kardeşim uzun dönem er olarak askerliğini yapıyor. ve general rütbesinde bir adamın makam şoförü olmuş.
madem meramımı anlatıyorum net konuşayım: ben asker milletinden pek hazzetmem. komutanların hayatları pahasına da olsa özellikle er rütbesindeki emanet çocukları nasıl harcayabildikleriyle ilgili onlarca haber okudum. yüzlerce duyum aldım. siz inanır mısınız bunlara onu bilemiyorum.
kardeşim daha 25 bile değil. ehliyetine bile birkaç sene önce aldı. sırf biraz boylu poslu-diksiyonu düzgün diye en rütbeli adamın şoförü yapmışlar. hayatında silah görmediği halde otomatik silah vermişler.
kullandığı aracı benim ömür boyu çalışsam dahi alamayacak olmam bir yana, büyük sorumluluk yüklemişler. sonuçta küçük kardeş. insanın aklına binbir şey geliyor.
ben henüz yapmadım askerliğimi. belki de kaygılarımı daha da artırıyor bu durum.
öyle paylaşayım, birkaç cevap alayım istedim. belki biraz diner kaygılarım.
soru ne?
merso ya binip kıç büyütcek işte kardeşin.
general in şoförü olmak yüzbaşı olmak gibidir askeriyede.
takma kafana böyle şeyleri.
o otomatik silahla ateş eden şoför görmedim ben daha.
velhasıl kelam, gayet kebap bir iş yapıyor kardeşin, piyango çıkmış.
senden rahattır şu an emin ol.
daha rahat askerlik yapamazdı herhalde kardeşin. general şoförü 16 kg taşak demektir kışlada. tuğgeneralin şoförü er bizim birlik komutanı binbaşının yanında cep telefonunda oyun oynuyordu.
köye izne gittiğimiz zaman o bölgeye bakan üst rütbeli bir asker vardı. babamla tanıştıkları iyi arkadaş oldukları için de gelirdi sık sık.
altında L200. onu kullanan da bir asker ve bir de koruma. adamlar efsane rahat oldukarını söylemişlerdi.
bak komutan geliyor bize 2-3 saat belki daha fazla oturuyor. askerler de kapıda, arabada, bahçede takılıyorlar boş boş. askeriyenin içinde de bir şey yapmıyormuşlar.
kısacası baya rahattır kardeşin, sen de rahat ol.
silah olayını falan boşver,bana da mp5 vermişlerdi öyle duruyordu,alay komutanı şoföru olmak bile 10kg taşak demektir nöbet tutmazsın,mıntıka yapmazsın,bütün angarya işlerden muafsın,rütbeliler bile birşey demeden önce iki kere düşünür,arabayı temiz tuttuğu,dikkatli kullandığı sürece sıkıntı olmaz.
şu anda kardeşinde olan taşşak kimselerde yok, hiiiç kafana takma.
öyle bir götü kalkmıştır ki askerliği bittiğinde bir daha ensesine vurup bakkala falan gönderemeyecksin öyle anlatayım ben sana :)
lan şimdi düşündüm de bizde albay şoförü bile nasıl rahattı
general şoföründeki taşşağı hayal edemiyorum, fil taşşaa vardır onda.
Öncelikle harcadılar* kısmını yemezler ve yediremezler.
istisnalar kaideyi bozmaz illa gencecik çocukları harcayan şerefsizler olmuştur ama benim bulunduğum ve çevremdeki istisnasız herkesin bulunduğu dönemlerde görevli subay ve astsubaylarımız bölgeden her zaman en son çekilenler olmuştur.
helikoptere son binen , erzak tüketmeden bölünmüş timlerin geri dönüşünü bekleyen ve uyumayan bir çok insan tanıdım çevremde.
bahsettiğim tarih 1994-2007 arasına kadardır ve şahitleri ile birlikte doğu, güneydoğu ve doğu karadeniz bölgeleri için geçerlidir.
Yani çok bilgili gazetelerin yazdığının aksine öyle kolay kolay tehlikeye atmaz ve kimseyi harcamazlar.
İnanmazsanız buyurun misafirimiz olun anlatalım veya kan uykusu gibi belgesellerde olan er ve erbaşların anlatımını dinleyin.
Gelelim kardeşine ,
gayet iyi bir konumda , düzgün şekilde askerliğini yapıyor ve tahminime göre arkadaşları arasında en rahat olanı da odur.
Diyarbakır hariç hiç bir şehirde onu rahatsız edecek bir şey yapamazlar ve Diyarbakırda da bir tarafları yemez çünkü kimin o aracın içinde olduğunu biliyorlardır.
O yüzden için rahat olsun , öyle büyük sorumluluk diye bir olay da yok emin ol sadece getir ve götür yapacak ve generaller de sanılanın aksine sağa dönecekken sola döndü diye kimseyi azarlamaz.
en güzel nöbet tutmuyordur kardeşin. ben askerliğimde albay görmedim ama üsteğmenin şoförünü hatırlıyorum herif asteğmene posta koyabiliyordu, generalin şoförünü hayal edemiyorum.
kardeşinle 1 hafta sonra tekrar konuş o zaman anlarsın ne kadar rahat olduğunu.
kebap askerlik tanımına mazhar olmuş kişi... :)