ardından, bugünün ezilenleri gelip tayyip erdoğanları ezecek.
sonra tayyip erdoğanın torunları, tayyip erdoğanları ezenleri ezecek.
sonra öbürü gelecek falan.
olan, bu süreçte arada kalanlara olacak.
şimdi, ingiltere'ye falan bakıyorum ki ingiltere bu tip konularda genelde uç noktadır. adamların başbakanı (ya da ünvanı her neyse) çıplak ayakla rock konserine gidiyor, korumasız. niye? çünkü intikam amacıyla başta değil, hizmet ediyor.
merak ediyorum. bizim ülkemizde acaba bu gibi, tekin bir ortam ne zaman olacak? ne zaman intikam kültürü yerini, "siz de yaşayın, biz de yaşayalım. seçtiklerimiz herkesi yaşatmaya çalışsın"'a bırakacak?
300 yıl? 400 yıl? 1000 yıl?
gerçekten yakın geleceğe baktığımda, mümkün değil, diyorum.
başa kim geçerse geçsin, ecdadının intikamını almak isteyecek. bulduğu ilk fırsatta.
hiç kimse, karşıt görüşle uzlaşmaya çalışmayacak.
siz ne diyorsunuz. 1000 yıl?
edit: bu arada arkadaşlar, yanlış anlaşılmaya karşı söyleyeyim. şu tutuklama yanlış, bu tutuklama doğru demiyorum. bizim siyasette herkes bir şeylerin intikamını almaya, karşıt görüşü ezmeye, tahammül edemediğini öldürmeye, hapsetmeye çalışıyor. bu diyorum, bu ne zaman bitecek? ne zaman, hangi görüşten olursa olsun herkese çalışan insanlar olacak?
Bana sorarsan o noktaya gelmek aslında 50 yıl-60 yıl sürer. Ama maalesef kafaların değişmesi imkansız. Osmanlı'dan beri öyle birşey görülmemiş. Yani 1000 yıl falanda yalan.
halkın adelet anlayışı sorunlu. ilkel. bunların yetişdirdiği nesillerde aynı şeyi devam ettiriyor. bu kısır döngü var olduğu sürece hiçbir şey değişmez.
eğer ordunun albaylarının, yüzbaşılarının lisede senin sınıfında ders vermek için geldiği, beden eğitimi dersinin orduya hazırlık dersine dönüştüğü bir nesilden değilsen anlamak zor olabilir. Aslında hiçbirşey normal değildi zaten. Elitler vardı, ülkenin sahibi olarak kendilerini görürlerdi. ülke için değil kendi çevreleri için çalışırlardı. devlet imkanlarını köylerde değil, kendi arazilerinde yol, su, elektrik olarak görürdün. Kriz çıksa onlar etkilenmeyi bırak yarar sağlarlardı faizlerden, halk borç batağında ezilirken. Normale dönüş başladı ve insanların ezberi bozuldu. Bu iktidar kalıcı değil, eskiden darbeyle hükümetler değişirdi şimdi seçimle halk istediği hükümeti seçiyor. senin yaşının 20'lerin başında olduğunu düşünerek bunun farkına varman zaman alabilir. farketmen gereken doğru yolda olduğumuz. sana bunu tüm yönleriyle, yaşanmışlıklarla anlatmak zor burda.
@low-life, hocam bizim derslerimize de albaylar girdi. ben zaten işin o boyutlarına fazla girmedim farkettiysen.
ülkede hiç ardı arkası kesilmeyen bir intikam kültürü var.
28 şubat muhabbetinden sonra, dindarlar intikam almaya yemin etti ve şimdi intikam alıyorlar. darbeci olanların yargılanması normal, ama intikam aldıkları kesim sırf o değil. onların kafasına uymayan, onlarla zıt düşen herkesten intikam alıyorlar.
bu bitecek, bu sefer siz diyin cumhuriyetçiler ben diyeyim dindarların zıt görüşlüleri bir şekilde başa gelecek. (gelmeyecek demeyin, emin olun ki geleeck) ve bu sefer onlar intikam almaya başlayacak. ama yine intikamı, sırf yargı yoluyla değil, arada kaynattıklarıyla alacaklar.
sonra öbürleri gelecek, sonra öbürleri.
ama ülkede asla kim seçilirse seçilsin, diğer kesim seçilene saygı duymayacak. kim seçilirse seçilsin, halkın arasında rahat dolaşamayacak, kim seçilirse seçilsin tüm halkı kucaklamaya da çalışmayacak. olacak şeyler hep aynı, hep döngü. hep kin gütme.
söylediklerinin doğru yanları var. yok demiyorum.
ama malesef "işte eskiden şehre giden elektrik artık köye de gidiyor" ekseninden fazlası durum.
ben sürekli bir grubun, diğer grubu sindirmeye çalışmasından şikayetçiyim. karşısındaki insanı kimse rahat bırakmıyor. "sen türbanını çıkaracaksın yoksa böyle böyle olur" deniyordu 15 yıl önce. şimdiyse "sen içki içmeyeceksin, sen protesto etmeyeceksin, sen bilmem napmayacaksın" diye sindirmeye çalışıyorlar.
intikam siyaseti işte, kendini belli ediyor zaten her olayda "28 şubatte nerdeydiniz???" diye konuşuyorlar. bu cümle bile çok şey anlatıyor aslında "siz 28 şubatta yoktunuz, o yüzden konuşamazsınız" "biz o kadar mağdurduk ki, şimdi ananızı sikicez". 15 sene öncesinin mağdurları, şimdinin zulmedeni.
bugünün mağdurları, 15 sene öncesinin zulmedeni.
15 sene sonrasının zulmedeni, bugünün mağduru olacak.
döngü yine bozulmayacak.
sıkıntı bu diyorum işte.
Ne zamandır bir hükümet tam olarak halkın tamamını kucaklayabildi ki, ona oy vermeyenler tamamen zıt siyasi görüşte olanlar hangi ülkede tam olarak hükümetlerinden kucaklanmayı bırak bir kucak beklemişler. bu demokrasinin bir dikeni ve bu demokrasinin ilk zamanından beri böyledir. hayır diyenler de olacak evet diyenlerde olacak. herkesin evet yada hayır demesini beklememek lazım senin hayal kırıklığın burdan geliyor. batılı demokrasilerde olduğu gibi her muhalefet partisinin diğer seçimlere kadar elinden geleni anayasal düzene uygun olarak gereğini yapması gerekiyor.
seni sindirmeye çalışan bu grup kimlerden oluşuyor, sokakta gerçek yaşamda bunlar kim bilmek isterim. polisin şiddetine uğradığımı söylemem gerekiyor. benimde 2002'den önce, sırf küpeli, piercingli olduğum için, sokakta içki içtiğim için polislerden çok çektim, işkence gördüm, Şu anki hükümetin işkenceye karşı aldığı tavır olmasaydı eminim çok daha fazla karakolda işkence haberleri görürdük şu teknolojinin yayılıp herkesin elinde kamera olduğu günlerde. Ama tersine beni şaşırtmaya devam ediyorlar. halen ne zaman polis görsem ellerim ayaklarım titremiyor değil tabi. Hala içlerinde çürükler var, her elinde bir güç tutan kurumda olduğu gibi. ama yaşadıklarımdan yola çıkarak bir şeyler değişti diyebiliyorum.
Adaletin yerine gelmesi hiç bir zaman intikam olmamalı veya görülmemeli. Sen sadece intikam olduğunu düşündüğün için veya bir küçük marjinal kitlenin bu bir intikamdır demesini ciddiye aldığın için de olmamalı. Bu amaçlanan, yapılmak istenenen zaten. Sen eminim Fb kullacısındır, hergün yalan yanlış, asılsız, halkı gaza getirmeye çalışan haberler görüyorsundur. Araştırmaya inan. hiç bir şeyin doğru olduğuna sadece twitter'da gördüğün inanma, sonra ne kadar yalan intikamlar olduğunu göreceksin.
neyse, sen beni hiç anlamamışsın o yüzden daha fazla uğraşmayalım birbirimizi anlatmaya.
ben hayatımda bir gün bile ulusalcı olmadım. bugünkü darbecilerin de hapis yatmasını çok normal görüyorum. ama iş bunlardan ibaret değil diyorum. 2011'den sonraki hükumet uygulamarını bi hatırlarsan, gezi parkı dönemindeki açıklamaları, ölen insanlara dair yapılan ölü taklitlerini anlarsan, intikam kültüründen kastettiğim şeyi anlayacaksın.
facebookta 28 tane yılmaz özdil, "dünyanın en büyük lideri atatatürktür" sayfasının paylaşımlarıyla ilgilenen biri değilim.
aslında son entrindeki görüşlere paragraf pragraf birebir kendi görüşlerimi belirtmiştim. anlamadığım sonucunu nerden çıkardın ki? hem kızlar ve erkekler birbirini bu kadar anlamıyorken:)
ayrıca senin ulusalcı olduğunu da hiç düşünmedim. Belirti yoktu ki:)
Partilerin başlarındaki insanların kafaları değişmediği müddetçe, değişmez, örnek verdiğin gibi olmaz. Olamaz.
Buna yakın olduğu zamanlar atatürk zamanıydı bence. Hoş ben rte den önce olan biteni pek hatırlamıyorum, o sıralar siyasete ilgim yoktu nefret ediyodum. Şimdilerde rahat 10küsür yıldır belimizi büktüğünden daha iyiyim geçmişime göre.
Bundan öncekileri bilmediğimden bu adamın sırf şiir okuyup içeri girişinin intikamını almak için bunları yaptığını söylerim,net. Başka açıklama yok.
Bundan sonra gelecek olanlar, eğer genç nesilden çıkarsa, daha adil davranacaklarını düşünüyrum. Yani ben başa gelsem, bugünleri unutmam, ama burunlarından da getirmem. Orta nokta bulurum. Uzlaşmacı davranırım intikam alınacak bişi yok olacak. Belki bugünün eziyetçileri yarın ölmüş olacak.. İntikam almak istediklerin olmayacağı için kalanların fikirlerini değiştirmek daha mantıklı olacak.