selam duyuru sakinleri,

kız kardeşim iyi bir fen lisesinden bu sene mezun oldu, denemeleri gayet iyi seviyede seyretmesine rağmen sınavlarda maalesef istediği gibi güzel bir şeyler yapamadı, tıp istediği halde 20 bin civarı bir sıralaması oldu. o da sonuçlar açıklanır açıklanmaz "seneye kalacağım" ben dedi. ama bu hiç alışık olmadığımız, beklemediğimiz bir durum. bana çok fazla söylemiyor ama biliyorum içinde onu rahatsız eden bir sürü şey var, bir yıllık onca emeği heba oldu gibi, ve üniversitede kendini geliştirme hayalleri -çok idealist bir kız- bir yıl ertelenmiş oldu. ben onun durumunda olsam nasıl hissederdim diyorum ve resmen çok üzülüyorum, yani ne bileyim ben ilk senemde çok iyi bir yere girdim, bu nedenle böyle hissediyor olabilirim. bunun ondan beklentilerimle ilgisi yok biliyorum, çünkü seneye girdiğinde eminim ki çok çok iyi bir sonuç elde edecek. tercihler dün bitti, yapmadı tercih.

ama onu rahatlatacak bir şeyler söylemek istiyorum, bir senelik ekstra çalışma zamanını gerçekten değdiğine inandıracak, kendini üzmesini engelleyecek bir şeyler söylemek istiyorum. ne yapayım?

not: önümüzdeki sene boyunca ona çok iyi ingilizce öğretip bir yıllık zamanını aynı zamanda üniversitede hazırlık okumuş gibi hissetmesini sağlamak istiyorum, nasıl fikir sizce?

 

eminim o da biliyordur ama hayallerini gerçekleştirmenin 1 yıl geç üniversiteye başlamaktan daha önemli olduğunu anlatabilirsiniz. ben de bir fen lisesi mezunuyum ve arkadaş ortamını az çok tahmin edebiliyorum. sınav başarısı önemli oluyor ve arkadaşları yüksek puanlar yaptığı için kendini kötü hissediyor olabilir. 2 yıl boyunca sırf bir sene daha sınava hazırlanmamak için tercih ettiği bir bölümde okuyup sınava tekrar girip tercih yapanlar var. bir yıl beklemek onun hayallerinden daha önemli değil. ingilizce güzel fikir zira siz de biliyorsunuzdur herkes üniversitede ingilizce öğrenme telaşına kapılıyor, kardeşiniz en azından üniversitede rahat eder.

xavininarapasi

bak güzel kardeşim, kardeşin gördüğüm kadarıyla gayet bilinçli bir adım atmış. dışarıdan görünen şey şu: saygı duyulacak bir tercih var ortada.

sana bazı şeyler söyleyeyim. sene 2006 meslek yüksek okulum bitmiş dgs sınavına girip lisansa tamamlayacağım. olur da kazanamazsam diye de öss'ye girdim. kardeşim de öss'ye hazırlanmış o sene. sonuçlar açıklandı. sonuç: kardeşimden daha yüksek puan almışım. 1 hafta falan ağladı. bir sonraki sene tekrar hazırlanıp istanbul üniversitesinde bir bölümü yerleşti.

şimdilerde biz mezun olduk iş hayatındayız. küçük kardeşimiz lise için sınavlara girdi ve çok kötü bir puan aldı. tercih yapması bile anlamsız öyle kötü bir puan. düz lise diye bir şey kalmadığından ya meslek lisesine gidecek ya da imam hatipe. sıkıntıyı kes. kendisinden 11 yaş 14 yaş büyük iki kardeşi üniversite bitirmiş o ise hangi meslek lisesini seçeceğini bilemiyor. ne kadar bizim ne kadar onun suçu ayrı konu... biz de özel okul çözümünü düşünüyoruz şu sıra.

bir diğer yanda 30 katlı siteler yapmak için gecekonduları yıkılan ve hayatlarını sokakta sürdüren 300 500 lira aylık için çalışan ilköğretim çağı çocukları var. onlar artık okuyamıyorlar.

aile mühim, kardeş candan öte, yardımcı olmak farz, eyvallah... ama o kadar da abartma istersen.

regrettin

yaa bir sene çalışsın tabi. eminim çok daha iyi yerleri hakediyor. tercih yapmayarak çok doğru bir karar vermiş. ikinci sene kazanmış biri olarak bence bu sene aklını başka hiç bir şeyle karıştırmayın. sorunlardan olabildiğince uzak tutun. eğer kardeşinizle ilgilenmek istiyorsanız yapabileceğiniz en güzel şey sıkıldığında, bunaldığında ve yıldığında kafasını rahatlatmak, psikolojik destek vermek, moral vermek olur. inglizceyi de sonraki sene öğretirsiniz.

kaybedilen bir sene olduğunu da düşünmesin. bir senelik kayıp bir ömürlük pişmanlık ve sıkıntıdan iyidir.

bizatihizururi

istemediği bir yeri tercih ederek ve okuyarak, uzun vadeli işkence ve mutsuzluk döngüsüne girip kahır çekeceğine, şimdi tercih yapmayarak ve seneye daha iyi hazırlanarak daha sağlam basacak.

sevdiği ve istediği yeri yazması ve sonrasında hayatının geri kalanında bu zamanalardaki yaptığı tercihe göre hayatını şekillendireceğini düşündüğünde 1 sene hiçbir şeydir.

kardeşinize ufkun biraz daha geniş olduğunu anlatmaya çalışın, istediğim puanı yapıp güzel bir üni.ye giremedim gibi tek bir noktaya odaklanmasın. bu çoook uzun bir yolun dönemeci ve sağlam puan yapma ihtimali varolduğuna göre en akıllıcasını yaptığını anlatın.

ingilizce öğretmek gayet iyi fikir.

lejant

İstemediği bir bölüme gidip hayatını ona göre şekillendirip ömür boyu mutsuz olmasındansa bir senesini heba edip istediği hayatı yaşaması bence daha önemli

RaZeus

istemediği bi bölüme girip bi sene okuyup "olmuyo amk" diyip toplamda iki senesini s.kip atan arkadaşlarım var. en iyisini yapmış, arkasındayım.

take me rufee2

okurken ben rahatsız oldum. hasta ruhlu ebeveyn gibi davranmanıza gerek yok. bırakın ilk stresini rahatça atsın üzerinden, sonra hedefleri doğrultusunda gerekenleri kendi yapacaktır zaten.

kardeşinizle durumum birebir aynı; fen lisesi çıkışlıyım, ilk senemde 27bininci oldum, şu an 4. sınıf tıp öğrencisiyim ve dedim ki "allahtan o zaman abim/ablam yokmuş." gerçi hala yok ama o tabi ayrı bir mevzu.

calzoncillos

bu bir seneyi bosa gitmis olarak gormemelisiniz. sonucta bu surecteki calismalari kardeste super bi altyapi olusturdu, gelecek yil bunun uzerine ekledikleriyle sinava gircek. bu "bir yil heba oldu" dusuncesinden kurtulursaniz olay sorun olmaktan cikar zaten kendisi icin de.

kanzavuri

bizim bi arkadaş 15bininci olduktan sonra 49. olup hacettepeye gitti

ayn-i cemin bülbülü
1

mobil görünümden çık