Hatta bununla ilgili küçük ama samimi bir anımı anlatayım.
Kadıköy'de bir işletmede çalışırken her zamanki gibi bir müşteri içeri girmişti.Yalnız müşteri sadece soru sormak için girmiş.Diyalog olarak yazarsam daha kısa olacak gibi.
Bayan - ''Selamlar,film satıyor musunuz?''
Ben - ''Maalesef.''
Bayan - ''Hmm.Peki buralarda film&dvd satan yer biliyor musun?''
Ben - ''Bu sokaklarda veya yakınlarda benim bildiğim kadarıyla yok.Yazıcıoğlunda bulabilirsiniz.''
Bayan - ''Sen de film yok mu?''
Ben - ''Yani,benim yanımda cd vs. yok.''
Bayan - ''Laptopunda yok mu yani?''
Ben - (istemsiz bir gülüş ile)''Hehe,hayır yok''
Bayan - ''Emin misin?''
Ben - (içten allah allah tavırlarıyla) ''Evet,yok''
Bunlardan sonra bayan kapıdan çıkarken ''siz ölmüşsünüz ya'' deyip gitmişti.
''I'm a straight who can't love woman.Help!''
bana müşteri parayla çalışıyormuş gibi geldi, yani müşteri arıyormuş gibi ya da hiç anlayamadım :/
bunun dışında, aşk bir gereksinim. şu an yok ve yetersiz mutluyum
şimdi aşk demişsin ama senin bu verdiğin örneğin aşkla yakından uzaktan alakası yok bayan kişisi zarf atmış sizde anlamamışsınız
aşk değilde sevgi olarak bakarsak konuya evet bi gereksinim ama sevginin ne olduğunu iyi bilmek gerekiyo bunun içinde. kendini sevmekle başlayabilirsin başkalarına sevgi gösterebilmenin en temel şartı bu
bu bahsettiğin flört olaylarını anlamama saflıktan değil duygusal zeka eksikliğinden kaynaklı ki bu çok bilinen bi durum aslında. ama merak etme sonradan edinilebilen bişey bu. duygusal zeka kavranıma googledan bi bakmanı öneririm