türkiye, sahip olduğu maden zenginliklerini lozan antlaşmasının gizli maddelerinde yer alan nedenlerden dolayı işletemiyor ve kullanamıyor

gibi

yaygın bir inanış var.

ülke gündeminden, geleceğinden, siyasetten konuştuğunuz bir zamanda kendinizi etrafında aslı astarını araştırmamış duyduklarına körü körüne inanan kimselerle tartışırken bulmanız pek bir olasıdır.

gelelim meramımıza;

lozan antlaşmasında gizli maddelerin yer aldığı ve bu nedenle ülke bazı ambargolara, yasaklara tabi tutulmuş söylentisi ne kadar doğrudur, kim hakkında neler biliyor, konuyla alakası bulunan, bilgi sahibi olan duyuruculardan yardım bekleniyor.

 

bir anlaşmada gizli madde gibi bir organizma yer almaz zaten. uydurmasyon bir olay.

gang leader of wasseypur

sadece örnek vermek için söylüyorum türkiye topraklarından petrol çıkartılıyor şuanda. iz tv çok detaylı bir belgesel yayınlamıştı bununla ilgili. işin ehli ülkelerle yarışma durumumuz olmasa da petrol ve doğalgaz kuyularımız var.

2011 yılında yurtiçi hampetrol üretimimiz 12,1 milyon varil. bu rakam ülkemiz toplam petrol üretiminin %74’üne karşılık geliyor. bu üretimin %71’i batman, %28’i adıyaman ve %1’i ise trakya bölgesinden karşılanmıştır. toplam 1.195 petrol kuyumuz bulunuyor.

doğal gaz sahalarından ise 2011 itibariyle toplam 317,6 milyon sm³ gaz üretilmiştir. bu üretimin, %97’si trakya, %2’si batman ve %1’i adıyaman bölgesinden karşılanmıştır. üretilen doğal gazın hampetrol eşdeğeri 1,9 milyon varildir.

sorulacak asıl soru şu; bu maden zenginliklerinden devlet mi kazanıyor, yoksa yabancılar mı? en basit haliyle zonguldak maden kömürü havzaları bile özel sektörün eline emanet edildi. ttk diye bir şey kalmadı. karaelmas diyarında büyüdüğüm için söylüyorum. ki bu bölgede çıkarılan kömür dünya çapında kaliteli.

synche
1

mobil görünümden çık