yakın sayılan bir arkadaşım var. ojesini falan eksik etmez ama tırnak boylarında bile aynı değil. ufak değiliz yaşlar 25, 26. bir tırnak uzun biri kısa biri çok uzun. gerçekten çok çirkin duruyor. ojeler çıkar onu anlarım insanlık hali ama hadi manikürünü de yapma onu da anlarım ama tırnakların boylarının eşit olmaması o yaşta çok bakımsız görünüyor. söylesem çok mu ayıp ederim? eline bakmayan kadınlar bana çok garip geliyor. bir de zoomlu zoomlu fotoğraflar koyuyor belli ki rahatsız olmuyor kendi de. ama benim direkt gözüme çarpıyor o eller. sizin de çarpar mı?

Kadının ilk baktığım elleridir. Direk soğurum eller çirkinse :) seviyosan söyle bence panpa.


ben de hiç hoşlanmıyorum, ama direkt söylemek de garip geliyor kendi tercihi rahatsız olmuyor demek ki diye düşünüyorum. sadece bir şekilde konusunu açıp atıyorum dediğin gibi şekliyse dikkatimi çeken ''şu törpü çok güzel, tavsiye ederim'' diyorum ya da ne biliyim kenarındaki etler vs ise ''x kremi/yağını yeni kullanmaya başladım, çok memnunum'' gibi onun da dikkatini oraya çekecek şeyler söylüyorum belki dikkat etmiyordur diye. söylediğim ürünler de hakikaten işe yarar şeyler oluyor, alıp kullanmıyorsa daha da yapacak bir şey kalmıyor bence.


bir gün beraberken bakım yap kendin ellerine hadi gel beraber yapalım de ona da, bak bence büyün tırnaların eşit olsa daha güzel görünür falan de usulca hissettir. kalp kırmadan direkt uyarı moduna girmeden... kırılabilir çünkü. ne bileyim aklıma böyle bir yol geldi.
ve ayrıca evet bence de eller çok önemli ve benim de çok dikkatimi çeker. benim böyle değil de sürekli kırmızı oje süren ve o ojeleri sürekli soyulan bir kız arkadaşım vardı. beni de rahatsız ederdi. bence sorun onlarda değil bizde. bana ne yani millletin elinden ojesinden.
sanırım bu takıntı.


gözüme çarpar ve çok batar. kimse oje sürmek zorunda değil ama bir kadın olarak ellerin temiz ve tırnakların eş boyda olması bir zorunluluk gibi geliyor bana. çok uzun tırnaklardan da hoşlanmam, kısa temiz bakımlı olmalı. kendisi buna dikkat etmiyorsa bence insanların umursamadığını düşünüyordur, ama herkes umursuyor. ben pek umursamayan görmedim sadece dile getirilmez. kaş almak da, bıyık almak da bir zorunluluk değil ama alınması lazım. ben eli de bu kategoriye sokuyorum.
soyulan ojelere de hele kırmızı soyulmuş ojelere... dayanamam galiba. çok yakınımsa "derim bu ne ya yama yap en kötü şunlara".
direkt söyleme beraber bakım fikri iyiymiş. denenbilir.


sana fikrini sormazsa söyleme. ayrıca kimse ,rahatsız oluyor insanlar diye bakımlı olmak zorunda değil. mecbur mu senin gözün rahatsız olmasın diye tırnaklarını eşitleyip, ellerini parafine yatırmaya?


çok batar. el illa göze çarpıyor. ojenin köşesinin kalkması bile gözüme öyle batar ki ben daha onları anlayamazken böyle bir soruya da cevabım net oldu.
## yazmayı unutmuşum. söyleme. belki laf arasında bir şey söylersin anlar kırıcı olmaz ama direkt eşit kes, bakımlı ol deme. aman ha deme.


rock n roll:
kimse için bi şey yapmak zorunda değil kimse ama illa birileri için bi şey yapmıcam diye kendini gaza getirip üstün ve asi görmek de bir işe yaramaz. kimse için değil kendin için zaten. ben memnun olayım diye değil kendin memnun ol diye. kendini sevmeyen birinin klasik bahanelerini yazmana gerek yok =)


ben memnunsam kimsenin göz zevki umurumda değil, üstün ve asi görünmekle alakası yok. kendi de memnun demek ki öyle bıraktığına göre. kendini sevmemekle de alakalı değil. ben belki tırnaklarımı uzunlu kısalı seviyorum. kime ne? simetri takıntısı olan sensin, benim öyle bir takıntım yok belki.


Rock n roll+1
baskasinin fiziksel varligi direkt rahatsizlik vermedigi surece, yani koku vs. gibi iste somut bir sey olmadigi surece, baskasinin dis gorunusune bir sey soylemeye pek hakkiniz yok. Sizin 'goz zevkinize' gore yasamlarini idame ettirmek durumunda degil insanlar, kaldi ki tirnak boyutunun farkli olmasi esittir bakimsizlik da degil kanaatimce. Hadi diyelim bakimsizlik, yine sizi baglamaz, belli ki rahatsizlik duymuyor diyorsunuz hem, cidden soruyorum sirf sizin hosunuza gitmiyor diye mudahale etme eylemine girismeyi ciddi ciddi dusunuyor musunuz?
Buna bu denli dikkat edip rahatsiz olmaniz tuhafima gitti acikcasi,
size ne yahu?


Rock n roll durumu özetlemiş. Biri bana dese, muhabbeti keserim.


verdiğim tayt duyurusunda da rock n roll yine "ben kimse için bir şey yapmak zorunda mıyım" diye karşıt fikirlerle çatışıyordu bu onun hayata genel tutumu sanırım.
ben de bana batıyor diyenlerden olduğum için şunu deme gereği duydum. kimse bir başkası için kendine bir şey eklemek ya da kendinden bir şey çıkarmak zorunda değil ama her konuyu da "kime ne" noktasına çekersek bu bir kısır döngü olur.
- kimse yediğine içtiğine dikkat edip düzgün bir fiziğe sahip olmak zorunda değil. ama yalnız kalmak istemiyorsa dikkat etmek zorunda.
- kimse saçları temiz okula-işe gitmek zorunda değil, ama iş yerinde bu bir saygısızlık olduğu için ve yakışık almadığı için temizlemek zorunda.
- herkes ter kokar, ama herkes ter kokusunu gizlemek için hijyen ürünleri kullanıyor.
- kadınların tüyleri de bir gerçek ama herkes yine de kaşını bıyığını alıyor.
bunlar da "kime ne" olabilir ama sonucunda beğenilmediğinde kişi ya da saygı görmediğinde bunu çoğu zaman anlamıyor. sebepleri de buralardan geliyor. tek başınıza bir adada yaşamıyorsunuz, insan ilişkileri hayatın bir parçası. o zaman yarın bir gün toplu taşımada buram buram ter kokan amca koltuk altını ağzınıza sokarken "kime ne onun hayatı" demeyeceğinize göre, bakıma yönelik konular da bunlara giriyor. kime ne deyip yırtık çamaşırlarla sokağa da çıkabilirsiniz yoksa, geğirip osuranlar da haklı kime ne mesela. benim için bunlara bir son vermeye ne zorunluluğu var.
bir kadın tırnaklarını biri uzun biri kısa seviyorsa bile inanın onun da bir güzelliği olur. bakımsızlık ve tarz birbirinden her daim ayrılıyor.


kirazıseviyorum, haklısın ama şu da var. koku başka bir şey. insanlar temiz kokmak zorunda. otobüste yanıma oturuyorsa ter kokmamalı, ağzı kokmamalı. ama tırnağının biçimsiz olması bende bir sıkıntı olmaz. ne olacak ki tırnağı biçimsiz olsa. koku önemlidir ama.


@rock
elbette aynı seviyede değil koku ve tırnak ama "kime ne ben kimse için kendime koku sürmek zorunda mıyım" diyenle "kime ne tırnağımdan" diyenin bakış açısı bir oluyor. göstermeye çalıştığım "kime ne" tavrının insanı çektiği kısır döngü. yoksa ben gidip bir şey demem kısaysa kısa uzunsa uzun. ha ama gözüme batar bu da bir gerçek. bakımsız olduğunu düşünürüm. hoşuma gitmez, dillendirmem ama gözüme batar.
karışma ve söz sahibi olma kısmına gelirsek:
duyuru sahibi karışmamalı, çok yakınıysa zaten karışmasında bir sakınca yok. fakat kel alaka bir insan bana gelip tırnağının biri uzun biri kısa derse ben de ona "hadsiz sana ne" diyebilirim.
kaşını bıyığını almayan insanlar da görüyorum ve onlar için de aynısını düşünüyorum, bir kadının toplumun saygınlık gereklerine burun kıvırması bana çok özgürlükle bağlantılı bir hareket gibi gelmiyor. daha çok üşengeçliğin kılıfları gibi geliyor bunları "kime ne" olarak ortaya sürmek. belki de gerçekten umursanmadığını düşünüyor olabilir arkadaşı. ama elinin dikkat çektiğini bilse belki gerçekten dikkat edecek. bu konu uzar gider.
özet: kimse kimse için elbette bir şey yapmak zorunda değil, bir aslan da sürüyle avlanmak zorunda değil ama bu tutumların sonu yalnızlıktır. kimsenin yalnız kalmak isteyeceğini sanmıyorum.


koltuğunun altına deodorant sürmek zorunda değilsin ama en azından sabunlu suyla yıkasan yine farkeder, bunu yapmak zorundasın hiç değilse. bazıları soğanı ortadan ikiye kesiyor, kıllı koltuk altına deodorant yerine bunu sürüyor, bir de terliyor. insanlık dışı bir koku. bu adam insan içine çıkıyorsa dikkat etmek zorunda. ama tırnağı biçimsizdir, kafanı çevirirsin. en azından rahatsızlık şiddeti aynı değildir. saçın elektriklenir havaya kalkar, biri de çıkar der ki saçını yapıştır. benim saçımın havaya kalkması, ya da tırnağımın birilerini aşırı rahatsız edeceğini zannetmiyorum.
