
türbanlı olduğumuz için bara alınmadık asdlasd
şaka lan türküz diye alınmadık. pasaporta baktı giremezsin denildi.


havaalanlarında bir güzel arıyorlar her tarafımızı, başka da bişey görmedim. zaten başka yerde de pasaport sormadılar hiç.


arnavutlukta sınır dışı edildik. türk konsolosluğunu arayıp öyle aldılar bizi.


ermenistan girişinde (bagratashen kapısında) on dolar rüşvet verdim. öbür memleketliler vermedi.


hadi havalanın anlarım da bara girerken pasaport soran yeri anlayamadım, o nasıl ayrımcılık lan. er ve erbaş giremez de yazıyolarmı kapılarında, bunları şikayet edebilmek lazım.


vizelerin kalktığı ilk gün rusya kapısındayız 3 türk. estonya tarafından bizden önce türk kimse girmemiş olacak ki adamlar bilgilerini bizle güncelledi. otobüs sayemizde saatlerce beklemek zorunda kaldı. suçluymuşuz gibi yüz taramalar, arkada birbirleriyle hararetli gizli konuşmalar. neyse en sonunda öğrendiler de geçtik


bir otobüs dolusu hollandalı ve romanyalı 59 kişiyle (tek türk bendim) macaristan sınırından romanyaya geçerken polis otobüse binip, herkesin kimliğine göz ucuyla bakıp, benim yeşil olan pasaportumu alıp, koca otobüsü sadece benim yüzümden yarım saat bekletti. kötü değil belki ama polis pasaportu bana geri getirene kadar dalga konusu oldum, biz türklerin haline acıyanlar falan oldu. rencide oldum arkadaşlarımın içinde.
bir kere amsterdamda bir bara girerken resmen pozitif ayrımcılık yapıldı. yaş kontrolü için kimlik sordu, ben türk pasaportumu çıkardığım anda kapıdaki güvenlik "tamam sen göstermeden geç" dedi, çünkü kendisi de türktü :D
onun dışında özellikle havaalanlarında bırak kötü muameleyi, pasaport kontrolden hep "hoşgeldin, merhaba, güle güle" gibi sözlerle karşılandım yabancı polisler tarafından. hatta köln'den dönüşte "az önce burdan mustafa sandal geçti, tanıyor musun" diyen polis bile oldu :D
