şimdi ben erasmus münasebetiylen polonya sınırlarındayım. lehçe kursu vardı okulun ona yazıldım. sınıfta tahmin ettiğiniz gibi her milletten insan yok. bütün ortadoğu toplanmışız gibi. polonya'ya göç etmiş lübnanlı, israilli, iranlı, ıraklı ve ben, bi fransız, bi alman, bi çek, bi italyan, bi de rus var.
şimdi ilk sorum: yazıklar olsun benden başka herkes neden 3-4 dil biliyor bu sınıfta? nasıl bi hayat geçirmişik niye böyle olmuş da tek dille gelmişim buraya, bu yaşa kadar ben ya?
sonra bu sınıftaki iranlı çocuk, tebrizli. 5 dil falan biliyor. daha 19 yaşında atlamış iran'dan malezya'ya gitmiş. orda iş falan kurmuş. ya ağzına sıçayım bana o kadar ütopik geliyor ki bu hadise. çocuğa defalarca sordum nasıl becerdin ya o yaşta tek başına gittin, ettin diye. cevab verdi: ilk gittiğinde zorlanmış yanında bilet parasından sonra çok parası yokmuş ama arkasından gelen diğer iranlı arkadaşlarına ev ayarlamış, komisyon almış mesela. böyle böyle işler yapmış etmiş en son araba kiralama şirketi açmış bi arkadaşıyla. kolunda omega saatiyle salınıyor adam şimdi sınıfta. aklım ermiyor uyanık olucan falan diyor bi de bana. biz nasıl böyle oluruz? ben de yemişim okulunu deyip hayata mı atılsam, nerden başlasam ne yapsam? zaten gelecek kaygılarım vardı bu adamla tanışınca daha da kafam karıştı, kendimi çok yanlış yapmış hissediyorum. ne yapayım dostlar? başka böyle başarı hikayesi biliyor musunuz? ya da tam tersi hikaye, işte göç etmiş kirli işlere bulaşmış mafya vurdu falan şeklinde... bilemiyorum ya resmen boşuna yaşamış, okumuş hissediyorum. zaten üniversitem de dandik falan bitirince ne olacağım da belli değil. e giden vaktim boşuna gitti yani o zaman 22 yaşına geldim. milletin malezya'da zengin olduğu yaşı geçeli seneler olmuş. öleyim mi ne yapayım ben :((
27 yaşındayım, okulum bitmedi daha. adamın asabını bozma :/
çünkü bizim annelerimiz elmayı soyup bıçağın ucuna saplayıp uzatıyor yiyelim diye. adam 30 yaşına geliyor hala anne baba kanatları altında yaşıyor. 1 gün çalışmadan. öyle olunca da bu tür şeyler ütopikmiş gibi geliyor tabi.
Sakin ol sampiyon.
Simdilik erasmusun gozune vur kafi.
22 nedir allasen ya, zaten ilk 18-19 yılı mal gibi kendini bilmeden geçiyor. biz mezar kazıp girelim şimdiden içine bari, 22 ymiş :)
kendını gelıstırmeye bak bence. bır arkadasım vardı erasmusla polonya'ya gıdıp 6 ayda yeterı kadar lehce ogrenıp ingilizce + lehce ile orada bi firmada yazılım işine giren.
aslında ıs bıraz senın gırısımcılıgıne ve kendını gelıstırmende bıtıyor.
cahil cesareti + kaybedecek bir şeyin olmaması bazen insana başka kapılar açabilmekte. Bu örnekler için erasmusa gitmene gerek yok. Sıfırdan susuz, yolsuz köylerden büyük şehre gelip tutunabilen milyonlarca insan var ülkede. Ali Şen'in biyografisi okuyun mesela.
@kakao
mükemmel bir tespit ve mükemmel bir ifade! evet, en büyük sebebi bu: soyulmuş ve bıçağın ucuna saplanıp uzatılmış elma dilimi. utanmasalar, yavrumun çene kasları yorulmasın, dişleri kamaşmasın diye bi de çiğneyip verecekler çocuklarının ağzına...
bu dangalaklığı yapan başka bi kültür var mıdır acaba? beni de annem pambıklara sarıp büyüttü ve hâlâ onun acısını çekiyorum, zorluğunu yaşıyorum hayatta!
Bak simdi, bazen sifir bile olmamak sicrama tahtan olur. Hani klasiktir en dipteysen rahat ol yaptigin hamle seni oyle yada boyle sicratacaktir. Bu bahsi gecen arkadas ve daha bir coklari sen tetris oynayip sokella yerken, her aksam babam gelse de bonibonumu getirse diye hayal kurarken, sifir bile degillerdi muhtemelen.
Universitedeyken afgan bi cocuk vardi. Kokeni hazaraydi. Turk degil.
Rusca ingilizce acemce turkce bilirdi. Caliskandi. Biz de takilirdik, bu rus ajani koordinatlari mi sasirdin, burda kimi izlemeye geldin , bi de cani yukseltme bari falan diye..
Bu cocuk 10 yasindayken ailesinin yarisi yanginda olmus. Ic savasin kizistigi bir zaman.
Sonra okula baslamis 15 yasinda kacirilmis. Kurtulana kadar ailesinden kimse kalmamis, kaldiysa ablalarim falan diyor, aradim ama bulamadim diyor.
17 18 gibi kimsesiz kaldim demisti.
Actim, kimsesizdim ve her an oldurulebilirdim dedi.
Ee naptin dedim.
Yardim dilenmis. Agladim diyor, iyi giyimli kimi gordumse yalvardim diyor. Bana yardim edin acim diye
Sonra birileri fark etmis, yardim etmis. Okumus etmis.
Tek sansim bu oldu , kaybetmedim elimden geleni yaptim, ikinci kere kimseden birsey isteyemezdim dedi.
Sonra birileri yosden bahsetmis, girmis kazanmis.
Bizimle okudu. Ilk yil turkcede gak guk ederken son yil anlatim bozukluklari sorusu cozuyordu.
Dusunsene bir gun bir yerden ablasi babasi kardesi cikacak, emin degilim aradim ama bulamadim diyor. Daha kaybedecek neyi kalmis, kuzey kutbuna da gider yirtmak isterse yirtar.
Hayattaki bagliliklarimiz annemiz babamiz ve cocuklarimizdir.
Dunyanin en sahici seyi olmasinin yaninda en buyuk ayakbagidir.
Yine unide bi cocuk vardi. Hic kimseyle konusmazdi.
Kiralik katil bu, kesin bi olay cikaracak okulu birbirine katacak diye espirisini yapardik.
Ben bu hikayeyi baskasimdan duydum. Cinin icindeki turk bolgesinden kacmis. Orada giris cikis yok, okumak yasak, turkce konusmak yasak, hani su havai fisek atolyelerinde calisan cocuklarin oldugu yer.
Annesi babasi varmis, kardesleri de.
Turk hukumetine ait bir arabanin brandasina girmis. Tabi sanirim onemli bir araba ki arama yapilmamis. 17 yasinda boyle o ulkeden cikmis. Yolda yetkililer gormus bunu.
Aglamis sizlamis vermeyin beni asarlar keserler, ailemi oldururler falan..
O da yose girmis o da bizim okuldaydi. Ve yabanci ogrencilere ev oda kiralar komisyon alirdi.
Dusunsene butun ailesiyle mektuplasamiyor bile.
Yani 0 da dahi olmamak bir dinamik yaratir bazen.
Ve eger agac kovugundan tureseydik emin ol cok daha farkli bir dunya olurdu.
Hepsini gectim, yolu suyu olmayan dag ardindki koylerden cikip ciddi okullarda ciddi egitimler almis, birilerinin orada da calisilir mi yaa , siksen gitmem dedigi sinir boylarinda calismis, yoku katlaya katlaya var etmis baya bildigin turk insani taniyorum.
Yani elma armut iliskisi degil.
Yokluk. Kitlik. Sefillik. Anlayamayacagimiz sekillerde, suretlerde.
Degirmende, senin unun kara cikiyor git burdan batirma degirmeni, diye ( kepegi alinmamis bugday, bakma simdi 2 kat para verip kepekli ekmek aradigimiza, kepegi alinmis bembeyaz un yemek bir zamanlar zenginlik alametiymis) kovulan kadinin saniyorum oglu dunyayi tersine dondurebilir. Dondurmus.