bu mudur yani. bildiğin hapishaneye gidiyoruz anasını satayım, yakında gazetede denişik bi haber görebilirsiniz. 4 sene üniversite oku, sonra git itin piçin köpekliğini yap demek istemiyorum, ama diyorum.
Hocam vardır belki bilmiyorum ama kısa gideceksen dert etme ben doğu denebilecek bir bölgede yaptım askerliğimi kısalara dokunmuyordu bizim oralarda kimse uzunlara da en fazla ufak tefek bize yaptılar biz de size olayları vardı yemekte arka sıralara oturun koğuşu siz temizleyeceksiniz sabah mıntıkaya siz çıkacaksınız gibi ufak tefek angarya işler vardı. Bende senin gibi bir dünya hikaye okuyup dinleyip gittim ama sana şu kadarını söyleyeyim kimsenin askerliği kimseninkine benzemez, en kral yerde en kral şartlarda yaparsın askerliğini dışarısıyla ilgili bir problrmin vardır orası sana zından olur. Takma kafana gideceksin göreceksin içindeyken bitmeyecek gibi gelecek bitince de vay amk bitti diyeceksin hatta bir süre geçtikten sonra taşak geçeceksin halinle. Sakin ve rahat ol. Şimdiden hayırlı teskereler.
yok öyle durumlar. illa bir eski yeni çatışması olur. ama entiride bahedilen durum şimdi olsa istisna olur. şimdi facebooktan nöbet tuttuğunun bildirimini yapıyor askerler.
eksisozluk.com
Koğuşa gecenin 11inde 12sinde yani uyku saatinde su basılır. Alt devreler suyu ancak 2 saatte çeker. Ayrıca alt devreler suyu çekerken üst devreler ranzanın üstünde esrar partisi yaparlar. Bunun yanında bir de sen su çekerken senden yaşça küçükler "güzel yap ulan" "yapacağın işi sikeyim senin" gibi emirler yağdırır. Bu emirleri yağdırırken elleri kolları boş durmaz, yere sürekli sigara izmariti atılır. Ve ranzada esrar partisi devam ederken ranzanın çekilerek yapılmasını ister. Sabredersin, saat olur 2. Dağıtımcı onbaşı gelir seni nöbete götürmek üzere giydirir. Üstün, başın, ayakların ıslak bir şekilde gram uyumadan nöbete gidersin. Gelirsin saat 4 olmuştur. Yatayım dersin, 1 bilemedin 2 saat yatarsın. Tıraşını olursun ve üst devrelerin çıkmadığı mıntıka temizliğine çıkarsın.
Veya ilk birkaç gün hatta birkaç ay cep telefonu kullanmana izin vermezler. Ben izin vermiyorum diye kullanmayacaksın, üzerinde cihaz görürsem elinden alırım der. Eğer cihaz görürse gerçekten de elinden alır. Hiçbir şey yapamazsın.
Ama şöyle de bir şey var. Son zamanlarda Başbakanlık ve Mehmetçik Vakfı bu tür şikayetleri dikkate alıp, şikayet edilen birliği komutanına kadar sikebilmektedir.
o şikayet işlerinin kolpa oldugunu düşünüyorum.
askeriyenin haberi ykken kuş bile uçuramazken çıkıp devreciliği mi şikayet edebileceğiz sanki.
bi de şikayetin siklenmeden üstlere iletilmesi durumu var ki...
4 sene üniversite okumayana köpeklik yapmak müstehak mı yani? "devrecilik" dediğin zaten senin düşünce yapına sahip olanlardan çıkıyor işte. Bitseniz devrecilik falan da kalmaz, hiçbir alanda. Entry eski, bir de yerine de bağlı. Bir kız arkadaşımın sevgilisinin askerliği yakın zamanda bitti, tüm gün nerdeyde tık tık mesajlaşılra saatleri uyuşturunca (benim şahit olduğum kadarıyla ve eskilerin askerlik anılarıyla karşılaştırınca gerçekten "çok sık) telefonla konuşurlar gayet rahat diye anlatıyordu.
Bir de yeni gelen askerleri bulaşığa gönderme ve istihkaklarını vermeme vardı. Onları yazmayı unuttum.
@Tchuck:
Çarşı iznine çıkıyorsun. Mehmetçik Vakfı'nı arıyorsun ve şikayetini iletiyorsun. Daha sonra Başbakanlık İletişim Merkezi'ne mail veya dilekçe yazıyorsun. Yaklaşık bir iki hafta sonra yetkililer şikayetlerin vehametine göre yerinde incelemeye geliyor veya Başbakanlık konunun araştırılması için şikayeti kışlanın en üst komutanına bildiriyor. Kışlanın en üst komutanı da bu durumdan korkup aman çocuklar yapmayın diyor. Birlik komutanlarına bu konuda öğütler veriyor.
Bu şekillerde çözüm alınamıyorsa Genel Kurmak Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları gibi birimlere aynı şekilde e-posta veya telefon yoluyla şikayetler bildiriliyor.
Gerçekten işe yarıyor.
babam emekli asker. 16 sene bifiil ben de askerler içinde bulundum. yalnız orospu çocukluğu ile devreciliği fena karıştırıyorsunuz. şırnak'ın köyünde bile bulundum ancak bir kez olsun devrecilik adı altında o.ç'luğu yapıldığını duymadım. yok esrar partisi verirken suyu çekme falan. sikerim feriştahını öyle işin. telefon kullandırtmama da aynı şekilde. gerçi bunda biraz amcamın albay olma şeyi de var. böyle yarım akıllı kahpe dölleri görürsem şikayet ederim, o bir şekilde halleder.
gerçi büyük konuşmamak lazım, gidiyoruz kasım'da amk..
@erdemt,
yok hocam zaten zorluk çekeceğimizi bilerek gidiyoruz. yorulacağız, rütbelilerin hakaretini çekeceğiz, bok temizleyeceğiz bilmem ne.
ama sözlükteki entryleri okudum, bildiğin hapishane işkencelerinden bahsediliyor resmen. bi tane normal, katlanılabilir entry okumadım aralarında.
Bu arada yazdıklarım tamamen gerçek.
Ayrıca yeni aklıma gelen bir anımı daha anlatayım bu konuyla ilgili.
Usta birliğine vardığımın ilk günü bölüğüme gittim, kayıt yaptırdım. Koğuşa gittim selam verdim birkaç kişiyle sohbet ettim. Ortam olarak çok iyi bir yer beklemiyordum açıkçası. Akşam oldu yatma vakti geldi. Yatak gösteren, yorgan veren yok. Toplamda 2 koğuş ve 130 tane yatak var bu arada. Toplasan 80 asker var o aralar bölükte. Bunların 16 tanesi gece görevli. 64 asker yatak kullanıyor geceleri. Her neyse. Gidip nerde kalacağımı soruyorum 1. koğuşta kalacaksın ama yatak yok diyorlar. "2. koğuş? Karşı koğuş" diye soruyorum, "Orası babalar koğuşu, 14 kişi kalıyor orda. Orda kalmana izin vermezler" diyorlar. Düşünüyorum, neden bir koğuş 65/65 öbür koğuş 14/65. İyi diyorum. Yat içtiması bitiyor, saatler ilerliyor millet yatmaya başlıyor. Bende de bir yol yorgunluğu var ki sormayın. Ayakta dikiliyorum, kimsenin yatağına oturamıyorum. Cam kenarındaki peteğe yaslanıyorum, aşağı inip sigara içiyorum, gezmeye çalışıyorum yatak bulayım diye. Komutana gidip "komutanım benim yatağım yok" desem siktiri çekecek biliyorum. Daha sonra bir insan evladı geliyor, "hacı sen gece devriye şoförünün yatağında yat bu gecelik" diyor. Hiç tanımadığım birinin yatağında bir dakika bile geçmeden uyuyakalıyorum. Uyurken devriye şoförü telsizle dürtüyor: "Birader birazdan yatağı boşalt. Yorganı falan katla. Ben yatacam şimdi" diyor. Uyanıyorum, saate bakıyorum gecenin 4ü olmuş. Şoför devriyeyi bitirmiş kestirmeye gelmiş. Olmaz diyemiyorum, adamın yatağı sonuçta. Paşa paşa kalkıp üstümü başımı giyiniyorum. Tıraşımı oluyorum. Ortalıkta boş boş geziyor, sabah içtimasına çıkıyorum.
Usta birliğinde ilk günüm.
Edito: Bu arada ne doğuda askerliğimi yaptım ne güneyde. Türkiye'nin başkenti Ankara'da askerlik görevimi tamamladım.
jandarma olursan devrecilik pek gormezsin. daha dogrusu gorme ihtimalin az. gorursen de en boyle kazigini gorursun. o alintiladigin devrecilik bile sayilmaz.
oyle bir durumda il jandarma komutanina kadar gitmekten geri durmayacaksin. ve hatta orada cozemezsen (genelde albay olur il jandarma komutani) bolge komutanina yazacak veya arayacaksin. her sehirde alo mehmetcik hatti var. oralardan ulasabiliyorsun istedigin yere.
sikayet etmez, arkasindan kosmazsan bu isler bitmez. ha, kosarsan da halledene kadar dunyani dar ederler.
Bu kadar kasmayın. Her şeyin yolu var.
Ben Konya merkezde ama küçük bir bölükte askerliğimi yaptım.
Kısa dönemler 30 kişi, uzun dönemler 100 kişi kadardı.
Uzun dönemler biz gitmeden önce devreciliğin bokunu çıkardıları için alt devreler isyan çıkarmış. Bölük Komutanıda herkesi teker teker "sevdikten" sonra devreciliği ortadan kaldırmış.
Biz gidince bir kaç artist "geçmişte bizim ağzımıza sıçtılar, bizde yapıcaz" dese de komutan demir yumruğu vurup fırsat vermedi.
Diğer yandan bölük komutanı farklı tarzda bir devrecilik yapıyordu.
Sabah içtimasında uzun dönemlere bizi göstererek: "bakın bunlar 4 yıl okumuş gelmiş, sizin gibi aylakçılardan elbette farkı olacak." diyordu. Herif herkese aynı işi yaptırsada bizi laflarıyla kayırıyordu. Uzun dönemlerde ister istemez bileniyordu bize.
Bunun üzerine kısa dönem askerler bir araya gelip karar aldık. Komutan yapsa bile biz ayrımcılık yapmıcaz. Bütün işleri bizde yapıcaz. Mıntıka mı? Kürek mi? Hamallık mı? Ne varsa...
Akşamları da 1 saat kadar boşluğumuz olurdu. Bahçede ki masalara cips, bisküvi falan alırdık. Başlardık türkü, şarkı söylemeye... Her akşam muhabbet ederdik. Ama birlikte. Kimsenin ayrı kalmasına izin vermezdik. Dedikodu yok!
Bir süre sonra sabahları komutanın konuşmalarına herkes götüyle gülmeye başladı.
Askerlik güzel bir deneyim. Farklı insanlarla iletişim kurmak için fırsatın olacak ve bu deneyimleri ömrün boyunca kullanacaksın. Tadını çıkar.
bunları okuyunca onuru için bir bedel ödemeyen insanlar geliyor aklıma üzülüyorum. böyle şeylerle karşılaşırsan sen de meydan oku asla yapma. senin adın tatar ramazan değil ama oyunu boz. enfazla bir dayak yersin. bütün bu olanlar dayak yemekten iyi mi? o dayağın hesabını daha sonra sorarsın ama boyun eğersen neyin hesabını soracaksın? zaten bunları düşünen adamın da alnında yazıyormuş gibi pek yaklaşmazlar. enerjiye bağlayalım en iyisi :)
üniversite mezunlarını(poşet derler kısaca) devrecilik ya da sıracılık hadisesine pek sokmazlar..onlar uzun dönem askerler için gelip geçici misafirlerdir..kaldı ki usta birliğinde çavuş rütbesi alırsın,komutanların gözünde askerlikte rütbe esastır.ezdirme kendini.