Ben kedilere bayılıyorum. Yani öyle böyle değil. Eşek kadar adam olduğum halde yavru kedi görünce aptal aptal sesler çıkarıyorum falan. Apartmanın önünde besliyorum bir tanesini, aramızdan su sızmıyor. O kafasına estikçe bizim kapının önüne gelip miyavlıyor, ben de yiyecek içecek bir şeyler veriyorum falan. Severken canını çıkarıcam bi gün keratanın.
E bu kadar sevince haliyle sahiplenesim, eve alasım var bir tane. Binadaki dostumu mesela. Ama çok tereddütlüyüm. Hani derler ya "ben kendime zor bakıyorum" diye. O şekil, Aşırı üşengeç ve aynı zamanda da temizlik konusunda hayli titiz birisiyim. Bahsettiğim, apartmandaki kediyi her sevdiğimde gider elimi kolumu yıkarım bi saat mesela. E bu ikisi birleşince, kedinin kumuydu, yemeğiydi mamasıydı, döktüğü tüyleriydi, sağa sola kusmasıydı, şusuydu busuydu çok fena gözümde büyüyor. Yapabilir miyim bilmiyorum. Kedi de eve alınıp sahiplendikten sonra da sokağa atılmaz. Aldıktan sonra geri dönüşü yok bu işin yani. Hep böyle "emin değilseniz almayın" falan diyorlar ya, o sebepten çok çekiniyorum. Ne dersiniz? Alayım mı? Almayayım mı? Neden?
al.
Kedisi olan bir arkadaşınız varsa ziyaret edin, olayı yerinde inceleyin
alma. micho mama al sokaktakileri besle
e hiç kedisiz değilmişsin, o beslediğin kediyle idare et. gayet seviyeli bi ilişkiniz varmış, kıymetini bil.
Sevdikten sonra bi saat elinizi kolunuzu yıkıyorsanız, o kedinin kumunu temizledikten sonra kırklanırsınız zannımca. :) Siz sokaktaki canlara şefkat göstermeye devam etseniz daha iyi olur gibi. Ancak her şeyi ama her şeyi göze alacak kadar çok istiyorum bir kediyle yaşamayı diyebiliyorsanız paylaşın evinizi.
Ha bir yanım bu kadar sorumluluk duygusu gelişmiş bir insan, elbette yaşayabilir bir kediyle diyor ama abartı boyutlarda titizlik zora sokuyor işte. Kediye bazı alışkanlıklar kazandırılabilir ama çok da eğitilebilir bir canlı olduğu söylenemez. Misal tezgahın üstünde görünce ne tepki verirsiniz; şöyle bir düşünün. Hani var eğittim ben, benim kedim asla tezgaha çıkmaz insanları ama bunu diyen son arkadaşımın da kedisi ben evdeyken gayet gözümüzün içine baka baka çıktı tezgaha ve kekimizi kıyısından şöyle bir yalayıp döndü arkasını, indi gitti gitti içeri, arkadaşım da boş boş baktı kaldı :))) Böyle senaryolar size ne hissettirir? Bir düşünün, ona göre karar verin.
alma. usengec ve asiri titizsen alma. eve geldiginde kum kabinin onundeki kumlari temizlemeye useneceksen ve sonra bu kumlar ne diye hayvana soyleneceksen alma. tuvaletini yaptiginda kokuya tahammul edemeyeceksen alma. yemegini yerken dagitiyorsa ve buna dayanamayip hayvana kizacaksan alma. orayi burayi eselediginde kizacaksan alma. daha gider bu :)
Kediyi eve almaktansa çevredeki sokak kedilerine elinden geldiğince bak bence. Kedi evi yap, belirli yerlere koy, mama su sağla. Eğer titizsen dediğin kadar çok zorlanırsın çünkü. Ben her gün temizlik yapıyorum evde misal, hem titiz hem üşengeç olunca olmaz yani.
sürekli ev kedisi olmasın, rahata alışmasın, haftada bir gün alın bir gün almayın
?
Doğru düzgün bakacağına inanıyorsan al, oyuncak edeceksen kediyi alma.
açıkçası ben de normalde tembel bi insanım, kendim için üşenir yemek yapmam mesela. ama kedinin aç olduğunu görünce kalkıp yemek veriyorum hiç üşenmeden, sevdiğim için. İnsanın içinden geliyor yani öyle olunca. Bir de mesela uykuya çok düşkünümdür ama pazar sabahı 6 da uyanıp kedinin maması var mı niye miyavlıyo bu diye kalkıp kontrol ettiğimi bilirim hiç gocunmadan.