Önceki duyurularımdan da netleştirmiş olmakla beraber tam 6 ay önce dede yadigarı, tamiri oldukça zor olan ve hakikaten ustalık gerektiren eski bir masa saatini tamir etmesi için bu alanda uzman olduğuna inandığım antika saatleri tamir eden bir saatçiye emanet ettim.1 ay sonra beni aradı ve saatin tamir olduğunu söyleyerek gelip almamı istedi. Her ne kadar istanbul'da olsam da saatçinin bulunduğu mahale gitmem benim için en az 2 saat ve 2-3 aktarmalı bir yolculuğu gerektirdiği için zar zor fırsat bulup ''tamir edildiği'' iddia ettiği saati aldım.. Ancak tamir edildiği iddia edilen saat eve geldikten sonra çok değil 5 dakika içersinde durdu ne hikmetse..Neyse bir kere kafaya takmıştım o saati yaptıracaktım ayrıca 60 tl para vermiştim..saatçiyi bir daha aradım.. durumu izah ettikten sonra saati getirmemi istedi.. Yine o uzun ve zahmetli yolculuğu çekip saati kendisine götürdüm.. İşte bu son ziyaretten sonra garipsediğim ve art niyet aradığım olaylar patlak vermeye başladı
İkinci tamir sürecinde saatçi beyi gideceğim günün bir gün öncesinden aradım.. eğer tamir olduysa ve kendileri de dükkanındaysa ertesi gün saati almak için yanına geleceğini söyledim.. ''tamam yarın burdayım buyrun gelin saatiniz oldu'' dedi.. Gittim ancak o da ne beyefendi dükkanında yoktu.. Bana onca yolu boşuna teptirmişti.. Cebini arıyordum onu da kimse açmıyordu.. Acaip sinirlenmiştim birde o gün felaket şekilde yağan yağmur cabası..herhalde o an telefonu açsa epey dökecektim içimi ..Bu son olaydan hemen hemen 1 ay sonra başka bir sebeple saatçinin oraya yolum düştü, ters köşeye düşürme fırsatı geçmişti elime.. Gelmişken gidip alayım bari şu emaneti dedim.. Yakalamıştım saatçi ordaydı.. ama 1 ay önce saatin hazır diyen beyefendi bu seferde ''son anda yine durdu sen en iyisi ben seni aramadan uğrama, boşuna yol tepme'' demez mi ? '' bakın eğer olmayacak gibiyse hiç uğraşmayın,ben alayım saatimi gideyim'' dedim ama kendisi burdan arızalı saat çıkmaz ben muhakkak saatini tamir edeceğim gerekçesiyle vermeye yanaşmadı. Peki dedim antika ayarında saat zahmetlidir tamiratı, vardır bi bildiği.. O zamandan bu zamana dostlar 3 ay geçti.. Geçenlerde aradım kendisi yoktu.. Yanındaki kişiye hemde 2 defa not bıraktım beni araması için ama geri dönüş olmadı.. Eğer saat tamir olmadıysa bile 2 defa not bırakıp mutlaka aramasını istediği bir müşterisini herhalde normal şartlar altında araması lazımdı dimi ? İşte bütün bunlar kafamda acaip komplo teorileri üretti.. Ben ne saatteyim, ne de işin parasındayım artık.. Tek sorunum keriz yerine konmak. Şimdi sorum şu
eğer ki bu saatçi kardeş mevcut saatimi heder etmiş, parçalamış, yedek parça olarak kullanmış en geneli başına bi iş getirmişse ''dağıt, söv, ağzına geleni söyle'' dışında daha somut bir tavsiyeniz var mı ? böyle bir durum karşısında en mantıklı şekilde hakkımı nasıl ararım ? Tüketici hakları, hukuki haklar ne gibi bir süreç izlemem lazım ?
parasını önceden vermiş olduğunuz halde saatiniz , size söz verilen zamanda tamir edilmediği ve sürekli tamiri ertelendiği için mahkemeye başvurabilirsiniz.
geçmiş olsun hayli can sıkıcı bir durummuş.
tamirciyle uğraşmak istiyorsanız, saatçiler esnaf odası olması lazım. gidin odaya anlatın durumu ama nasıl bir yaptırım uygulanır veya derdinize çözüm bulurlar mı bilmiyorum.
saatinizin heder olma konusunda ise, iki önerim var, tanıdık başka bir saatçiye danışın durumu, ondan akıl alırsanız daha sağlıklı olur. diğerinde ise bu saatçinin sizin saati bozduğunu ispat etmeniz gerekecek haliyle. çok fantastik olacak bu ama saatini götürmeden önce iç aksamının fotoğrafını filan çekmiş miydin? belki bu yolla bir delil elde edebilirsin, diğer türlü tamirci her yönden çamura yatabilir ve kıvırabilir gibi geliyor maalesef.
not: fiş, makbuz gibi bir şeyler var mı ortada tamirle alakalı ?
saat antikaymış. ondan yedek parça falan çıkmaz bence. olsa olsa saat çok değerliyse satılır o. bence git al saatini. sonuçta somut bir veri yok elinde. sen bırakmışsın o da yaparım demiş, işi ağırdan almış. yada 1 hafta içerisinde saati yapın 3 ay oldu yada 60 ytl mi verin falan de. neblim biraz meşakatli geldi bana tüketici hakları falan ama sen bilirsin gene de.
hukuki olarak bilemiyorum ama ben de çok severek aldığım, eski gümüş bir yüzüğü küçültmeleri için bir gümüşçüye bırakmıştım 1 ay önce falan.unutmuşum. geçenlerde gittiğimde yüzüğümü sattıklarını söylediler. evet çok kötü. kızdım falan ama ne yapsam nafile. onların yüzüklerinden almamı istediler bir tane, ben de bir tane seçtim ceza olsun diye onlara. ama benim yüzüğüm daha güzeldi.
belki sizin saat de satılmıştır, gidin siz de seçin bir tane, mahkemeyle falan uğraşmayacaksanız, en azından yanlarına kalmasın.
Dediğim gibi parasında değilim.. Beni en çok sinirlendiren ''gelin yarın ben burdayım saatiniz hazır'' denip gidilince orda olmayan, telefonlara dahi bakmayan kısacası müşteriyi keriz yerine koyan bir esnaf anlayışı.. şöyle düşünün yoluma 1 saat daha ekleseniz nerdeyse tekirdağ'dan gideceğim..
Bu arada saat bozuktu zaten.. Bozuk saati satacağını düşünmüyorum.. 2-3 defa isteyipte vermemesi ve her seferinde benim dükkanımdan bozuk saat çıkmaz diyerek ağzıma bi parmak bal çalması inandırıcılıktan yoksun laflarmış demek.
@lejant
öyle bir şey yok ama arkasına el yazısıyla paraf attığı ve saati teslim ettiğim günün yazılı olduğu kartı bende mevcut.. 15.11.2008 imiş ilk kez verdiğim tarih..
konunun uzmanı değilim fakat saati halen alamadığına göre o kağıt işine yarar bir şey olabilir, şu kadar zamandır tamir edil(e)miyor diye. sonuçta bu tamir süresinin belli bir standartı olması lazım. dediğim gibi uzmanı değilim ama belki işine yarayabilir o kağıt.
uğraşmak istiyorsan tüketiciyi koruma dernekleri var. onlar daha sağlam şeyler sunabilirler sana.
banada bir benzeri oldu. ama böyle degerli bir saat için degilde daha çok bir futbol topu için
şunu kullanın derim : bir veya iki azman bulun . saatçiye gidip tamir edilmesi gereken saatin aslında kendilerine ait oldugunu iddia etsinler. azıcık diş göstermeleri lazım lakin. işe yarar belkide. sinir bozucu bir durum . geçmiş olsun
@alokozay
Malesef saatin dedemden kaldığını söyledim. o iş pek olmaz :)
bir şekilde ulaş ve de ki; "abicim sana güvendim tek amacaım saatin çalışmasıydı sana 1 hafta süre, yaptın yaptın yapamadın 60 tl mi alıyorum, saatimi de alıyorum. çocuk mu var senin karşında, haysiyetin şerefin varsa yaparsın. yeter artık"
bunun adamın son şansı olduğu hissettir. hem saatinin geleceği için güzel bir süre olabilir bu. ha baktın aksi bir durum oluştu yine, anladığım kadarıyla son derece hümanistsin ama keriz yerine konman tasdikleniyor işte o zaman kaba kuvvete başvurmak elzem. adamı dövme. al eline bir saati indir camı. saatini de al çık.
öyle mahkeme esnaf sanatkar odası falan sökmez bu adama, eti ne budu ne sanki? ne alıcaksın adamdan? derdin hoş para da değil. sanatkarlar odasına rezil etmek mi adamı amaç? hiç bir şey elde edemezsin bence.
en iyisi göz dağı ver, süre ver, sert ol. o süre sonunda da saatsiz dönme.. saatçi mi kalmadı koca istanbulda.
muvakkit nuri beyle görüşmenizi öneririm.
bazı saatçılar cins olur. buradan bozuk saat çıkmaz dediyse bu gerçekten adamın taktığı bir şey olabilir. saat hala bozuktur, yapamıyordur bu yüzden de size geri dönmüyordur. utanıyordur.
belki de hassas bir insan? :D
Şimdi ismini versem google'da o ismi yazdığınız an kendisi ile ilgili makaleleri, röportajları bulursunuz yani.. O derece uzman ya da öyle hissettiren bir usta.. Ama işte gel görki durum ortada.