en baştan başlayalım. küçüklükten beri olan bir şey bu ortaokul öğretmenim sağolsun(bkz: şükrü şimşek) temeller biraz zayıf matematikte. şimdi tüm suçu da ona atmayayım hayatım boyunca ders çalışmayı sevmemiş, ders çalışmamış bir insanım. bu durum ilkokulda sorun olmadı ortaokulda biraz sıkıntı çıkmaya başladı ama yine de anadolu lisesi kazandım. lisede ise boşvermişlikle gelen notlar karşısında şok olmaya başladım yavaş yavaş. fizik kimya matematik ne olursa olsun yapamayacağımı düşündüğüm derslerdi. buna rağmen sayısal seçtim.kötü notlar aldım bunlardan. bu böyle olmaz diyip çalıştığımda ise ikinci dönemlerde notumu 2-3'lere çıkartıp bir şekilde kopyayla vs. geçiyordum.

şunu da söylemekte fayda var biyolojiyi hep sevdim. iyi notlar alıyordum. hatta şu an kocaeli tıp'taki arkadaşımla çekişiyordum biyolojide onu geçiyordum ara sıra.yapamadığım dersi çalışmaktan nefret ederim ama yapabildiğimde de keyif alırım. bu yüzden arkadaşlarımın resim derslerinde yardımcı olurdum. hiç kitap bitirmeyen bu bünyeyle biyoloji kitabı bitirirdim. biliyorum salaktım. ama sevmediğim bir şeyi yapmak istemiyordum. birikimli olarak ilerleyen bu derste başarılı olmak çok zor geliyordu.

sonra puanlar geldi. baktım puanım inşaat mühendisliğine yetiyor onu yazdım. hiç araştırmadan etmeden. lys matematikte 1 tane türev-integral yapmayan adamın bu bölümü kazanmaması gerekirdi. böyle eğitim sistemi mi olur? burada o derslerden çok daha ağır matematik olacağını bilemedim.tüm hayatını etkileyecek kararı insanın 17-18 yaşında almak zorunda olması ne kötü.

gelelim şimdiye. şimdi yine çalışmıyorum derslere ve bütünlemeye kalacağım sanırım. sınıfta da kalır mıyım bilmiyorum. bölüme de alışamadım sürekli istanbul'a gidip geliyorum. derslere de devam etmedim pek.

ne yapmalıyım sizce? kafamda değişik sorular var. ygs-lys'ye tekrar girip matematik olmayan bir bölüme girip rahat mı etmeliyim, yoksa çalışıp bölümümde mi kalmalıyım?

yazar hakkında notlar: ders çalışmayı sevmeyen(özellikle matematik, fizik) ama ygs'yi az da olsa yapabilen, resim yapmayı seven, ingilizcesi kağıt üstünde iyi(konuşmayı beceremeyen dil bilgisini de pek bilmeyen sadece bir şekilde öğrendiği kelimelerle yani o da pek iyi değil), a2 almanca diploması almış ama neredeyse almancayla ilgili hiçbir şey hatırlamayan, zamanının çoğunu bilgisayar başında geçiren, sorumsuz biri(aldığı tüm dönem ödevlerini getirmemek veya geç getirmekle bilinir). sanırım aynı zamanda hayattan büyük beklentileri de olmayan birine dönüştü son zamanlarda.

 

ne yapman gerektiğini kendin anlatmışsın zaten kendini anlatarak. olmak istemediğin ve hatta kendini olamayacak olarak gördüğün bir şey olmak zorunda değilsin. neysen, ne olmak istersen o ol. yaş hakkında detay vermemişsin anladığım kadarıyla çok uzun süredir okumuyorsun ve yaşın pek ilerlemiş de değil. hiç geç değil gibi görünüyor senin için. ne yapılması gerektiğini, ne olmak istediğini en iyi sen biliyorsun. kafanı topla, kendinle iyice yüzleş ve ne karar alınması gerekiyorsa al, uygulamaya başla ve asla o karardan dönme. benim tavsiyem bu olur. yolun açık olsun.

mj

Eski duyurularıma bakarken bu duyuruya denk geldim. Bir güncelleme paylaşayım dedim. Benim durumumda olup da bir arayış içinde olanlar belki görür de umutlanır diye.

İnşaat mühendisliğinde ikinci seneme başlamadan önce radikal bir karar aldım ve üniversite sınavlarına yeniden hazırlanmaya başladım. Duygudurumum düzeldi. Bir yıllık çalışmanın sonucunda da Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım. Şimdi daha umutlu, daha mutlu, daha farkındayım. Bazen tek yapılması gereken karar vermek ve onu uygulamaya koymak. Değişimde umut vardır.

peh peh peh peh peh peh peeeh
1

mobil görünümden çık