çalıştığım bir italyan restoranı tipini beğenmediği müşterilere kaliteli italyan şarabı diye cumartesi'yi dayıyordu yüksek fiyata. Çalıştığım başka bir restoranda da masalardaki heinz ketçap mayonez şişelerinin hepsi ucuz toptan ketçap-mayonez ile dolduruluyordu boşaldıkça.
ben beşiktaşlılara her zaman daha fazla iskonto veriyorum.
beşiktaş düşmanı olanlara da "net fiyat bu" deyip aslında brüt fiyatın bi tık altını veriyorum. bide onlara sevkiyat olacağı zaman "aracım yok" diyorum. gelip kendi alıyor pezevenk.
şirket değil de devlet çakallığı söyleyeyim. hatta çifte çakallık.
-atıyorum x hastanesi kbb kazanacak puan aldın. arıyorsun oradaki asistanları. nasıldır, nedir diye. adamlar acayip biçimde kötülüyorlar, sakın ola gitme diye.
-sen biliyorsun ki kadınsın diye istemiyorlar. doğum iznin, süt iznin vs. olacak. nöbetler onlara kitlenecek. bir de bir erkeğe telefonla arattırıyorsun, bakıyorsun erkeğe ne diyecekler. işte hesaplar hesaplar
edit: bu arada goca dünyanın g*tünü büyüten fast food'cuda 2 ay kadar çalışmıştım. süresi geçen şeyleri direk atıyorlar, affetmiyorlar.