starcraft muhabbetlerine zaten girmiyorum da, şuan dota-2 turnuvasında 2 takım kapışıyor. 2si de uzakdoğulu.
genetik mi, aldıkları eğitim nedeniyle bu şeylere eğilimleri mi oluyor. nedir bu işin altında yatan lan?
edit: dota hayranıydım ama hiç dota-2 oynamadım. yani dota-2den de turnuvalardan da anlamıyorum. yani derseniz ki "dota2de uzakdoğulular iyi değil abiiii" onu bilemem :)) ama şampiyonada bu adamlar var mı? var.
takım oyunlarında uyumları yüksek bireysel oyunlarda da çok çalışmları olabilir zeki millet vesselam
hocam zekayla alakası yok bence. strateji oyunlarında iyiler diyelim, zeka farklı bir şey çünkü. bir insanın çok iyi tenis oynaması ya da çok iyi strateji oynamasının zekayla ilgili olduğunu düşünmüyorum.
o da mümkün tabi gerçi belli bir yerden sonra onlarda aynı taktiklerle devam ediyorlar sürekli oynamaları diyebiliriz
biz susam sokağı seyrederken adamlar puzzle ile oynuyorlardı doğal olarak el becerisi artıyor çocukluktan beyin komutlarını hızlı bi şekilde elleri ile kullanabiliyorlar bi bakıma robotlaşıyorlar çocuklukta dehşet iyi masa tenisi oynuyorlar ama satrançta büyük başarıları yok zeka farklı yetenek farklı
disiplin gibi bir şey sanırım. bi japon generali şey demişti o aklıma gelir hep bunları gördükçe, "silah yetersizliği savaşı kaybetmek için yeterli bir sebep değildir" gibi bir şeydi. adamlar mesela topun sadece başı yukarıda kalacak şekilde gömüyorlar, yanında da bi japon askeri. düşman tankı yaklaşınca elindeki çekiçle mermiye vuruyor asker ve bum... adamların genel karakteristik özelliği bu zaten. wot'tan örnek vereceğim, 15 kişilik bir takımla oynuyoruz mesela, bir tane komutan oluyor doğal olarak. adam bütün tanklara tek tek emir vermeye çalışıyor, kendisi üsse park ediyor tankını herkese sen şuraya git sen bunu yap falan diye emir vermeye çalışıyor. gavur oyunlarında çok gördüm mesela adam diyor ki "şuradan şunu yapıp gideceğiz arkamızı şu tip tanklar koruyacak" herkes bu cümleden şak diye ne yapması gerektiğini anlıyor, ve kimse kimseye karışmadan görevini tamamlıyor. mesela düşman bi tank gördün diyelim, rotanı değiştirip arkasından dolanmaya çalışıyorsun kulaklığından cızır cızır bağıran bir ses "ZARAETA NAPIYORSUN BEN ORADAN MI GİT DEDİM KİMSE BENİ DİNLEMİYOR SONRA ÖLÜYORSUNUZ BİRAZ LAF DİNLEYİN" gibi şeyler ve aralarına bol bol küfür serpiştirmeler. gavurda yok bu hacu, diyor ki 3 tankın tepeyi alması lazım kmt'ler arkadan bizi koruyacak hafif tanklar arkadan dolanıp scoutluk yapsın biz de ortadan gidip düşmanı etkisiz hale getirelim. tamam bitti bütün taktik bu. başka konuştukları tek şey mesela "a6'da kmt var etkisiz hale getirin" gibi şeyler oluyor. neyse uzattım anlamışsındır umarım. single player oyunlardaki başarılarını ben de anlamıyorum ama.
uzakdoğulu biri 40 küsür saat boyunca internet cafede oyun oynamaktan ölmüştü, bu yüzden iyiler herhalde.
haberi de bu: www.ntvmsnbc.com
bir belgesel kanalında starcraft turnuvasına hazırlanan kore takımını izlemiştim, ülke de şampiyonlukları olan ergenleri topluyorlar milli takım olarak, bir evde topluyorlar. baya hocaları falan var, yatma kalkma saatleri belli, gün içinde saatlerce oyunu ve stratejileri çalışıyorlar. adamlar oyunda bile disiplinli.
Genelde uzakdoğulular fiziksel olarak batılılara ve afrikalılara göre nispeten daha küçük, dolayısıyla da fiziksel savaşta dezavantajlı olduklarından, savaş yöntemi olarak fiziksel saldırıya dayalı yöntemlerden ziyade stratejik sistemlere yönelmişler. Mesela osmanlı tokadı, herifin birine bam diye vurmaya dayalı bir şey (zaten tokmakçılar gidiyo önden, dev gibi adamlar), ama karate tam tersine bir sürü geri çekilme-ileri gitme stratejisi içeren bi sistemler bütünü. Aynı gelenek/mantık halen devam ediyor olmalı ki strateji oyunlarında herifler başarılı, kafa o yönde çalışıyor. Bizde de kafa toplanıp gitmeye dayalı hep, eycofta bir olalım da dalalım aq gavuruna diye düşünenler favlasın.
sanırım doğru bir tespit. age of'da efsane haline dönüşen koreli bir genç vardı. biz iki ünite oluşturana kadar adam hem karadan hem denizden saldırıyordu şöhreti dünyayı aştı ipnenin.