ben acikcasi eninde sonunda rasyonel cikarlari pesinde kosan insanlarin bu yarrak gibi sistemi yikip survival of the fittesta donecegini, state of natureda kardesce catisip birbirini oldurecegini umut ediyorum ama bunun, medikal teknolojilerde cok ciddi bir ilerleme olmadigi surece benim yasam surem boyunca gerceklesmeyeceginden emin oldugum icin cok uzuluyorum. oyle iste. siz ne diyorsunuz bu ise?

313 ilk yarı 1 olur bence.


survival of the fittest'a dönüleceğini sanmıyorum. ki bence dönülmesine gerek yok. bir kişi gözü bozuksa , bilimin güzelliğinden, gözlük aletinden faydalanmak hakkı. ayrıca daha uzun süre yaşamak istemek ve bu uğurda çaba sarf etmek her canlının doğasında var. insan; yaptığı bazı kötü şeylerin yanında, tek bir hareketle evine suyun girdiği bir düzen kurdu. çok iyi diyemem ama, survival of the fittest'tan daha yaşanılır. hayat, her an bir yerden ölüm riskinin olduğu bir savaş alanı olsaydı hiç keyifli olmazdı. insanın, yaşamak uğruna birbirini öldürmesinin güzel olduğunu fikrini kesinlikle ilkel buluyorum. şu an atıp tutmak kolay ama, bir yakınımızı, hiç yok yere, birileri tarafından öldürülmek suretiyle kaybetmek bence hoş olmazdı. survival of the fittest dediğiniz şey öyle çok nazik değil. doğanın kanunu ama, artık bu kanuna boyun eğmek zorunda değiliz.
konuyla ilgili olarak şöyle bir şey var;
www.cumhuriyet.com.tr


Valla o şekilde değil de ben çok samimi olarak bu tarz şeyleri duyuruya yazanların saiklerini, motivasyonlarını çok merak ediyorum. Asıl ilginç olan bu bence. Okuyorum okuyorum aklımda hep "yahu neden?" Sorusu. Allah aşkına biri bana açıklasın, biri böyle bir şeyi niye böyle bir mecrada, bu enthusiasm ile beyan eder, sorar?


bence bu kadar ciddiye almak insani yipratiyor. o yuzden bu kadar ayrintili dusunmek istemiyorum. su andaki en huzurlu durumu elde etmeye calisiyorum. nasil olsa degistiremeyecegimi dusunuyorum.


@gogu delen adam:
yeni survival of the fittest'in senin dusundugun gibi olacagini dusunmuyorum ama oyle bile olsa ahlaken onun daha kabul edilebilir oldugunu dusunuyorum. ben daha cok zekanin on plana cikacagi bir ortam olusacagindan, dolayisiyla bilimin yok olup gidecek bir hikaye olmayacagindan neredeyse eminim. devletsizligin baris icinde de saglanabilecegini dusunuyorum ama barisin sart oldugunu dusunmuyorum. bir de sen noolmus ki babam'in eski ev arkadasi miydin, nick benzerligi mi?


survival of the fittest, zaten şu anda da bir şekilde var. daha güçlü olanın (fiziksel güçten bahsetmiyorum), hayatta kalma ihtimali daha fazla.
ama insan sayısı çok fazla buna katılıyorum, bu sebeple insan öldürmek doğru değil ama doğumlar kontrol altına alınabilir.
bu arada yaşamaması gerektiğini söylediğimiz insanlar diyelim ki belli bir kritere göre altta kalan insanlar (zeka vs. her neyse) bu insanlar yok olursa, çan eğrisinin orta noktası yukarı kayar ve şu an ortalama olan insanlar bu sefer alta iner. yani bu işin sonu yok.
ama insan sayısı çok fazla dediğim gibi her sabah işe giden kalabalıkları görüyorum, yaşadıkları hayatları tahmin ediyorum (kendiminki dahil), böyle bir hayatı yaşamak, sadece var olmak için var olmak ne kadar anlamlı o da tartışılır.


ben de soykirim yapip zekasini yetersiz bulduklarimizi birden oldurelim demiyorum. fakat, soyle de bir sey var, eger egitimsizlikle dusuk zeka arasinda pozitif yuksek bir korelasyon oldugunu varsayarsak, egitimsiz ailelerin daha cok cocuk yapmasi ve o cocuklarin egitim, saglik masraflarinin devlet tarafindan karsilanmasi; diger taraftan da egitimli insanlarin en fazla 2 cocuk yapmasi, dolayisiyla gen havuzunda sikligini azaltmasi sebebiyle devletin oldugu bir ortamda nufusun etkin bir sekilde dusmesini (yani gercekten fit olanin sevilmesini) mumkun gormuyorum.
surekli daha zekilerin secilmesi konusunda da keske ne guzel olur diyebiliyorum sadece. :) tabi zeka var, zeka turleri var, zekayi kullanabilecek karakter var, degisen cevre sartlari var. hicbir zaman dusundugumuz kadar basit bir surec olmaz ama.
