anlamaya çalışıyorum, en güçlü ihtimal bana göre durduk yere bilmedikleri ve var olduğundan sadece inanarak emin olabildikleri bir şeyden çok korktukları içinmiş gibi geliyor. çünkü sevgiden olsa insan allah'ı yakınıymış gibi sever sanki, yine kul köle olmaz.

ama yine de bu zekayla bu insanlar varlığı ve yokluğu ispatlanamayan bir varlığın kulu olmayı nasıl kabul edip üstüne eleştirdiğimde bana "önce kul olmayı öğren orospu çocuğu" diye küfredebiliyor bunu anlayamıyorum. sadece bu küfredenleri demiyorum tabii ki.

yoksa bu tamamen kitabın etkisi mi?

özellikle inanan ve iyi ahlaklı insanlardan mantıklı bir cevap alabilirsem sevinirim.

 

insanlar birbirlerine, paraya, güce kul olabilirken ne olduğunu tam olarak kestiremedikleri bir güce kul olabilmeleri hiç de anlaşılmaz değil.
korku çok güçlü bir manipülatör.

nwnd

2 unsur var. biri şükran, diğeri korku.

çevrendekiler açlık, parasızlık, çirkinlik, hastalıktan kırılırken senin herşeyin tam. ister istemez birşeylere şükran, teşekkür duyuyorsun. o'da tanrı oluyor.

korkuya gelince de, deprem, ölüm, kaza vs..oluyor kendini güçsüz hissediyorsun. yine bir güc'e itaat etme gereği duyuyorsun.

mayeskuel

kul olmayı kabul ettiğim zatın evrenin sahibi ve benim yaratıcım olduğuna inandığım için kulluğu nefsime çok görmem.
korkarım, evet, ama bağışlamasının olduğunu da bildiğim için elimden geldiğince gazabından kaçınıp rızasını kazanmaya çalışırım. şahsen söyleyebilirim ki, iman ve ibadetle ilgili herhangi bir uyku kaçırıcı, sinir bozucu korku durumu yok (eğer olay buysa, bilmiyorum) aksine hoş bir huzur ve sürekli bir mücadele ruhu var.

vizdilva

yakınıymış gibi sevip aynı zamanda kul olması mümkün olamaz mı?
kul=köle değil.

insan zekasına ne kadar güveniyorsun?
insan duyularına ne kadar itibar ediyorsun?
durduğu yerden kendi başına arkasını bile göremeyen bir varlık insan.

din=kitap mı?
kitap yol gösterir. kaldı ki sadece kitabı anlamak bir ömür sürebilir.
geçen pulp fiction ı bir daha izledim. 2. izlediğimde fark edebildiğim şeyler oldu.

vaktiyle iyi biriydi

cok boyutlu bir mevzu burada uzun uzun anlatmasi zor simdi. ozet icin:
sirena +1.

f_d

niye kabul etmesin? maymun hayvanat bahcesinde durmayi nasil kabul ediyor? insan da basit bir canli. 4 milyar yillik canli hayat tarihinde 1 milyon yildir var olan, o 1 milyon yilin da sadece 200 yilinda demokrasi, insan haklari, cagdas yasam, bireysellik gibi kavramlarla tanismis bir canlidan bahsediyoruz.

bazen insanoglundan cok fazla sey bekleniyor. dinlerin yok olmasi nereden baksan 2000 yili bulur. ancak rahatlikla soyleyebiliriz ki insanlari dusunmeye iten araclarin alabildigine yayginlasmasiyla butun dinler en nihayetinde yok olacak, tanri kavrami silinecek. kacinilmaz son.

bigl0rd

Kabul etsek de etmesek de, kuluz.
Kabul etmeyenler, aslında etmeleri gerektiğini ölünce anlayacak. Ben bunun ölmeden de farkındayım.
Ayrıca ortada kul köle olmak diye bir şey yok. Yani İslam dininin insandan sosyal hayattaki beklentileri zaten iyi bir insan olmak için gerekenlerle aynı. Bunun dışındakiler işin ibadet kısmı. Oruç disiplini, namaz disiplini vs. Orada da insanı hayattan koparıp köle edecek bir durum yok.

Not: bigl0rd'un son cümlesi de kıyameti tanımlıyor. Şu an net aklımda değil ama hatırladığım kadarıyla kıyamet Allah'a inanmayanların üzerine kopacak yani yeryüzünde iman eden kimse kalmamış olacak.

saatgeceninonikisi

ya duyuruyu çok seviyorum da sadece bu konuda şahsen çok fazla şey sorgulamama, sorguladıkça da uzaklaşmama sebep oluyor. ne yapacağız bilemiyorum..

cevap olarak da mayeskuel+1 diyorum. ama korkuya pek katılmıyorum kendi adıma. ayrıca teslimiyet duygusunun da altını çizmek istiyorum.

eklemek istediğim şöyle bir şey daha var. kitabın etkisi falan değil. arapça kuran okuyorum ama ne anlama geldiğini bilmiyorum mesela. sadece iyi bir şey yaptığım hissi ve gerçekten iyi bir şey yaptığıma inanmam huzur veriyor.

ikinci olarak bilmiyorum inanmak kul olmayı kabul etmek midir? bence her insanın inancına göre değişir. belki hiçbir ibadetimi yerine getirmiyorum ama maneviyat açısından çoğu çakma dindardan daha kuvvetli bir inancım olduğunu düşünüyorum. çok öznel oldu ama dediğim gibi herkesin inancı kendinedir, herkes kendine göre cevap verecektir. son olarak kul olmakta benim için hiçbir sakınca yok, o beni kulu olarak görüyorsa eğer.

bir de şu var, ben bir sorunla karşılaştığımda oturup iki dakika düşünüyorum : neyse buna da şükür, daha kötüsü olabilirdi. ya da O'nunla konuşuyorum. kendimce anlaşmalar yapıyorum. bir şekilde rahatlıyorum. aptalca gelebilir ama huzur veriyor gerçekten. aslında her şeyin daha iyi bir sebeple olmadığına inanmak, hayra yormak iyi hissettiriyor.

sistem enkazı

(bkz: konformizm)

386 dx

ınsanların kul olmasını anlayabılırım. yaratıcımız cok guzel bız de ona guzel kullar olalım dıye dusunduklerını sanmıyorum. bır sahıbın olması senı onun yonlendırmesı ve ne verırse versın tamam demek kendı sorumlulugunu baskasına vermektır ve bu ınsanlar bundan hoşnutlar zaten. kendı basarısızlıklarını gormeyıp ıslerını ona havale etmek ve butun kotuluklerı cırkınlıklerı ve eksıklıklerını o varlıga bırakmak onun ıznıyle olduguna ya da olmadıgına ınanmak rahatlatıyor onları.
benım anlayamadıgımsa kendısıne kullar yarattıgını soyleyen bır varlıga ınanılıyor olması. ve cehennemıyle korkutan bır varlıga tabi olunması.
ha ben tanrımı arıyorum her gordugum ınsanda her yerde bir pislikte de guzellıkte de. bu bıraz benım ıcın romantık bi durum. ama kitapta bahsedılen tanrının gercek olabılecegıne ınanmıyorum. cunku ben bıle ondan daha tanrıyım. sen bıle daha tanrısın.

akare

sevgilisine, ailesine, patronuna, paraya, şöhrete kul olmayı becerdikten sonra diğerinin esamesi bile okunmaz. ne yazık ki istediğiniz niteliklerin birini (inanmak) taşımıyorum, ama iyi ahlakıma laf söyletmem netekim.

tedirginlik hucresi
1

mobil görünümden çık