hemen aşağıda duyuru vardı. "lensle deniz gözlüğü" diye. neyse, lensle gözlük kullanmanın riskli olduğundan bahsetmişler vs.
o an aynen şu oldu: kendimi lensli olarak gördüm, havuzdayım, sadece gözüm dışarıda kalacak kadar suya gömülüyüm, gözümde lens olmadığı için bulanık görüyorum hatta çok bulanık görüyorum ve gözümde deniz gözlüğü var. su yavaşça gözlüğe doluyor, ağzım burnum suyla kapalı olduğu için nefes alamıyorum.
ve hooop, fenalık bastı. derin bir nefes aldım, kendime geldim. kendime gelince de, göz bozukluğunun ne kadar berbat bir şey olduğunu düşündüm. gözüm bozulmasın diye bir şeylere yalvardım.
geçti bitti.
ufak bir örnekten bahsettim arkadaşlar. sadece parmağını kullanabilen, sağı olan, gözü görmeyen insanlarla falan da durduk yere aşırı empati kurmaya başlıyorum. bir an için kendimi o insanın yerinde hissediyorum ve fenalıklar basıyor anasını satayım. (zaten şu hannibal dizisini izleme sebebim will graham'ın -gerçi onunki biraz süper güç- empati muhabbetiydi)
bu hastalığın bir adı bi bir şeyi var mı.
ulan geçen gün birinin çocuğu ölmüş, çocuğum falan da yok ama, bir anda empati kurdum. 3 saat kendimi o ailenin fertleri olarak düşündüm. çocuğun kardeşi, annesi, babası yerine geçtim. ve kafayı kırıyordum sonunda, o moddan çıkana kadar bin takla attım.
edit: ama en kötüsü ne biliyor musunuz? yaşlılar. yaşlılarla empati kurduğum an ölmek istiyorum. önce geçmişlerini düşünüyorum, bir zamanlar benim gibi genç olduğu dönemleri. bir sürü arkadaşının olduğu dönemleri. sonra karısını. sonra yavaş yavaş çöküşünü, yalnız kalışını falan. sonra geçmişi hatırlayamayacak, sadece anımsayacak kadar yaşlanışını... vay amk yine bir fenalık geldi.
o an aynen şu oldu: kendimi lensli olarak gördüm, havuzdayım, sadece gözüm dışarıda kalacak kadar suya gömülüyüm, gözümde lens olmadığı için bulanık görüyorum hatta çok bulanık görüyorum ve gözümde deniz gözlüğü var. su yavaşça gözlüğe doluyor, ağzım burnum suyla kapalı olduğu için nefes alamıyorum.
ve hooop, fenalık bastı. derin bir nefes aldım, kendime geldim. kendime gelince de, göz bozukluğunun ne kadar berbat bir şey olduğunu düşündüm. gözüm bozulmasın diye bir şeylere yalvardım.
geçti bitti.
ufak bir örnekten bahsettim arkadaşlar. sadece parmağını kullanabilen, sağı olan, gözü görmeyen insanlarla falan da durduk yere aşırı empati kurmaya başlıyorum. bir an için kendimi o insanın yerinde hissediyorum ve fenalıklar basıyor anasını satayım. (zaten şu hannibal dizisini izleme sebebim will graham'ın -gerçi onunki biraz süper güç- empati muhabbetiydi)
bu hastalığın bir adı bi bir şeyi var mı.
ulan geçen gün birinin çocuğu ölmüş, çocuğum falan da yok ama, bir anda empati kurdum. 3 saat kendimi o ailenin fertleri olarak düşündüm. çocuğun kardeşi, annesi, babası yerine geçtim. ve kafayı kırıyordum sonunda, o moddan çıkana kadar bin takla attım.
edit: ama en kötüsü ne biliyor musunuz? yaşlılar. yaşlılarla empati kurduğum an ölmek istiyorum. önce geçmişlerini düşünüyorum, bir zamanlar benim gibi genç olduğu dönemleri. bir sürü arkadaşının olduğu dönemleri. sonra karısını. sonra yavaş yavaş çöküşünü, yalnız kalışını falan. sonra geçmişi hatırlayamayacak, sadece anımsayacak kadar yaşlanışını... vay amk yine bir fenalık geldi.
Hele bi soluklan yigido!
Hayat diyoruz
cecilia
1