şimdi mesela, osmanlı venedikle ticaret yaparken diyelim. ortada standart bi para birimi var mı? iki ülkenin parasını birbirinin cinsinden nasıl anlıyorlar? yani bir de şunu sormak istiyorum aslında. osmanlı diyelim altın para bastı. dedi ki "abi bizim altın sikke bu. ağırlığı şu kadar kırat. ayarı 16 ayar." bu venedikli tüccar bunun 16 ayar olduğundan nasıl emin oluyor? belki bizimkiler 12 ayar basıyorlar da kekliyorlar bunları. bildiğim kadarıyla o zaman da sahte para veya kalpazanlık denen zımbırtı var ama ben onu sormuyorum.
basit bir güvenilirlik meselesi, sen devlet olarak kalpazanlık yaparsan ambargo yersin bu da altından kaçıracağın kardan çok daha fazla zarar verir sana. artı olarak öyle olsa bile çok da manası olmazdı çünkü sonuçta venedikliler osmanlı paralarını eritip kullanmıyor yine aynen veriyor. osmanlının bundan kara geçmesi imkansız.
Tamam ama bu sikke veya dukadan hangileri uluslararası ticarette kullanılıyorsa, bunu/bunları da tek bir ülke basmıyorsa, kimse şunu demez mi: ayarı düşürerek elimizdeki 1birim madeni kullanarak basabileceğimiz parayı arttıralım? Bu soruyu merak ediyorum.
cevap çok basit, aynen günümüz şartları gibi. neden para basıp borçlarımızı ödemiyoruz?
yani sen yakuza123 nın dediği gibi bir güven ortamı oluşturamazsan kimse senin paranı alıp karşılığında birşey vermez. yada değerine göre davranır.
şimdi kilit nokta şu, işin erbabı altına ne kadar bakır katıldığını eritmeden de az çok anlar. ki eritildiğinde kolayca meydana çıkar.
yani sen bakırı fazla katıp venedikli tüccarı bir kere kazıklarsın, adam memlekete gittiğinde paranın değersizliği meydana çıkar ve bu dedikodu yayılır.
venedikli tüccar veya arkadaşalrı bir dahaki sefere sana geldiklerinde geçen sefer 10 altına verdikleri malı şimdi 20 altına verecekler.
al sana enflasyon.
örnekliyorum;
satıcıyım bir çuval buğdayım var. sensible soccer parasıyla 8 altına, yakuza123 parasıyla 5 altına verirsem kar ederim.
çünkü yakuza123 parası sensible soccer parasından daha değerli. bir yakuza123 altını 1.6 sensible soccer altınına değer.
al bak pariteyide bulduk :)
bu arada geçmişte altının ayarını düşürterek sensible soccer'ın dediği gibi çakallık yapan imparatorlar var. roma'daydı sanırım. isim hatırlamasam da belgeselde izlediğimi net hatırlıyorum. tabii kendi ve darphanesi dışında kimse bilmiyormuş durumu.
@cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam:
evet, işin erbabı anlayabilir kısmı mantıklı geliyor. ama neden para basıp borçlarımızı ödemiyoruz ile alakası yok sanki. şimdi istediğiniz kadar kağıt para basarsınız çünkü elinizdeki pamuk ve mürekkep size yeter ama o zaman elinizdeki maden ile doğrudan para basıyorsunuz.
@john lee hooker:
hmmm bunu duymak da ilginç oldu.
başka bilgileri olan veya akıl yürüten arkadaşlar paylaşmaktan çekinmesin :))
Bilgim yok ama akıl yürütmem var; yukarıda dendiği gibi laf alır yürür. Hem sahtecilikte hem de olumlu yönde. Birşeyin ederini piyasadaki satıcılar belirler herhalde. Sonuca geri bildirimlere göre de ayarlar. Krallık / devlet eliyle düzenlenen fiyatlara ve döviz değişim olaylarına ne zaman geçildi hiç bilmiyorum.
Standart para birimi, rezerv para vb olmasa da, bazı şeylerin ederi değişmiyordur ticarette. Takas zamanında da para zamanında da (o zamanda A altını çok eder, B altını daha az eder C altını da kıymetsizdir) şeklinde intibalar vardır.
dediğin de yapıldı aslında, ama senin bahsettiğin şekilde değil. artık altın para kullanmıyoruz bunun yerine fiat para denen değeri gerçek değerinin çok üstünde paralar kullanıyoruz. senin düşündüğünden farkı ise bunu gizlemiyoruz. mesele gizlemek. sen paramın şu kadarı altın dersen ama değilse, piyasaya sürdüğün gün bu ortaya çıkar ve skandal olur sadece.
beni bir john lee hooker anladı sanırım :))
soru şu: farklı devletler bir paranın içinde hangi madenden ne kadar olduğundan nasıl emin oluyorlar? nasıl güveniyorlar? duka denilen altın bakır alaşımı uluslararası kabul gören bir para var. osmanlı bu parayı basabiliyor mu? basabiliyorsa diyelim ki altını az koydu, "alın bu standart dukadır" dedi. kim ne diyecek buna? mutlaka bir önlem alınmıştır veya belirleyici bir şey vardır.
işte eritip içeriğine bakıyorlar bu kadar basit. yediremezsin yani.