hepinizi tikleyecem söz.
not: edebi değeri olan öğretici şeyler daha güzel olur tabii.
erdogan made gains in my cab (sakin olun 4chan klasörümü açana kadar yeşillik olsun diye koydum)
bugün yaptığım çeviriden öğrendiğim:
doghouse: Where you are figuratively when you're on bad terms with your girlfriend or wife.
hani evden atılmış da köpek kulübesinde yatmış gibin, oradan mecaz yapmışlar.
edit
mevzubahis cümle: Take it from a man who spent more than a few nights in the doghouse - there are moments that are worth it.
yani diyo ki "karısıyla uzun süre küs kalmış bu adamın sözüne kulak ver, küstüğüne değecek bazı anlar vardır"
esen kalın
Due to the fact that...
bu sebeple gibi bir şey.
"that" kısmından sonra ne cümle kurarsan kur banamısın demiyor, sorun çıkarmıyor, boku püsürü yok. Çok elverişli bir kalıp.
when the world is sick
can no one be well
but i dreamt we was all
beatiful and strong
rigatoni kelimesinin türkçe anlamı kabaca düdük makarnası ya, argo olarak da aynı türkçesindeki gibi, gıcık olunan bir insana "düdük makarnası" demek için kullanıldığını duyduğumda baya eğlenmiştim (friends'te sevilmeyen bir karakter italya'dan döndüğünde, "ne zaman döndü bu düdük makarnası roma'dan şeklinde kullanılmıştı.)
cold turkey (daha dün duyurudan öğrendim)
"go crazy over x" kalıbı:
www.quickmeme.com
wild ass guess (git: en.wikipedia.org)
(well educated guess diye kibarlaştırılıyor)
viki linkinden hatırıma geldi: rule of thumb
"to fall on (own) sword" - Kim made a plan but she fell on her own sword.
Kendi kazdığı kuyuya düşmek.
"to hold (own) horses" - Okay, hold your horses!
Sabredin lan iki dakka adam olun!
it is raining cats and dogs.
bardaktan boşalırcasına yağmur yağması.
shotgun
arabada ön koltuğa oturmak için söylenir.