www.youtube.com
alın alttaki yorumları okuyun.
Abi esas kötü olan bence ne biliyo musunuz; Bugün birkaç arkadaşımıza ufak bir telefon şakası yapalım dedik, "bu eylemcilerin dine karşı hareketlerini nasıl buluyorsunuz" falan diye sorduk, sonuç şu: Adamlar eylemcilerin camide içki içtiğine, başörtülü kadınların üzerine işendiğine vs. inanmış!
bir fikre en çok zarar verenler onun savunucularıdır. mantıklı başlattığını hayallerimin kadınısın emine diye devam ettirirsen insanlar doğru görüyor demektir..
AKPli akrabalarım var, eylemlerden sonra daha sıkı tayyipçi oldular.
GEzinin tayyibin düşürülmesi için bir oyun olduğunu düşünüyorlar.
MAdem olay ağaçlar niye her tarafta sol bayraklar var, BDPliler Öcalan sempatizanları serbestçe gerilla şarkısı söylüyor dediler.
Yok öyle bir şey dedim, adam 1.50 dakikalık bir video yolladı, hakikatten varmış.
Madem OÇ tayyip diye slogan atıyorlar sikiyorsa OÇ öcalan diye de atsınlar dedi.
bir şey diyemedim.
Herkes aynı açıdan bakmıyor olaya. 2001de iş yerini kaybetmiş şu an işi olan adama ama tayyip özgürlükçü değil diyemezsin, adam çocuğum aç kalacağına varsın öyle olsun diyor.
iktidarın yalancı adamları televizyona çıkıp göz göre göre yalan söylemeye devam ettikçe hiçbir şey değişmeyecek. sen ben biliyoruz söylenen yalanları ama olayları sadece televizyondan takip eden ve iktidarın destekçisi olan halk gördüklerine inanmaya devam edecek. maalesef de olanları görmesi gereken insanlar da asıl bu bahsettiğim kesim, sizin "düşünmekten aciz güruh" dediğiniz kesim. sosyal medyadan ayaklanan ve bizim gördüğümüz kesim ülkenin küçük bir kısmı. asıl o kıt akıllı kesime ulaşılabilirse bir şeyler değişir.
mesela olaylar başladığından beri anne babama anlatmaya çalışıyorum asıl meseleyi ama tüm olayları yandaş basından takip ettikleri için neyin ne olduğunu bir türlü idrak edemiyorlar. insan ailesine bunu dememeli ama gerçek şu ki nato kafa nato mermer.
şuna bakın mesela
www.facebook.com
utanılacak bir görüntü resmen ama sen ben değil, bunlar oluşturuyor işte halkın çoğunluğunu.
kimsenin ağaç kesiliyor bahanesi arkasına sığındığı yok. ağaç, olayı ateşleyen sebepti. yüz milyon kez söylendi al işte hala aynı laflar.
@glore maide 8'i okuyun:"...bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin."
Tava tencere olayına gelince, hiç şunun üzerine kafa yordunuz mu:(bkz: minare dibindeki evde bebek büyütmek) aynı şey.
Sosyal medyadaki mahalle baskısı siteden çıkınca, fişi çekince biter. Ya dışarıdaki?
mahalle baskısını, "en akıllı biziz geri kalanlar mal" düşüncesini ben de onaylamıyorum; ama -aklı başında, muhakeme yeteneği ortanın üstünde olan insanların da olduğunu varsayıp- söylenen yalanlara, uygulanan sansürlere rağmen oturup da "niye bu kadar engelliyorlar bu insanları" diye düşünmüyorsanız ciddi bir problem vardır ortada.
"derdimiz ağaç değil" evet. ama derdimiz devrim yapmak da değil. devrim olacağına, devrim yapacağına inananlar gazla iş yapan, mal bir güruh. kendi adıma konuşursam benim derdim demokrasi adı altında çoğunluk tarafından sürekli görmezden gelinmeye çalışılmamızdan başka bir şey değil. yoksa sikmişim 10 tane ağacı. 10 tane ağaç sökülür ben gider 20 tane ağaç dikerim bahçeme.
peki sizce bir tuhaflik yok mu turkiyenin en onemli meydani savas alanina donmusken hic bir kanalin bunu gostermemesinde? agaci, tencere tavayi, devrimi vs gecin bir saniye icin ama buna nolursunuz cevap verin. demokratik bildigimiz bir ulkede butun medya organlarinin susturulmus olmasi, en ufak muhalefetin bile cok agir bir siddetle bastiriliyor olmasi hic mi iskillendirmiyor? eger iktidar tarafinda oldugunuz icin rahatsaniz bu konuda, 'bana giren cikan olmaz zaten' diyorsaniz anlarim ama eger boyle dusunuyorsaniz en azindan kalkip demokrasiyiz biz demeyin. delikanli gibi cikin diyin arkadas demokrasi karin doyurmuyor biz bu adami istiyoruz basimizda.
@glore,@xephyr istanbul emniyet-sen'in açıklamalarını takip edin; bugün 7. Polis intihar etmiş.
Hadi eylemciler anarşik çapulcu ölsün hepsi, bu polisleri buna iten neydi? Amirlerinin, hatta onların kaldırımlarda yatması, saatlerce uykusuz ayakta kalmasının hesabı emniyet müdürleri, valiler ve içişleri bakanı mesuliyetinde değil mi?
Yaptıkları intihar mı yoksa ölüme mi terkedildiler?
Sorumluların en azından istifa etme onurunu göstermesi gerekmez mi?
Sizin tarafınızda olan biri ethem sarısülük için "eylemcilerden birinin attığı taş geldi kafasına ondan öldü" diyor.
Yalancılarla, iftiracılarla aynı taraftasınız. İftiranın en büyük günahlardan biri olduğunun farkında değil misiniz?
1 hafta yoğun çalıştı diye kimse intihar etmez. Öyle olsa askere gidenlerin yarısı intihar ederdi. Emniyet-sen bile göz göre göre yalan haber çıkartıyor mesela.
www.egm.gov.tr
@glore: yüzde 98 varken yüzde ikinin esamesi okunmaz diyorsanız anlatılacak pek bir şey yok. "yolda yürürken karıncaları ezip ezmeyeceğimi düşüneceğim" gibi bir mantık bu.
Ayrıca sosyal medya için kullandığım fişi çekmek tabiri bundan rahatsız olduğunuz sosyal medya ortamını kullanmamaktı. Yani x sözlük yerine y sözlükte yazmak, ekşi için troll butonu kullanmak.. Facebook'ta üye olunan grupları ona göre belirlemek vs. illa diyorsanız ki "hiçbirinden feragat edemem" farklı seslere tahammül göstermeli. Sinirleriniz kaldırmadığında Sosyal medyayı bir süreliğine hiç kullanmayabilirsiniz de, ama hiç sokağa çıkmadan nasıl yaşanabilir?
Müslümanım bir de ben. O iktidarı savunanlara "şakirt" "fetocu" ifadelerini kullananların yaptığının tam tersini de iktidarın karşısındakiler için "dinsiz bunlar, cami ezan rahatsız oluyolar" şeklinde yapılıyor bilmem farkında mısınız? Ayrıca "şakirt" ithamından öyle olmadığınız için rahatsız oluyorsanız siz de "şakirt" kişilere o "aşağılıyorlar" dediklerinizle aynı gözle bakıyorsunjz demektir. Ben böyle algılıyorum. Yoksa o arkadaşlar gayet benimsemişler ve gocunmuyorlar. Birbirlerine de öyle hitap ediyorlar.
Minare yakını, tren yolu çevresi... Böyle gürültülü yerler hep daha ucuzdur. Oralarda garibanlar olur çoğunlukla, istisnalar olabilir tabi. Başka yere taşınma şansları olmaz. Ayrıca savunduğum şey ezanın okunmaması değil rahatsız edici olmayan çıplak sesle okunması. Bu da bir hadise dayanıyor, alet kullanarak ezan okumak peybamberce yasaklanmıştır. O zaman için boru vs. Bugünün megafonu. Tabi herhalde siz "vay dinsiz"genellemesine girdiğiniz için anlaşılamadı bunlar.
direnişçi arkadaşlar kusura bakmayın, yüzünüze gözünüze bulaştırdınız bu işi
tayyipe oy veren ellerim kırılsın diyen insanlar, şimdi tekrar akpye oy vereceğini söylüyorlar sayenizde. oturun düşünün biz nerde hata ettik diye. ama yine onlar cahil falan demeyin komik oluyor
@glore
verdiğim link emniyet-sen in değil emniyet genel müdürlüğünün linki. emniyet-sen in yaptığı açıklamada gezi parkı olaylarından dolayı polisin yoğun mesai yapması sebebiyle intihar olayları olduğu belirtilmişti.
merak etmeyin ak partinin oyları düşüşte. en yakın arkadaşım, kendisini 9 yıldır tanıyorum. yaşanan vahşeti gördükten sonra koyu ak partici iken artık oy vermeyi düşünmüyor. rte neden miting yapıyor sanıyorsunuz?
@glore yazdıklarını okuyunca ilk başta çok sinirlendim. ama sonra düşündüm ki zaten yapılmaya çalışılan bu, bizi iyice kutuplaştırmak. bak ne güzel söylüyorsun akp'ye oy verirdim gerisine karışmazdım ama şimdi başkalarını da teşvik edeceğim diye. evet akp'nin yıllardır yaptığı bu zaten, mağdur edebiyatıyla halkı kendi tarafına çekmek. ama sen de haklısın diğer arkadaşlar da doğru dürüst bir argümanla cevap verememişler sana.
sana önce kendimi tanıtayım, ben "iyi" üniversitelerden birinde sosyoloji eğitimi aldım, tarihe meraklıyım, bol bol okurum. hiçbir parti veya örgüte üye değilim. olayları nesnel değerlendirmeye çalışıyorum. eylemlere fiilen katılmadım, desteklemediğimden değil, oradaki "dava"nın hayatımı riske atmaya değmeyeceğini düşündüğümden. nitekim öyle de oldu, ölen insanların kanı daha kurumadan işin rengi değişmeye başladı. neyse konumuza dönelim, lütfen üşenmeden oku:
Erdoğan'ı Menderes'e benzetiyorlar. biraz araştırırsan göreceksin, evet gerçekten benziyor. ikisi de kemalizmin katı uygulamalarıyla, tepeden inme devrimiyle bastırılan büyük bir kesimin sesi olarak çıktı ortaya. ve nispeten haklı bir mücadele verdiler. ama ikisi de zamanla ne olduğunu şaşırdı. burada kendimize şu soruyu sormamız lazım: biz gerçekten demokratik bir ülkede yaşamak mı istiyoruz, bizim fikrimizin sorulmasını mı istiyoruz yoksa bizim görüşlerimize yakın olan iktidarın "ne olursa olsun" her istediğini dayatmasını mı? çünkü bu demokrasi değildir. gerçekten demokrasi istemiyorsanız söyleyin, biz de boşuna yırtınmayalım.
biraz tarafsız bakmaya çalışın, hükümetin yaptığı özelleştirmeleri gözden geçirin. diyelim ki liberalsiniz ve bunlar sizi rahatsız etmiyor, ona da eyvallah. o zaman genel sağlık sigortası gibi düzenlemelere bakın. işsiz olup üç kuruş bile kazanmayan insanların devlete binlerce borcu var. biraz araştırırsanız ne kadar acınacak durumda olduğumuzu görürsünüz. şimdi burada hükümetin yanlışlarını tek tek anlatacak ne yerim ne de zamanım var, ama kaçacak değilim, isterseniz konuşuruz. şimdi bunlara karşı en saçma argüman diğer hükümetlerin yaptığı yolsuzluklar vs. oluyor. ben bunu çok anlamsız buluyorum. sen çalarsan bu ahlaksızlıktır, ama ahmet de çaldı diye kendini savunamazsın. biz kötünün iyisini mi istiyoruz yoksa doğru dürüst bir yönetim mi, bunu düşünmeliyiz. politika pis iştir, hepimiz biliyoruz bunu. ideal yönetimi getirmek çok zor ama bu yüzden de önümüze konana razı olmayalım.
tekrar Erdoğan'a dönersek, bu adam halktan aldığı güvenle padişahlık taslıyor. bunun hepimiz farkındayız sanırım. yoksa siz gerçekten peygamber gibi kayıtsız şartsız yaptığı herşeyi onaylıyor musunuz? hiç mi yanlış görmüyorsunuz, yoksa gözlerinizi mi kapatıyorsunuz? bu parti güçlendikçe totaliter bir hale girdi. bugün cumhuriyetin ilk yıllarındaki chp'den farkı kalmadı. Erdoğan tutturmuş bir %50 diye, evet haklı çoğunluk onu destekliyor ama demokratik bir rejimde başbakanlık yapmak seçimden kazandığı çoğunluğa yaslanıp istediğini yapmak değildir. o dediğiniz çoğunluk diktasıdır. yarın bir gün dönüp sizi de vurur. siz birşeye sesinizi çıkardığınızda sizin de sesiniz boğulur gider.
eylemler için "kafa sikmek" demişsiniz, demokratik rejimde protesto hakkı vardır. size göre kafa sikmektir, onlara göre sesini duyurmanın bir yoludur. ve hükümet bu sesi dinlemek zorundadır. eğer kafanız sikildiyse bu hükümetin kulaklarını kapatması yüzündendir. çok daha erken durdurabilirdi bu olayları. meseleyi inanç karşıtlığına çevirmek yüzyılın hatası bana sorarsan. eylemci kitlede her türden insan olduğu gibi bunu yapan insanlar da var. ve çok yanlış, mesele o değil çünkü, bu ülkede mesele hiçbir zaman da o olmadı. her zaman manipüle edilen birşeydir din. bu oyunlara gelmeyin. karşıt görüştekiler bu oyunlara gelmesin. biz birbirimizin yaşam tarzından "normalde" rahatsız olmayız, ama iktidarlar bu anlamda rahatsızlık varmış illüzyonu yaratıp bunu kullanırlar ve hep de bunu yaptılar.
eylemcileri desteklemeyebilirsin, ama bu mağdur edebiyatı oyunlarına düşüp de haksızlığı görmezden gelme. birileri de devrimden falan bahsetmiş, ona "la bi git" deyip gülüyorum sadece. allahaşkına kim yapacak devrimi bu ülkede? sol örgütlerin hayali bu sadece ve hayal olarak kalacak en azından bir yüzyıl daha.
ben belki biraz da duygusal bakıyorum olaylara, Erdoğan'ı hiç sevmem ama hep "o da insandır" diye düşünmüştüm. kin duymazdım, nefret etmezdim. bakın tekrar söylüyorum o eylemciler çok karmaşık bir kitle, belki benim de onaylamadığım bir sürü insan ve düşünce yapısı var orada. ama şu videoları bir izleyin allahaşkına, bunlar insan. burada yapılan eziyeti görmüyor mu Erdoğan? gerçekten bir avm için bu kadar inatlaşması garip değil mi? ve siz de eylemcilere bunca kızarken, o insanların başına gelenleri hiç mi okumuyorsunuz, hiç mi izlemiyorsunuz? hiç mi bu kadar da olmaz, insan ulan bunlar demiyorsunuz? zaten bu eylemin bu kadar kitleselleşmesini sebebi aşikar, bu şiddeti gören insanların içinin sızlaması, birşeyler yapmak istemeleri. ama olaylar hükümetin inadı sayesinde çığırından çıktı. sadece "insan" olarak düşünüp baktığınızda, politik, ayrımcı vs. görüşlerinizi bir an olsun bir kenara bıraktığınızda sizin de içinizin sızlayacağına hala inanıyorum...
kusura bakmayın ama aynı düşünceyi paylaşmıyor diye kimsenin kimseye sinirlenmeye hakkı yok. ben de akp için çekimserdim, bu olaylardan sonra onların yanındayım. nedir yani, biri ağaç derdinde, diğeri öcalan, diğeri atatürk'ün askeri. büyük bir kısmı heyecan olsun, devrim yapalım.
benim burada bahsetmek istediğim şey "yine akp'ye oy vercekler of yaa :(" gibi bir durum değil.
neredeyse herkes, basın aracılığıyla düzenlenen manipülasyonlar sayesinde meydanlara çıkan insanların, neden dışarı çıktığını bilmiyor. amaçlarına ulaştılar yani.
kimisi pkk'lı olarak görüyor, kimisi vandal, kimisi cia ajanı. büyük çoğunluk chp'li olarak görüyor sokağa çıkanları. bir bölümü de "neden 2 tane ağaç kesilecek diye yırtındınız da, bilmem nerdeki ağaçlar kesilirken sessiz kaldınız" diyor.
ama hiçbirisi, yıllardır süregelen polis şiddetinin bir patlama noktasına geldiği hakkında bilgiye sahip değil. o gün sokağa çıkan insanların, demokratik haklarına müdahalelerden sıkıldığı için sokağa çıktığını bilmiyorlar.
ya bir partizan
ya bir valdal
ya da dış mihrakların oyunu olarak görüyorlar herkesi.
beni üzen bu.
ben işte şuna ayar oluyorum. yok sığ düşünüyorlarmışta, dar kafalıymışta, cahilmişte. ulan zırto! sen nesin ? tespit komisyonu mu, kuş kadar beynin olsa farklı fikirleri var diye yaftalamazsın insanları. eğer böyle giderse bu toplum kendini üstün gören bu ahmakları tek tek kesecek. "aşağılıyorum aşağılıyorum hala sakin kalıyorlar ehuhhhu". yok bebeyim. taşarsa biter. sevgilerle.
@lilyb sadece ilk cümlemi okuyup cevap vermişsin bravo! ben ne anlatıyorum sen hala ne diyorsun. o onun derdin bu bunun derdinde diye devlet öldürsün mü insanları? bunu mu istiyorsun? bu kadar kindar, nefret dolu olmayın, bu kadar kendinizi kaybetmeyin. biraz insan olun, biraz kendi aklınızla, kendi kalbinizle düşünün. oraya çıkmış bir adamın söylediklerini papağan gibi tekrar etmeyin.
demet, "biraz insan olun" , 50 yaşındaki öğretmen havasında konuşma lütfen. kimin farklı sesleri hazmedemediği belli oluyor. yazdıklarını okuyarak cevap verdim, anlamıyorsan "bravo" sana.
glore'a katılıyorum.
farklı yerlere çekilmemesi için bir ek, kimsenin düşündükleri sebebiyle ölmesini desteklediğim falan da yok
@lilyb benim derdim de o işte, polis şiddeti başka birşey değil. karşıt görüşlere tahammülüm var ama sen karşıt görüş belirtmedin ki, aksine başkalarını yaftaladın ve oradan da bu şiddeti hak ettiklerini düşündüğün sonucunu çıkardım ben. bütün derdim bunu görmeniz, buradaki haksızlığı görmeniz. eğer sen de öyle düşünüyorsan sorun yok zaten anlaşıyoruz.
@glore menderes'le kurduğum benzerlik idamı açısından değil, buna ben de razı gelmem asla. önce halkın sesiyim deyip sonra diktatörleşmesi açısından. yine olayı chp-akp karşıtlığına indirgemişsin, yapma arkadaşım. benim bunu anlatmadığım çok açık. mesele inanç meselesi değil derken sana değil, sana cevap yazanlara seslendim daha çok. birbirimizin inancıyla uğraşmayalım dedim, Erdoğan yalanlarıyla bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor. yine dini kullanıyor, bunu görün. orada belki sapkın insanlar vardır eylemciler arasında ama geniş kitle onları desteklemiyor. hassasiyetlerinizi politikaya alet etmeyin.
hala kafa sikmek diyorsun, bu iş kafa sikmeye dönüştüyse Erdoğan yüzünden dönüştü. olay hiç bu kadar büyümeden çözebilirdi, yapmadı. insanları her konuşmasında daha da kışkırttı. %50'lik kesimi öne sürerek, kendi despotluğunu halkın iradesi çiğneniyormuş gibi gösterip savunmaya çalıştı. bakın bir başbakanın yapacağı en son şeydir halkını birbirine düşürmek. bu adam mahalle delikanlısı gibi konuşuyor, sen bir devlet başkanısın, asıl görevin istikrarı sağlamaktır, halkı birbirine düşürmek, kışkırtmak değil. ben kuşkulanmaya başladım açıkçası başka bir amacı mı var diye. eylemlerin bu kadar büyümesi sonunda onun işine mi yarayacak, iç hesaplar mı var diye. gerçekten başta geri adım atsaydı, mahkeme kararına rağmen pişkin pişkin "biz o kışlayı yapacağız" demeseydi bu meseleyi çoktan çözer, senin kafan da sikilmezdi. düşün bir an, gerçekten orasının kışla yapılması senin umurunda mı? bunu istiyor musun? park olarak kalsa kıyamet mi kopar? bu adam gerçekten senin iradeni mi temsil ediyor? demiyorum ki git eylemcileri destekle ya da bundan sonra oyunu chp'ye ver. ama haksızlığı gör kardeşim, olayın saçmalığını gör.
o başbakan asıldı kimse sesini çıkarmadı vs. dediğin ben değilim, oradaki eylemcilerin çoğunluğu da değil. bugün başbakanı birileri asmaya kalksa kıyamet kopar, en önde ben yürürüm. o olaylar o zamanki kör zihniyetin sonucu. bunu bugüne taşıma. oradaki kitle chp değil.
son olarak polis şiddetini hala savunuyorsun. ve dayanağın o kadar komik ki (kusura bakma), yok anasına küfretmişler. biz hukuk devletinde yaşıyoruz, ve polis de bu devletin memurudur. hissi davranamaz, anama küfretti diye kimseye saldıramaz. polis kamuya malolmuştur, böyle şeyleri psikolojik olarak göğüsleyebilmelidir. doğru demiyorum, onaylamıyorum ama o da hakkını hukuk yoluyla aramalıdır. kaldı ki eylemcilerin çoğunluğu polise karşı böyle tavırlar sergileyenleri ya da polise saldıranları durdurmaya, engellemeye çalışıyor. olayın ilk başladığı videoları izle ve bu kin nefret ne diye kendine bir daha sor. orada insanlar sadece duruyordu, oturuyordu. polise börek ikram ediyordu, kitap okuyordu. ama polis yine de böcek gibi ezmeye çalıştı onları. neden? polis anasına küfredildi diye şiddet sergilemiyor. aldığı emir böyle. ona bunu yaptıranlara sor ne bu kin, nefret diye. Erdoğan ta başından insanları dinleseydi, hukukun hakkını verseydi bunlar olmayacaktı.
ama ne hukukundan bahsediyoruz ki, daha iki gün önce avrupanın en büyük adliye sarayında hukukçular cübbeleri üzerindeyken yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. belli ki pek hukuk bilmiyorsun buna da polis konusunda olduğu gibi saçma bir cevap verebilirsin diye şimdiden söyleyeyim avukatları savcılardan başka kimse sorgulayamaz. eylem yapsalar dahi polis onları sürükleyerek gözaltına alamaz. bu ülkede her gün hukuk çiğneniyor.
bunları gör, eylemcileri istersen yine destekleme. ama bu adamı da destekleme artık, kötünün iyisine razı oluyorsun.
@glore: aklınızdakini bilemiyorum, sözcükler bazen yetersiz yahut yanlış yöne gider hale gelebiliyor yazılı iletişimde; ancak ben bu cümleden:"Eğer %98 oranla bir müslüman ülkede yaşıyorsan minare sesini duymak zorundasın. Adamlar %2 duymak istemiyor diye ezanı mı kessin? %2 de gitsin bir zahmet ezan sesi duyulmayan yere yerleşsin." özellikle de "...zorundasın" ve "... gitsin duyulmayan yerleşsin" kısmından "%2'nin esamesi okunmaz"ı anlıyorum.
ya da şöyle, müslüman mahalesi, yahudi mahallesi şu mahallesi bu mahallesi diye ayıralım. gettolar oluşturalım.
buradan "cemevi ibadethane değildir" de çıkar, siz demeyebilirsiniz ama çoğunluk azınlık muhabbeti oraya doğru önü alınamaz bir şekilde birilerince çekilir.
ihtiyaç olan hoşgörü ve ortak çözüm arama gayesidir bana göre. siz yine "ezan sesi duymak istemiyor olabilirsin" bunu derken kastettiğiniz güruh da o her siyasi görüş, din, etnisite vb. sebepli bir araya gelmiş insanların içindeki radikal gruplar. yani tüm sorun oradan ve onların peşine takılan esasında hoşgörülü insanlar çoğunlukta. ama "radikal"ler işi bozuyor. radikal kemalist, radikal islamcı, radikal milliyetçi... buna tabiri caizse yobaz de diyebiliriz pekala. yobaz kemalist, yobaz marksist, yobaz islamcı, yobaz alevi...
şakirt arkadaşları da sütten çıkmış ak kaşık yapmışsınız. evet çoğunluğu tarif ettiğiniz gibi, ama tamamı değil asla. onların içinde de bir "radikal" güruh var ve her oluşumda olduğu gibi gemler yine onların elinde.
radikallerin fişteklemesi her güruhun hoşgörülü olan çoğunluk kısmını da hoşgörüsüzleştiriyor yavaş yavaş. olan bu.
"Bir takım kendini çoğunluktan üstün gören azınlık olması" olayını yaratan da bu radikaller işte. radikal "ne-ci" ya da radikal "ne-ist" olduğu farketmiyor.
evet son müdahaleden sonra hala destekliyor musunuz?
kör gözle bakmaya devam edeceklere daha fazla söyleyebileceğim bir şey yok. atatürkün askeri değilim ama birçok şeyi senden iyi bildiğime iyice emin oldum. aynı şeyleri inatla tekrarlayıp duruyorsun. keşke benim okuduğum kitapları sen de okuyabilseydin diyor ve ayrılıyorum...
@GLORE Ağaç olayını aşalı çok oldu aga bu olaylar. ısrarla ağaç diyen sizsiniz kimse ağaç demiyor. o görüşmede ağaç diyenler'de sözde görüşme yapalım diye çağırlan akp adamları.
kusura bakma başta sen git parkta oturan adama uyarmadan gaz sık. döv, jopla, olaylar bir hafta böyle sürsün. düya öğrenince biz görüştük, polis uyardı ayaklarına dön. o iş için çok geç kalındı. insanlar öldükten sonra mı geldi aklınız başınıza. başta bu kadar ısrarcı davranılmasaydı zaten olaylar sönecekti. tayyibin asıl yüzü ortaya çıktı. hala polis uyardı, tayyip demokrtatik şekilde görüştü diyenlerin kafasını sikeyim. tek derdi maaş olan polis hastahneye. evin içine, insanların başına gözüne hedef alarak gaz sıkıyor. öyle maaşı da sikeyim.
evet hepimiz tayyip gibi bir diktatörün istifa etmesini istiyoruz. olay ağaç filan değil. devrimcisi, ılımlısı, libareli, orta yolcusu sokaklara döküldü. sizin gibiler hariç. o yüzden orada her türde bayrak görmen de normal dir kardeşim. devrim olacaksa senin gibilere de ihtiyacımız yok. eğer siz yüzde elli iseniz ( o da sözde ama) diğer yüzde ellinin uyanışı da yeter bize.
belki bugün bu olaylar hafifleyecek 1 aya bir şey kalmayacak ama bir dahaki en ufak olayda bu hareket iki katıyla patlayacak hükümetin kafasında. halk uyandı. artık facebooktan tik atmak yerine sokağa çıkmayı öğrendi. gaz yemeyi. polise karşı durmayı, haklı kavgası için savaşması gerektiğini öğrendi.
güzel günler yakındır.
Naçizane kendi fikrimi söyleyeyim. Öncelikle ben homojen bir ortamda yaşadım. Akrabalar akp sempatizanı, arkadaşlarımdan ciddi manada chp aşığı olanlar var, bdp'yi pkk'yı açıkça destekleyenler var, tkp'den başka birşey demeyenler var. Benim düşüncelerim de bambaşka.
Evet bir bok düzelmiyor. Olumlu esen rüzgar kesildi. Artık halk farklı görüyor eylemcileri. Artık akp mağdur edebiyatı ile son bir yılda kendisine sırt çevirenleri geri kazanıyor. Şimdi git bir akp'liye anlatamazsın, bilmem kimin oyunları bunlar menderes'ten, özal'dan sonra üçüncü olmasın diyorlar.
Açıkça görülen bir baskıcılık var medya üzerinde, polis üzerinde, halk üzerinde. Hemen herşeyde kısıtlamaya gidiliyor eğer hükümetin kafasına yatmıyorsa. Diğer tarafta yine akp taraftarları gibi anti-akp diye tanımlayacağım insanlar da var. aç sözlüğü her başlıkta avuç avuç denk gelirsin. onlar da akp'ciler gibi kulaklarını tıkamış durumdalar aynı bokun laciverdi bunu inkar edebilir miyiz?
başta söyledim ya çevrem zıtlıklardan kurulu diye. Gözüme sokulan gerçek de işte bu; herkes tıkıyor kulaklarını. Gözü kör taraftar haline geliyor. Ya siyah ya beyazsındır griye yer yok.
bir bok düzelmiyor, düzelmeyecek. her iktidar gelip geçicidir ama halkın şu durumu kalıcı gibi.