valla merak ettim, en azından kendim için, pratik yapmış olurum açısından çevirmeye çalışayım dedim, şöyle bir şey çıktı ortaya. saçmaladım galiba ama o kadar uğraştığım için çöpe atmaya da kıyamadım:
"diğer her şey anlamsızlaştığında, önemsizleştiğinde, sınırlı geldiğinde, tutkunun rüzgarı insan ruhunu harekete geçiren o yelkenleri doldurmayı bıraktığında ve sonra tutkudan yoksun hale geldiğinde -ki bundan dolayıdır zayıflığı da üstünlüğü de- tutkunun enerjisiyle doğan şaheserler gördüm."
"tıpkı, tutku rüzgarı yelkenleri ilerletmeyi durdurduğundaki gibi diğer her şey anlamsızlaşırken, önemsizleşirken, sınırlandırılırken insan ruhuna dokunan, daha sonra tutkudan mahrum olan, ve bundan ötürü ahlaksızlığından ve erdeminden de mahrum olan tutkunun enerjisinden doğan başyapıtlar gördüm."
ben böyle anladım ama yazar çok kasmış, o yüzden çeviri de kasıyor.
yazar: stendhal :)