaylar olduğunu, o yanında olsaydı belki böyle olmayacağını vs vs. anlatarak başlayabilirsin.
Eğer kaynanan açık açık sadece seninle konuşuyor, nişanlını sana karşı doldurmuyor olsaydı, konuşma diyenler haklı olabilirdi ancak durum pek de böyle değil.
Mutlaka nişanlınla yumuşak yumuşak, sakin şekilde, "senin anan daaaa...." tarzında değil de daha çok, "ben böyle çok zor durumda kaldım, ben böyle kötü hissettim, annen şöyle şöyle diyince napacağımı bilemedim" şeklinde kendi durumunu duygularını anlatır şekilde konuş. bu kadar zamandır birliktesiniz, seni çok iyi tanıyor olması lazım.
sen bu kadar zaman evlenmeyi sırf kayınvalidenle oturmamak için ertelemişsin. Buna saygı duymaları lazım. Gerekirse nikah tarihini ertele, birikim yap öyle evlen ama kimseye gebe kalma derim. Ne demek odamı hazırla yok benim odam bilmemne. ayıptır. Herhalde annesi gelince kadını yerde yatıracak halin yok, saygıda da kusur etmezsin ama tekrar ediyorum, sen bu şekilde ayrı evde evlenebilmek için beklemişsin. Saygı duymak zorundalar.
@physcos physcos o kadar haklısın ki! birlikte yaşayalım teklifi ilk geldiğinde aynı cümleyi kurmuştum ben de. benim aklımdaki evlilik fikri bu şekilde değil dedim. birilerine bağımlı bi evliliktense biraz daha bekleyip kendi ayaklarımızın üzerinde durabildiğimiz bi ev kurmayı tercih ederim dedim ki öyle de oldu 4 sene sırf bunu yapabilmek için bekledim ben. o zaman sen bilirsin deyip konuyu kapatmıştı. süreç içinde zaman zaman bak yanıma gelseydiniz şimdiye evliydiniz vs diyodu şaka yollu ama üzerinde hiç durmamıştım meğer içten içe onu kafaya takmış demek ki. tabii ki gelecek, tabii ki kalacak aksini düşünmem bile, ki çok güzel 1+1 evler bulmama rağmen 2+1 ev aramakta diretişimin sebebi de geldiği zaman kendini fazlalık görmesin kendine ait bi odası olsun geçici bile gelecek olsa bize geldiğinde zorluk çekmesin kendi odasına geçip uyuyabilsin diyeydi, biz geç yatan insanlarız çünkü. ama ben bunca işin arasında bu detayları bile önemseyip uğraşırken hiç olmayan sebepten suçlaması çok zoruma gitti.
bana çok iyilikleri de oldu, çok yardım da etti zaman içinde. ki senelerdir de ailenin içindeyim hep derdi diğerleri gelinim sen kızımsın diye. umarım böyle oluşu da geçici bi dönemdir kendisiyle kötü olmayı hiç istemem çünkü. arkadaş yapsa bunu bağları koparır görüşmezsin ama bi anneyle ne kadar uzak durabilirsin mecburum orta yol bulup uyuşmaya.
ama tabii ki ilk fırsatta başbaşa konuşup nişanlımı haberdar edicem durumdan.annen bana böyle böyle yaptı diye değil de, sen yokken böyle şeyler yaşandı haberin olsun diye söylüyorum diye güzel güzel anlatıcam kendisine.
son bekar oğlunu evlendirmek üzere olan dul ve emekli bir kaynana... yazarken bile elim ayağım titredi...
belli ki baya hırs yapmış, kafasında neler kurdu kendi başına kim bilir. sen de garibim tadımız kaçmasın, millet galeyana gelmesin diye alttan alıyorsun, yapıcı davranıyorsun. ama bu böyle olmaz.
uzlaşma, anlaşma, tatlıya bağlama gibi olaylar bunu isteyen 2 kişi arasında olur. bir isteyen bir istemeyen kişi arasında olmaz. sakın en ufak bir taviz vermeyin. siz alttan aldıkça daha çok üzerinize gelecektir. dinsizin hakkından imansız gelir.
sadece şunu söyleyeceğim, o yaşlardaki bir kadına sözle bir şey anlatamazsın. inanılmaz sabit fikirli ve benim dediğim olacak modunda oluyorlar. bu yüzden iki şansın var; ya bu kayınvalide adayınla geçinmeyi/dinlememeyi öğreniceksin ya da sevgilinle evlenmeyeceksin.
ben hem nisanlina anlatman, hem de kayinvalidenle uzlasman taraftariyim. adamla evleneceksin, o da anasi, boyle cirkef bi iktidar savasini surekli surduremezsin. onun zaten baska ugrasi olmadigi icin devam ettirebilir ama sen calisiyorsun vs. bir de gercekten evliliginin ilk senelerinin kayinvalide kavgalariyla mi baslamasini istemezsin.
@pandispanya benim de ablam olur musun :)
ben de gelin kaynana savaşında kocanın meydana sürülmesini desteklemiyorum. erkek doğası gereği annesinin yanında yer alır bu durumda. aslında yer almak istemez. ortada kalmıştır ama annesini tutmak zorundadır. bu yüzden ortalığı hiç germeye gerek yok. kadının yaşlılığına, cehaletine falan verin ve alttan alın. içinizdeki sıkıntıları espiri ile yansıtmayı da deneyebilirsiniz. ama hiç bir şekilde ciddi olarak suçlamayın. daha evliliğin başında ve olaylar çok çok büyütülecek derecede değil. kaynana kaynanalığını yapacak. bu bir realite. sizin yapmanız gereken mantıklı davranıp aradan sıyrılmak.
kendi açımdan şunu diyebilirim; mecnun gibi sevsem de bir kadını anneme cephe aldığı anda annemin yanında yer alırım. kocanızı bu mücadelede taraf tutmaya zorlamayın. bu adama maçın başında arkadan çift dalmak gibidir. eğer o sana kötü davrandıkça sen iyi davranırsan nişanlın annesini uyarmak ihtiyacı hissedecek. kaynanalık yapma diye uyarıyı onun kendi gözlemleri sonucu vermesini bekleyin. ama bu arada olabildiğince sorunları görmezden gelmeli, uzlaşmacı olmalı ve alttan almalısınız. gülümsemeyi de unutmayın. :)
Arkadaşlar, şu kısacık ömrümde (54) çok kereler yaşayıp deneyimlediğim bir şey varsa o da niyetin önemi. Olumlu yaklaştığım hiç bir iş/kişi/olay olumsuzlukla sonuçlanmadı. Olumlu yaklaşılacak şeyle tepki gösterilecek, tavır alınacak şeyi ayırdetmek de önemli bu noktada.
Dikkatinizi çekmek istiyorum, kayınvalide baştan beri ters davranan çirkeflik yapan biri değil. Burada bir anlaşmazlık ve kadının düşünce tarzı ve içinde bulunduğu koşullar söz konusu. Hatalı davranışlarının altında yatan nedenleri anlamaya çalıştığımız zaman elle tutulan, kabul edelibilecek bir şeyler çıkıyor. Kocasının ölmüş olması(yalnızlık)da var ama daha belirleyici olan kadın diğer evlatlarına verdiği desteği bu evladına da vermek istiyor. Kadın hayata böyle bakıyor. O bir anne, evladı için bir şeyler yapmak istiyor. Ayrıca kadının çevresine de bakmak lazım. Çevresinde "şimdiden bu gelin böyleyse sonrasında oğlunu torunlarını sana göstermez bile" kadınları olma olasılığı oldukça kuvvetli bir ihtimal. Yaşıtım hemcinslerimin bu davranışları çok yanlış olsa da ne yazık ki bu yaklaşımın altında da yaşanmışlıklar var. Gelinler evlenene kadar cicim balım sonra kaynana şöyle böyle diyebiliyor.
kakamelsokoban, benim tavsiyem olumlu ol. Alttan al demiyorum, olumlu ol. Onu anlamakla başladığın zaman olumlu olabilirsin. Anneni hastaneye götüren süreci düşünürsen olumlu olman biraz zor. Yanlış veya çirkeflik olarak değil, kadının hatalı davrandığını düşün.
Bu geçici bir anlaşmazlık, anlaşacağız diye düşün. Nişanlınla ilişkiniz ne güzel. Uzun yıllar bu güzellikte devam etsin, o güzelliğin içinde güzel çocuklar yetiştirin. Mutluluklar.
Öncelikle Allah sabır versin, işiniz zor kolay değil, ama çok şükür nişanlınız ile aranızda sorunlar yokmuş. Hayır bir de yeni gelin filan da değilsiniz bayağı uzun bir maziniz varmış. Şurada nikaha kalmış 1 ay zaman, bence radikal kararlar almak için uygun bir zaman değil, nişanlınızı da çok seviyorsunuz anladığım kadarı ile, askerde ona dert yanıp sorunlarınız ile sık boğaz etmediğinizden çıkarıyorum bunu, el mahkum razı olacaksınız annesinin yaptıklarına, cahillikten ya da oğlunu paylaşmak istemediğinden bu şekilde davranıyor sanırım. Şu aşamada nişanlınıza olanları anlatın bence, ama annesini suçlayarak değil de elinizden geldiğinde objektif olmaya çalışarak. Anne sanırım hep yakın oturacağınızı düşünmüş, hatta yeni hayatınızda o da kendine yer açmış. Elinizden geldiğince yapıcı olmaya çalışarak sorunları halletmeye çalışın, baktınız olmuyor, evlendikten sonra aynı şekilde huzurunuzu bozmaya devam ediyor siz de mesafeli davranırsınız, ama eşinizin de annesi hayatından çıkarıp atmasını bekleyemezsiniz.
hiç birinize katılmıyorum ulan! aşırı ütopik düşünüyosunuz..
bırak nişanlının annesini nişanlımın kendisi bile annemi hastanelik etse ben o adamla görüşmem!
annesini korumasından niye korkuyonuz hem? korusun, sen de kendi anneni koruyosun. kusura bakma da 'aman ağzımızın tadı kaçmasın ali rıza bey' mantığı nereye kadar mutlu edecek sanıyosun seni?
nişanlına da anlatma, ne yapmasını bekliyosun ki anlatacaksın? konusu açılırsa söylersin.. sorununu kendi çöz.