
küçüktüm hatırlamıyorum.


tv karsısına geçirip uçak geliyor diye kandırırmış annem.


ben elmaları bitiremezdim yarım bırakırdım, kararırdı, babam da küstü sana işte diye kandırırdı.


sarhostum hatirlamiyorum.
saka bi yana bizimki zıkkım ye derdi oyle durumlarda. acikinca da pasa pasa yiyosun zaten.


beni zorlamazlardı, aç kalırdım hep. yemek aslanın ağzındaydı. yemek imkanı varsa zaten midemde olurdu.


O sıralar romatizma hastasıydım ve doktor amcanın sivri iğnesi yalanına koşulsuz inanıyordum.


ben onlarca çocukla birlikte büyüdüm (kuzenler, komşular vs vs) hiç öyle dertlerimiz olmazdı ne bulsak yerdik valla.
Aklım ermiyorken de önüme koyarlarmış kendim yermişim, öyle diyolla


babam müzikle dans ederken ben ona ağzımı açıp bakarmışım, o sırada ağzaa hooop.


kendim nasıldım bilmiyorum ama küçük kardeşime yemek yedirirken annem hep bak elikası yicek çabuk ye derdi, ben de ben yiycem ben yiycem diye dönerdim etrafında. o da ben yemeyim diye yerdi :)


yemek yemediğimde komşunun kızını çağırırlarmış, birsen abla, o yedirirmiş. geçenlerde karşılaştık 50 yaşına gelmiş hani büyüyünce benimle evlenecektin diye sitem etti ben de daha büyümedim ki dedim.


hayvan gibi yerdim ben hala da yerim ayırmam seçmem


Ben suyla oynamayı çok severdim. Banyoda küvete su doldururlardı ya da bir leğene falan, içinde bebeklerimi yüzdürürdüm. O arada yedirirlerdi.


daha küçükken başkası yemesin diye yemeye alıştırılıyormuşuz ya da göz alıcı başka şeyler önümüze konulup esas istenileni yapmışız. sonrada büyüyünce işe başlayınca isyan ediyoruz. neyse cevap vereyim bir de şirinler izlerken yedirirdi annem bana


dibi çiçekli bi tabak vardı, anneannem beni hep "hadi ye de çiçekler gözüksün, aa bak gül çıktı mine çıktı" diye kandırırdı :)
