3 aylığına portekiz'e geldim. lakin yemeklerden tutun da insanların hal ve hareketlerine dek herşey çok farklı. mesela yemek davetinde ota boka gülüp, kahkaha atıyorlar benim gülmediğimi görünce doğal olarak baskı hissediyorum. yalandan gülmeye çalışsam da yüz hatları gereği çok yapmacık oluyor. bi de yemeklerle problemim var. her allahın günü balık, salata antin kuntin domuz sucukları yemekten illalah ettiğim için 1 haftadır ekmek arası domates yiyorum. peynir desen bizimkiler gibi değil. ya çok kuru ya çok sulu. bide insanları çok sakin, adamlar beklemeye alışmışlar. postaneye gidiyorsun adamların dünya umurunda değil. tin tin hareket ediyorlar. istanbul'daki agresifliği, stresi, problemleri şiddetle çözme şeklini özlemiyor değilim. yanlış, saygısızlık yapana atarlanmak falan burada yok. adam arabayı yolun ortasına bırakıp gidiyor millet mal gibi bekliyor. en fazla 2,3 kez korna çalıyor. türkiye'de olsa yedi ceddine düz gidip bir dahaki sefer için caydırabilirsin. damarlarımdaki türk kanı sindirilmeye müsait değil. napak kanka?




 

gayet boktan durumları dahi özlüyor olabilirsin, alışkanlıktır, doğal.

ama kültürel farklılığın tadını çıkarmalısın. üç aylığına, sen orada misafirsin. sokaklar, yemekler, devlet daireleri, otobüsler, metrolar, marketler, insanlar, tavırlar... senin için her şey farklı ve cazibeli. sokaklarda kaybol, her türlü yemeği tat, insanları izle. ilgini çeken şeyleri yazıp günlük bile tutabilirsin.

misafir olmanın tadını çıkar.

rotario

(bkz: kültür şoku)

natnan

3 ayligina gittigin icin, geri donecegini bildigin icin herseyi yadirgiyosun, benimsemeye calismiyosun
oysa 2-3 seneligine gitsen ayni gozlemi cok farkli anlatirsin

sttc
1

mobil görünümden çık