merak yaratsın diye devamını başlığa yazmadım.

diyelim ki ateistsiniz. ya da şöyle diyeyim, ben ateistim. hayatımda hiçbir zaman dinle temasım olmadı. ailem din göstermedi, ailemin dini yoktu, dış dünyayla iletişime geçene kadar bir allah baba figürü olmayınca da, insanın daha sonradan dindarlaşması pek imkansız oluyor.

neyse. arada, bazı şeyler düşünüyorum. düşünmesem daha iyi olurdu diyorum.

sonra diyorum ki, acaba bir gün hafızamı kaybetsem. ve sıfırdan bir şeyler hatırlarken etraftaki insanlar bana din öğretse. dindar biri olabilir mi insan? yoksa inanç dediğimiz şey daha mı farklı bir şey?

soruyu soruş tarzım, amaçladığım şekilde mi oldu bilmiyorum da. olmazsa değiştiriveririm.

 

abi bunlar hep kuru içerken akla gelen sorular. evde şokelladır, bisküvidir yiyecek bir şeyler vardır umarım.

hafızan ile birlikte değer yargılarını, empati yeteneğini ve diğer tüm yazılı-sözlü bilgilerden gelen hayat karşısındaki tavrını kaybettiğin için, eğer farklı bir çevrede yaşarsan farklı bir algıya yeniden sahip olabilirsin gibi.

tebelles

tabula mı rasa diyorsunuz yani:) tam tabula rasa değil diyolla okumuş adamlar..

perferil

dindar olabilirsin bence öyle bir durumda. ihtimal dahilinde yani.

şöyle düşündüm bak. sen din hiç görmemişsin, dolayısıyla hiç sorgulamamışsın belki de. yani belki de müslüman bir ailede doğsan o sana öğretilen dini sorgulamaya cesaret edemeyecektin, bunu bilemeyiz. belki de yani dindar bir ailede doğsan gerçekten dindar olacaktın. çünkü o çocuk yaşta öğretilen şeyleri kırmak, onları sorgulamak, karşı çıkmak gerçekten çok zor.

o zinciri bir kere kırmışlığın olsa, bir kere daha yaparsın derdim. ama şu an ateist olman bir gösterge değil, çünkü dinin sana verildiği bir ortamda yetişmiş birisi değilsin. yani dini sorgulayabilecek kadar meraklı, zeki veya cesur musun bilemiyoruz.

anlatabildim sanırım.

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu

-bana kalırsa- muhtemelen olmaz.

çünkü, dini inançlar çocuklara, çocuklar soyut-somutu ayırt edemezken yerleştiriliyor. belli bir düşünce yetisine sahip yaşa gelen bir çocuğa (örneğin 17-18 yaşları diyelim) dindar olmasını sağlayacak şekilde eğitim vermeye kalkılırsa sonuç muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanır.

o yüzden dinlerin bireylere yerleşmeleri için, birey henüz çocuk yaşta iken, düşünce yetisi yok denecek kadar gelişmemişken, her duyduğuna inandığı bir çağda dini eğilim yerleştirilir.

yani sonuç şu oluyor. hafızası ile birlikte düşünce yetinizi de kaybetmedikçe, örnek olaydaki insan -bence- dindar olamaz.

gogu delen adam

inanç sahibi olmanız için hafızanızı kaybedip herşeyi yeniden öğrenmenize gerek yok. şöyle bir söz vardır; müslüman olmayanlar okudukça dine yaklaşır müslümanlar okudukça dinden uzaklaşır diye.

kakao

geçen tam bunla alakalı sayılabilecek bir makale gördüydüm de, hatırlayamıyorum kim yazdıydı. zaten biraz bakıp geçmiştim. orda doğuştan sahip olduğumuz bazı potasnsiyellerin filan olduğunu söylüyordu sanırsam.

bir de hafızayı dışarıda tutarak çalışabilecek bir organ beyin. yani hafıza diye adlandırdığımız yerde depolanmayan, ama hayat içerisinde kazandığımız "zımni" bilgi ve mekanizmalar var.

bir de bir de, memetik diye bi şey var. ona bir bakın.

perferil

olursun. hafızanı kaybettiğinde ateist bir ailenin yanındaysan ateist de olabilirsin.

hepiniz oleceksiniz
1

mobil görünümden çık