ozet olmasi cok onemli.
300 sayfa dokuman var elimde, okuyorum okuyorum hepsi birbirine giriyor. roman gibi anlatmis :(
daha da dar bir donem isteniyorsa ittihat ve terakki donemi, zira oncesi ve sonrasini anlamama ragmen o aralik arap saci durumunda.
özet geçiyorum: tanzimatı esasında 2 döneme ayırabiliriz. ilk döneme 1839-1856 yılları arası ikinci döneme de 1856-1871 yılları arası diyebiliriz.
ilk dönemde, dönemde devletin girişimiyle oluşturulan batılılaşma hareketlerinin bir takım aydınlar tarafından benimsenmesi durumu var. yeni bir aydın tipi oluşuyor. bu yeni aydın aslında batı bilimiyle gelişen insan tipi. bu dönemde batılılaşmanın yukarıdan aşağıya olduğunu görüyoruz. yani hareket devletin teşebbüsüyle başlıyor.
ikinci kısım: sosyal problem.
aydınlar tarafından benimsenen tanzimat ruhu halka geçiyor. batılılaşma hareketinin genelleştiğini görüyoruz. sadece devlet kademesinde değil halk da tanzimatı yaşıyor. fakat halk derken burada büyükşehirlerdeki insanları kastediyoruz, taşrayı değil. bu yüzden sosyal bir problem.
tanzimatın aktörleri:
abdülmecid 1839-1876 ve tanzimat dönemi ilk sultanı abdulaziz 1861- 1876
Abdulaziz, abdülmecid dönemimde öne çıkmış olan reşit paşa'yı görevden alıyor fakat reforma karşı bir tutum olmadığını göstermek için reşit paşa yerine ali paşa'yı, dış işlerine de fuat paşa'yı getiriyor. ali ve fuat paşalar, reşit paşa kadar modern düşünceli insanlar.
tanzimatın siyasi ve hukuki anlamlarına gelirsek; ırk, mezhep, din farkı olsa dahi tebaanın bütün haklarda eşitliği var. yani müslümanlar ve gayrimüslimler aynı haklara sahip. fertlerin hukuki özgürlüğü var. demek ki vatandaş artık hukuken korunuyor. kölelik kalkıyor. gayrimüslimlerden alınan cizre kalkıyor. ve gayrimüslimlerinin laik okullarda okumasının ve bürokrasiye katılmasının önü açılıyor. yani artık onlar da devletin memuru olabiliyorlar. bunlardan başka, gayrimüslimlere askerlik görevi de veriliyor. 1845'te zorunlu hale geliyor fakat bu zorunluluktan belirli bir bedel ödeyerek kurtulabiliyorlar.
aslında bunlar bize tanzimat'ın asıl konusunun gayrimüslimler olduğunu gösteriyor. en önemli haklardan biri: tebaanın malı artık ellerinden alınmayacak. yani mal ve mülk hakları var. ama tanzimatın en büyük faydası gayrimüslimler için. asıl onlara hak ve hukuk kavramları geliyor. Türkler için tanzimat pek de yenilik getirmiyor. bu dönemde türklük bilinci yok. 1. meşrutiyetten sonra oluşacak bu bilinç. sadece zengin-elit\yoksul, müslüman\gayrimüslim bilinci var. Türkler eğer kendilerini türk olarak adlandırırlarsa Osmanlı'nın kaybolacağı bilinciyle yaşıyorlar. O yüzden türklük adı altında bir yeniliğe kimse izin vermek istemiyor o dönemde. durum böyle olunca da tanzimat daha çok gayrimüslimlere haklar tanıyor.
tanzimatın dış koşulları:
neden tanzimat anayasa şeklinde karşımıza çıktı? o güne kadar böyle bir şey yokken...
sebebi osmanlı devleti üzerindeki emperyalist baskı. yabancı devletlerin hrıstıyanları korumak adı altında osmanlı uzerınde kurduğu baskı. bu baskı dayanılmaz bır hal almaya baslamıstı. İkincisi, Makedonya, Mısır ve balkanlardaki bağımsızlık hareketine karşı koymak için modern bir teşkilatta örgütlenmek gerektiğini düşündü. osmanlı devleti bu hareketlere karşı bir osmanlı bilinci oluşturmak istedi. (o dönemde balkanlarda milliyetçilik hareketleri oluşmaya başlamıştı.) bu bilinç sayesinde 'vatandaşlık' kavramı ortaya çıkıyor. herkes osmanlı vatandaşı ve herkes eşit düşüncesinin altında osmanlı bilincini aşılamak yatıyor.
tanzimatın iç koşulları:
- modern tekniğin, ilmin ve edebiyatın devlet zihninde yenileşmeyi hazırlaması.
- eşitlik fikirlerinin yeni aydın tipi tarafından benimsenmesi.
bu aydınlar bu fikirleri nasıl ve nereden benimsedi diye sorarsan eğer; tercüme odası ve hariciye nezaretinde yetişen kişilerin fransa'ya gidip ''Liberté, égalité, fraternité'' ile yüzleşmesiyle oluşuyor. (özgürlük, eşitlik, kardeşlik.)
yazmaktan yorulduğum için özet arayışlarına girdim, şunu buldum:
TANZİMAT DÖNEMİ ISLAHATLARI
1- Tanzimat Fermanı: 1839 da Abdülmecit in hükümdarlığı döneminde sadrazam Mustafa reşit Paşa nın katkıları ile ilan edilen bir fermandır. Gülhane Parkına okunup ilan edildiği için Gülhane Hatt-ı Hümayun da denir. Bu fermanla Osmanlı halkına bazı haklar verilmiştir. Tüm Osmanlı tebaası(Halk) eşit sayılmıştır. Tanzimat fermanı ile Osmanlı hızlı bir batılılaşma sürecine girmiş ve bu dönemde yapılan ıslahatlara Tanzimat ıslahatları denir.
2- Islahat Fermanı: 1856 da Kırım savaşı sonrası Batılı ülkelerin Azınlıkları bahane ederek içişlerimize karışmalarını engellemek için Abdülmecit in hükümdarlığı döneminde yayımlanan bir fermandır. Bu fermanla azınlıklar geniş haklara kavuşmuştur.
3-Tanzimat döneminde Padişahtan sonra en yetkili devlet görevlileri Serasker, Sadrazam ve şeyhülislam olmuşlardır.
4- 1868 de Şura-yı Devlet (Danıştay) ve Divan-ı Ahkâm-ı adliye(Yargıtay kuruldu.)
5- Taşra teşkilatında 1840 Nizamnamesi çıkarıldı. Bu nizamname ile ülke Eyalet (yöneticisi Müşir) , Sancak(yöneticisi kaymakam) , Kaza(yöneticisi seçimle Kaza Müdürü) ve köy(Yöneticisi Muhtar) olarak bölümlere ayrıldı. İlk kez Eyalet ve sancak genel meclisleri açıldı. Daha sonra 1867 ve 1871 Nizamnameleri çıkarıldı. Nahiye(Bucak) adı verilen yeni bir taşra yönetim birimi Oluşturuldu
MEŞRUTİYET DÖNEMİ YENİLİKLERİ
1- Meşrutiyet: Hükümdarın yanında meclis açılarak halkın kısmen yönetime katıldığı devlet idare şekline meşrutiyet denir. Osmanlı devletinde 1876 da II. Abdülhamit in hükümdarlığı döneminde Mithat paşa nın katkıları ile I. Meşrutiyet ilan edildi. Meşrutiyetle birlikte Kanun-ı Esasi (ilk Anayasamız) ilan edildi ve 1877 de seçimler yapılarak Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan adında 2 meclis açıldı. Mebusan ve Ayan Meclisleri Şuray-ı Devlet tarafından hazırlanan kanunları görüşür ve padişahın onayı ile kanunlar yürürlüğe girerdi. Hükümeti ve Bakanları da bu iki meclis seçer, padişahın onayı ile de hükümet kurulurdu.
KANUN-I ESASİ
1876 de ilan edilen anayasadır. Bu anayasanın amacı özgürlükleri artırarak Osmanlı devletinin dağılmasının önlenmek istenmesidir. Kanun-ı Esasi yi Mithat Paşa önderliğinde Şura-yı Devlet hazırlamıştır. Toplam 119 maddeden oluşmuştur.
MECLİS-İ MEBUSAN
Üyeleri halk tarafından seçilen meclistir.4 yıllığına seçilir. Çalışmalarını açık oturumlarla yapar. Padişah meclisi kapatabilirdi. Toplam 115 mebus(vekil vardır.)
MECLİS-İ AYAN
Üyeleri Padişah tarafından ömür boyu seçilir. Asker, bürokrat ve ulema sınıfından oluşur. Çalışmalarını kapalı oturumda yapardı. Toplam 26 ayan vardır.
ŞURA-YI DEVLET
Padişahın ataması ile oluşan 28 Kişilik bir kurul olup Meclislerin teklifi ile kanun-ı Esasiye aykırı olmamak kaydıyla Kanun hazırlar, kanunlar önce Meclis-i Mebusan daha sonra Meclis-i Ayan da görüşülür ve Padişahın onayı ile yürürlüğe girerdi.
2- 1877–78 Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi) sebebiyle II. Abdülhamit Kanun-ı Esasinin kendisine verdiği yetki ile 1878 de Kanun-ı esasi yi
Yürürlükten kaldırdı ve Meclis-i Ayan ve Meclis-i mebusanı kapattı.
Meşrutiyet isteyen Osmanlı aydınlar Genç Osmanlılar (Jön Türkler) adı
Verilen bir örgüt kurarak II. Abdülhamit e karşı muhalefete geçtiler. Bu
Örgüt zamanla İttihat ve Terakki Partisi adını aldı.
3- 1908 yılına kadar II. Abdülhamit ülkeyi saltanatla yönetti. Ancak İttihat ve
Terakkinin başlattığı muhalefet zamanla isyana dönüştü. 1908 de Niyazi
Bey ve arkadaşları meşrutiyet isteyerek ayaklandı ve 1908 de II. Abdülhamit
Kanun-ı esasiyi tekrar yürürlüğe koydu. Meclisler tekrar açıldı. 1908 de
İttihat ve Terakki partisi yapılan seçimleri kazanarak mecliste çoğunluğu elde etti. Ancak II. Abdülhamit 1909 da tarihimizde 31 Marta olayı denilen bir isyan hareketiyle tahttan indirildi ve yerine Mehmet Reşat Padişah yapıldı. 1913 te Enver Paşa önderliğinde İttihatçılar Bab-ı ali Baskını adı verilen olayla Meclis-i Mebusan ı basarak muhalefeti yok ederek idareyi ele aldı. Bab-ı Ali Baskınından sonra Padişahların hiçbir yetkisi kalmadı. Talat Paşa-Enver Paşa ve Cemal Paşa devleti 1918 I. Dünya savaşı sonrasına kadar yönetti. Savaştan sonra İttihatçılar öldürüldü ya da sürüldü. 1918–1922 arası Hürriyet ve İtilaf Fırkası ülkeyi yönetti. (En meşhur Hürriyet ve İtilaf partili Damat Ferit Paşa dır.). II. Meşrutiyet döneminde 1908–1912–1914 ve 1919 da olmak üzere 4 tane seçim yapılmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ
I. Dünya savaşı sonrası Osmanlı Devleti 1918 de İmzalanan Mondros Ateşkes anlaşması ile fiilen tarihi karışmıştır. Ancak Osmanlı devletinin resmen yıkıldığı tarih 1 kasım 1922 de saltanatın Kaldırılması iledir.
19 Mayıs 1919 da Atatürk ün Samsun a çıkmasıyla Türkiye Devletinin temelleri atıldı. Amasya genelgesi, Erzurum ve Sivas kongreleri ile bu gidişat hızlandı. Cumhuriyet döneminde başlıca gelişmeler şunlardır.
1- 23 Nisan 1920 de TBMM açılarak Milli Egemenliğe ilk adım atıldı.
2- 1921 de Teşkilatı Esasiye (1921 anayasası ) kabul edildi. (Türkiye devletinin ilk anayasası olup, sırasıyla 1921–1924–1961 ve 1982 anayasalarını kullandık). 1921 Anayasasının genel özellikleri şunlardır.
A- savaş dönemi anayasasıdır. B- 24 maddelik kısa bir anayasadır. C-Meclis hükümeti sistemi vardır. Yani hükümet üyelerini meclis seçer herhangi bir parti yoktur. (Ancak Mustafa Kemal in önderliğindeki Müdafaa-i Hukuk grubu vardır.) D- Güçler Birliği esası vardır. Yani devletin temelini oluşturan Yasama(Kanunları yapma)-Yürütme(Yapılan Kanunları uygulama) ve yargı(Yasalara uymayanların cezalandırılması) gücünün tek elde toplanması TBMM de toplanması demektir. Güçler Ayrılığı ise Yasama-Yürütme ve Yargının ayrı kurumlarda toplanmasıdır. Güçler birliği sadece 1921 Anayasasında vardı. 1924–1961–1982 anayasalarında ise Güçler ayrılığı esası vardır. Günümüzde Yasama-Yürütme ve yargı birbirinden ayrıdır. Yasamayı TBMM, Yürütmeyi Cumhurbaşkanı-Başbakan-Bakanlar Kurulu ver tüm bürokrasi, Yargıyı ise bağımsız mahkemeler yerine getirir.
3- 1924 Anayasası kabul edildi.(Bu anayasada Güçler ayrılığı esası var , İlke ve İnkılap anayasasıdır.)
4- 1928 de Anayasamızda bulunan ‘‘Türkiye nin dini İslam’dır.’’ Maddesi anayasadan çıkarıldı.
5–1937 de Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ve Laiklik temel Atatürk ilkeleri anayasamıza girmiştir.
6- Cumhuriyet döneminde ilk siyasi partilerde kuruldu. TBMM de Atatürk başkanlığındaki Müdafaa-i Hukuk grubu Cumhuriyet Halk Fırkası adını alarak Türkiye nin ilk siyasi partisi oldu. Daha sonra 1924 te Kazım Karabekir ve arkadaşları Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular ancak bu parti Şeyh Sait İsyanı ile kapatıldı. 1930 da Ali Fethi Okyar tarafından kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası da Menemen Olayı Dolayısıyla kapatıldı. Bundan sonra 1945 ya kadar Türkiye de tek parti CHP iktidarı yaşandı. 1945 den sonra tekrar çok partili rejime geçildi.
7- 1934 te kadınlara da Seçme ve seçilme hakkı verilerek kadınlarında siyasal hayata katılmaları sağlandı.
eğer bu çok yüzeyselse ben devam ederim.