30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu durumda cok normal''
Onu bunu gec, 30 yasina kadar bu tiplerin dogru duzgun bir iliskileri de olmamis oluyor.
Eger 30 yasina gelip evlenememis -kadin,erkek farketmez- insanla tanistigim an kesin bir arizasi var o yuzden evlenememis diyorum ve genelde dogru cikiyor bu tespitim. Ailemde de var boyle tipler uzaktan akraba da olsak.
Boyle dusunmeyi hic istemiyorum ama tanidigim insanlarin cogu boyleydi. Sonra da diyolar ki: ''kafama uygun birisi yok''
Siz ne dusunuyosunuz bu konu hakkinda?
Bu düşünce için 30 çok erken bir yaş bana göre.. Ben genelde maddi durumu çok iyi olan 40 yaş üstü erkekler için böyle düşünürüm, "eğer problemi olmasaydı şimdiye kadar evlenmişti" gibi.. Ben de bu konularda ön yargılı olmak istemiyorum ama maalesef engel olamıyorum kendime..
Etrafımızdaki insanların durumu etkiliyor bizi, benim etrafımda neredeyse hiç mutlu evlilik yok mesela ve bu durum evliliğe sıcak bakmama engel oluyor, şimdilik şikayetçi değilim ama ileride ne olur bilinmez..
Ayrıca kafada arıza dediğiniz durum herkeste vardır, mutlaka birinin kafası bir diğerine göre arızadır, kimse dört dörtlük değil.. Arıza dediğiniz çok çok büyük bir mesele değilse fazla takmaya gerek yok..
Şimdi düşündüm birkaç yıla kadar 30 yaşında olacağım ve hiç düzgün ilişkim olmadı zaten 6-7 yıldır hiç olmadı.. Kafamda arıza var mı bilemiyorum ama tespitinizde haklı çıkacaksınz galiba..
daha 30a gelmedim ama 30umda evlenip ozgurlugumu kisitlamayacagim. 30 yasin bir insana baglanmak icin hala erken oldugunu dusunuyorum.
not: ariza biri degilim, tanisan oldukca mantikliyim :)
EDIT: der meister'in cevabi uzerine kisitlanma korkumun nedenini aciklayayim. evli olunca gelecek planlarinda benimle birlikte bir insan daha olacagi icin bu planlari gerceklestirmenin cok daha zor olacagini dusunuyorum. istedigimde birakip baska bir ulkeye tasinamayacagim, sehir degistiremeyecegim. bir anda doktora yapmak istedigimde onun benimle birlikte tasinmasini isteyemeyecegimden belki istedigim yerde phd yapamayacagim. her istedigimde tatile gidemeyecegim (onun zamaniyla uymayacak). aktiviteler kisitlanacak vs. durum esten korkma durumu degil. her ne kadar ilgi alanlari, aktiviteler uyacak olsa da koordinasyon zorlugu cok fazla.
Ariza derken, kendi kendine asamadigi bir problem olabilir yada baska bir problem demek istedim.
Gordugunuz her uyan ornegi, bu dusuncenizi desteklemek icin ispat olarak kullaniyorsunuz. Olumlu ornekleri gormuyorsunuz gormek istemiyorsunuz.
altta bir wikipedia linki verilmis. demek istedigim oydu.
surdaki ucuncu ve son iki tanim da ilgili: eksisozluk.com
sizinki istatistiklerle nasil yalan soylenir basligina da uyuyor. yanlis anlamayin, bu sekilde geciyor literaturede.
Olumlu ornek varmi verebileceginiz?
o kişilerin evlenmeyi istemeyebileceğini hiç düşündün mü? cevap beklemeyen bir soru aslında bu, düşünmediğin açık. düşün o halde. herkes senin fikirlerine uygun doğrultuda yaşamak zorunda değil. dünyanın merkezi senin görüşlerin değil. herkes hakkında yorum yapma cesaretini nereden buldun, merak etmedim değil doğrusu.
ek: bunu tikleyip tiklememen umurumda değil. insanları "evlenebilmiş" ve "evlenememiş" olarak nitelendirmen bile evliliği bir başarı olarak gördüğünün göstergesi. oysa kimi insan için evlilik bir başarı değildir, hiç olmamıştır. "senin evlenememen normal" cümlesi ise maalesef ki senin zihninin kötülüğünün dışa yansıması.
İste sorun orda zaten :)
Evlenmek istiyorlar ama olmuyor.
Benim fikirlerim zaten onlarin yasamlariyla dogru orantili olarak gelisiyor. Eger boyle olmasalar bende bu sekilde dusunmem.
@devilred
sakin ol sen bi once. Git bi hava al:)
Fikirlere saygili olmayi ogren, seni tiklememis olmam senin fikrine saygisiz oldugum anlamina gelmez. Ama o ekte yazdigin senin saygisiz biri oldugunu gosterir.
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yani ağır bastığından.
Nazım Hikmet
Çağın değişimi ve insanların beklentileri ile alakalı bir durum bu.eskiden insanların hayattan beklentileri eli ekmek tuttuğunda helal süt emmiş birisi ile evlenip çoluk çoçuğa karışmaktı.şimdi insanlar imkanları arttıkça başka başka uğraşlar edinip erteliyorlar bu düşüncelerini.Ayrıca üniversite yaşamında görece olarak herkes eşitken üniversite bitince çalışmaya başlayınca daha değişik çevrelere giriyorsunuz ve insanlardan beklentileriniz artıyor.Ve daha detaycı analiz ediyorsunuz evlenmeyi planlayabileceğiniz birisini.Ayrıca evlenmeden de evli gibi yaşayabilmek evliliğin büyüsünü öldürüyor kendi içinde(ki bence en büyük sorun bu).
Yani 30 yaşını aşmış birinin sorunu olduğundan ziyade beklentilerinin ve elindeki imkanların değiştiği şeklinde bir de olaya bakarsanız değişik sonuçlar görebilirsiniz.Ayrıca bu sevgililik hali uzadıkça yeni yeni huylarını fark ediyor insan en başta görmediği,sonra da ya bu kadınla hayat geçermi diye düşünüyor.
Yani önyargınızı kırmanızı tavsiye ederim,yaşa takılmaktansa doğru ve anlaşabileceği birini bulmaya çalışmak daha doğru bence.
Ayrıca insan 25ine kadar kendini bile doğru düzgün tanıyamıyor bazen.o yüzden kendini tanıdıktan sonra,ne istediğini bildikten sonra yapılan evlilik sanırım her iki taraf içinde mutlu bir yuva olacaktır
+1 devilred
ben de çocukken 35'ten sonra intihar ederim ne anlamı var niye yaşıyolar falan diye düşünürdüm o aklıma geldi.
30 oldum sayılır, bu tiplerin doğru düzgün ilişkileri de olmamıştır dediğin ciddi ilişki mi kastın? eğer oysa 2 adet ciddi ilişkim oldu. ama eğer kastın bir çok kadınla birlikte olmaksa, 20'den fazla kadınla beraber olmuşumdur. şimdi bu genellemene sokabilir miyim? sokarım bence...
en.wikipedia.org(fallacy)
sizin yaptığınız şey bu. İngilizce bilmiyosanız, bi boş vaktine denk geldiğinde, umarım aychovsky size özetler bunun ne mânâya geldiğini.
ben 30 yaşındayım evliyim eteafımdaki arkadaşlarımda bu yaşlarda evlenmemiş olanlarda var hepside çok kafa düzgün insanlar (bence tabi) hepsinin evlenememesinin ayrı bir sebebi var ama hiç biri arızalı değil benim gözümde çünkü hepsini 10 yıldır tanıyorum ev arkadaşlığı yaptık öğrencilik yaptık beraber.
Ön yargından kurtul derim ben.
özür dilerim ama çok cahil olduğunu düşünüyorum.
+30 ve bekar olmak, özellikle kadınlarda, muhtemelen toplum baskısı yüzünden garip davranışlara sebep olabiliyor. Ama mesele evlenmemiş olmaları değil, Türkiye'de yaşıyor olmaları.
evliler arıza değil hepsi mökemmel diyorsun yani;) iyi kendi adıma sevindim.
+30 bekar erkek olarak kendi adıma şöyle yanıtlayayım:
-Şu ana kadar kimseye kasıtlı olarak zarar vermişliğim yok. İyi bir insan sayılırım. Hatta bir başkası veya başkaları için (iddia ediyorum) çok az kimsenin yapabileceği fedakarlıklar yapmışlığım da var(şu an yapmaya devam ettiklerim de). Evli, aile babası-annesi olup da benden çook daha lavuk olan sürüyle tip mevcut.
-Sevgililer günü vs. gibi günlerde, yanımda habire çocuklarının boku püsürü, eşinin meziyetleri, birlikte nasıl sevgi kelebeği oldukları hakkında konuşan kişilerin yanında hafiften arızaya bağlayıp içime kapanıyorum. Ancak maalesef toplumda bu konuda yalnız insanlara karşı çok da empati ile davranıldığını söyleyemem.(ne biliim ben çok çevik biri olmama rağmen yakınlarda sakat birini görüyorsam otobüse yetişmek için koşmam mesela).
-Yaş ilerledikçe birini bulmak konusunda daha seçici davrandığın, çevrendeki insanların ve seçim havuzunun giderek daraldığı nispeten doğru. Çok çekici, ilber ortaylı kadar bilgili-kültürlü veya karun kadar zengin sayılmam, sözlükteki sevişgen arkadaşlar kadar olmasa da ilişkilerim, beğenip beğenilmediğim, beğenilip beğenmediğim(1.sinden daha az:) de oldu. Ayrıca benden daha çekici, zeki, laf cambazı olup da, halen evlenmeyen arkadaşlar da tanıyorum.
- Bir önceki maddeye istinaden, bana sorarsan evlilik biraz da kabullenmekle alakalı. Ortalama yakışıklılıkta-güzellikte insanların hayalindeki insanı elde etmesi imkansıza yakın. Aşk dediğin şey güzel ve yakışıklı insanların arasında gerçekleşebilecek bir şey. Evlenenler de daha iyisini bulamayacağını kabullenecek kafa yapısına ulaşabilmiş insanlar biraz da.
Buradan az çok böyle görünüyor hocu.
1 defa evlenip boşanmış insanlar nasıl bir düşünüş yaratıyor peki?
30 yaşını geçmiş ve evlenmemiş kişilerin "arıza" olduğunu düşünmüyorum fakat evlilikten kısıtlanma korkusuyla kaçan kişiler bence çok önyargılı.
evli değilim, evlilik uzmanı da değilim ama evliliğin "iyi" ya da "kötü" olarak nitelenebilecek bir şey olduğuna inanmıyorum. ilişkiyi ilişki yapan siz ve eşinizsiniz. korkmanız gereken şey sizi kısıtlayacak, kişisel alanınıza saygı duymayacak, sizinle farklı frekanslarda olacak eş adayları bence.
yani evlenmek tamamen sizin felsefenize bağlı bi şey, ne biliyim. insanların kendi seçtikleri, seçecekleri eşlerinden bu kadar korkmaları garip geliyor bana.