Çünkü çok seksisin.
kadınlar kalabalıkta erkekler sürtmesin diye sırtını başka bir kadına yaslıyorlar, arkaya sağlama alıyorlar yani :D
bunu fark ettiğimde, bir tarafında güven vermeyen bir tip varsa, diğer tarafında da düzgün bir insan varsa, nasıl olsa kadınım taciz de denemez diyerek bir nevi sakınma şeklinde yaptıklarına kanaat ettim. oluyor bu gerçekten.
Yukaridakileri gec. Turk insaninin kisisel alana saygisi yok. Eger kisisel alanina biraz dikkatli biriysel mecbur her yerde sikinti yasayacaksin.
insan konservesi kıvamında seyahat ettiğimiz toplu taşıma sistemlerinde ne rolü, ne kişisel alanı allaseniz? :) kaderci yaklaşımın eseri bunlar, "hadi ben de kadınım, o da kadın, inşallah yanlış anlamaz" düşünceleriyle yapılan şeyler.
hadi siz kadınlar aranızda böyle dayanışma gibi yapabiliyosunuz. biz erkekler sıkışınca napıcaz? erkeğe yanaşsan olmaz, kadına yanaşsan olmaz. cenin pozisyonu alıp, yere çöküp ağlayalım mı?
beni de rahatsız ediyor.. kesinlikle hoşlanmadığım şeyler..
ne düşünüyorlarsa da düşünmekten vazgeçsinler..
loveinaflipbook + 1
Sardalya konservesi gibi binmişiz zaten, kişisel alanımı geçtim, bir yanağım kapıya yapışık gittiğim günler bile olmuştur. Bir noktadan sonra, otobüs-metrobüs-dolmuş-diğerleri yeterince kalabalıksa ilk başta "Şu kadın ona doğru yanaşayım"la başlayıp, belli bir durak ve km'den sonra "Değdiren değdirsin anasını satayım, zaten sabahtan beri benim de yapışmadığım kişi mi kaldı" havasına giriyorum. İnsan gibi girdiğim yerden hayvan gibi çıkıyorum. Saç baş hiç taranmamış gibi dağılmış, giysi buruşmuş ve dağılmış, neşeli şarkılar dinleyen ben kafasında Rage Against the Machine çalar hale gelmişim; daha ne kişisel alanı?
@aychovsky,
konserve durumu dogru rezillik. bazi zamanlar kisisel alan filan hak getire tamam.
ama benim dedigim farkli. eger kisisel alaniniza biraz dikkat ediyorsaniz kalabalik olmasa da fark etmez tacizleri bir kenara biraksak bile rahat edemeyeceginiz bir ortam var. az kalabalikken temas etmek zorunda degildir umrunda olmadigi dikkat etmedigi icin eder. her taraf bosken gelir dibinde durur, farkinda olmaz. alanini ayarlayamadigi icin ayagina basar, sorun gormez. yaninda otururken kolunu bacagini yaslar, cekersin yine yaslar. bunlarin hicbirine yav kardesim yapma diyemezsin. cunku hem anlayamaz ne olacak der. hem turkiye'de yasiyorsun kime denk gelecegin belli olmaz.
Bende bir hala var, "Otobüs boş olsa bile bir kadın varsa gider onun yanına otururum. Gazetelerde her gün okuyoruz, 70 yaşındaki yaşlı kadının evine hırsızlığa girip tecavüz edip çıkıyorlar" diyen. O da öyle paranoyak da olabilir.
İstanbul'da yaşıyorum, işim gereği de daha önce 3-4 şehirde aylarca veya bazen 1 yıl kalmışlığım oldu. Nüfusu 1 milyon olan bir şehirde, hem benim hem karşımdakilerin kişisel alanına çılgınca dikkat edebiliyorum, normal insan gibi binip inebiliyorum ama İstanbul'da edemiyorum çünkü hem kendimin hem karşımdakinin kişisel alanından nefret ediyorum, iş saati metrobüse bindiğimde varlığım varlığımdan nefret ediyor. Zaten sabah işe gidişim iki saat sürmüş, 10 saat işte kalmışım, sonunda bir şekil kendimi atmışım, yaklaşık iki saat sonra evimde olacağım. Uzayda kapladığım yerin farkında bile olmuyorum, bir şeye basıp "İnsan mı bu bastığım şey böyle kımıl kımıl" dediğim bile oluyor, biri bir şey derse hırlıyorum bile. Cuma veya Cumartesi akşamı İstiklal'e çıkamam hiç, örneğin. Ben normalde servis kullanıyorum, metrobüse haftada 3-4 kere bindiğim halde bunu yaşıyorum. Her gün binen insandan da tiksinir, hayattan da tiksinir. Geçen gün yağmurda bir kadın kaldırım ile metrobüs arasına itilerek düşürüldü, ona yetişmek istedim, arada ben harcandım. Kapı hizasını kaçırıp, 4-5 metrobüs grubunu beklemek zorunda kaldım yeniden kapı hizasına gelebilmek için. Millet kadının üstünden atlayıp metrobüse bindi. İşin kötüsü de, "Hayır, sen haksızsın" diyemem insanlara; çünkü orası bir Serengeti ve hayatta kalmak en önemli içgüdü. Bir noktadan sonra bunlar birikince de otobüs boşmuş, doluymuş, ayaktaymış, oyuruyormuş, yanımdaki insanmış, hayvanmış, tecavüzcüymüş, nefes alıyormuş, canlıymuş; insanın aklına bile gelmiyor. Otomatiğe biniyor hareket, artık ne olursa.
Bir yandan size de çok hak veriyorum üstelik, çünkü atıyorum yanınıza birisi gelip 9 keçili köy ağası gibi oturup sizi ezerken bunda hiç bir beis de görmeyebiliyor. Hatta bir kere yanıma bir kadın oturup "Yere torba koymak istemiyorum, taşısana bir kısmını" diye elime torbalarından bir kısmını da tutuşturmuştu. Eğitim şart.