not: erkeğim, motorlu trafiğin kurtlar sofrası olduğunu düşünüyorum, bir ülkede ne kadar çok cahil ve güce tapan insan var ise o toprakların trafiği çok agresif oluyormuş gibi geliyor bana. insanlar kurtaracakları saniyelerin peşindeler. bisiklet mis gibi değil mi? işverenler bisikletle işe gelenler için ekstradan yarım saatlik dinlenme ve duş payı verseler de insanları bisiklet kullandırmaya teşvik etseler ya?
not2: kavgaya çağırırsanız gelirim. "amcaoğlu" gibi hitaplar kullanırım kavga öncesi.
pratik meselesi. 10-20-30 defa çık sende alışırsın farkında olmadan. bak ben sene 2007'de ilk motosikletimi aldığımda kullanmayı bile bilmiyordum. hatta motoru aldığım yerdeki adama sormuştum nasıl çalışıyor bu göstersene diye. şimdi sanki motorla doğmuşum gibi geliyor.
aynı şekilde hissediyorum. o yüzden araba kullanırken çok tedirgin oluyorum ben de ve sürekli dikkatliyim ve sürat yapmıyorum. arabanın dibine kadar girip sürekli sellektör yapıp panikletenlere uyuz oluyorum. tam kaza sebebi.
ben sürekli çıkıyorum, aynı sorun bende de var. bazı şeylere çok dikkat ediyorum mesela müdür. sol şeritteyim diyelim, trafik sakin seyrediyor. orta şeritteki adamın kör noktasında kalmamaya çalışırım. ayrıca en çok dikkat ettiğim şeylerden biri de önümdeki ve arkamdaki arabalar. kesinlikle yüksek arabaların arkasında durmam. ayrıca arkamdaki arabanın şöförü bayansa veya telefonla konuşuyorsa; veya önümdeki arabanın sürücüsü geç fren yapıyorsa ona aldanıp yanlış hareket etmeyeyim diye onun arkasından ayrılıyorum.
yolu okumak çok önemli. sol şeritten 90 ile gidiyorsun mesela, orta şeritteki adam da senin 100 metre önünde ve 80-90 ile gidiyor. dikkat etmen lazım. eğer o adam yavaş yavaş kendi şeridinin soluna geçiyorsa ya dikkati dağılıp sola kaymıştır yavaşça, ya da seni umursamadan sola geçecektir. yavaşlamak lazım falan.
bunlar bilinen şeyler. ilk başta ben de çok korkuyordum, hala da bazen sınava giderken yolda sıkıntı olursa boşuna gerilmeyeyim diye başka şeyler giderim gideceğim yere. bir ara araba kullanıyorum, yanımda babam var. bir caddede sağa dönüyoruz. ben soldayım, sağımda otobüs. ben otobüsle aynı hizaya gelince otobüs sola geçiyor gibi hissettim (hala da aynı şeyi hissederim) ve gaza bastım. babam çok kızdı niye gaza basıyorsun diye, otobüs sıkıştıracaktı falan dedim de takmadı. oluyor böyle durumlar. trafiğe çıktıkça ne zaman nasıl davranman gerektiğini göreceksin. bazen benim de içim sıkılıyor hayvan gibi kullanan taksilerin içinde.
öyle yani...
hacı sol şeritte kağnı gibi ilerleyen şerefsizlerin götüne girilir, selektör yapılır yanından geçerken de el kol hareketi yapılır.