"hayat her zaman mı zor yoksa sadece çocukken mi?"
mutlu insan olamaz, der geçerdim eskiden. İstediğim çok şey oldu; idealimdeki meslek ve dostumun olması hariç ama bu sefer de bunlara bel bağlamalı ve ümit etmeli miyim? Yoksa ne yaparsak yapalım ölüme kadar kendimizi mi kandırıyoruz? Hani şimdi camdan atlayıp gitsem ne değişecek ki dünyada salt mutluluk adına? Hiç mutlu olamayacakmış gibiyim.
sürekli bişey istersen daima bir eksik bulabilirsin, meslek ve dost meselesi de buna dahil. Mutluluk çok göreceli ve geniş bir kavram, mutluluğu tatminde aradığında seni daha fazla tatmin edecek bişey daima oluyor; bence buna meslek ve dost konusunda idealler de dahil.
Platon'un şöyle bir sözü var, severim: "önemli olan en fazla şeye sahip olmak değil, en aza ihtiyaç duymak."
Hayat konsollardaki futbol oyununda difficulty var ya ona benzer. Ama bunda random fonksiyonu var. Yani ne gelirse. Zorluk seviyesi düşük çıkarsa iyidir, rahat alırsın maçı. Ama zoru çıkarsa ellerini terletir, ağrıtır artık sikertir adamı.. bunun gibi bi'şe hemen hemen.
Bi masal var, ağustos böceği ile karınca masalı. Oradaki ağustos böceği gibi yaşarsanız hayatı, hayat zor. Karınca gibi yaşarsanız, hayat kolay...
O soruyu " Leon " filminde cevaplıyordu sanki, ona göre hayat her zaman zor.
"Hayat bisiklet sürmek gibidir, ne zaman pedal çevirmeyi bırakırsan o zaman düşersin" böyle de bir söz vardı.
Bir şeylerle uğraşmayı kesersen, tembelliğe itersen kendini hayat çok zor be, ama tam tersini yaptığın zaman çok basitleşiyor ve hayattan cidden zevk almaya başlıyorsun. Bir şeylerle uğraş, kendine ait bir şeylerin, başarıların olsun. Ve ölümü çok düşünme(Dini açıdan bu söylediğim biraz sakıncalı, bunu ahiretini düşünme manasında söylemedim) , anı yaşa o zaman daha mutlu olucaksındır.