ha bir de ne kadar terlik, ayakkabı var alıp götürüyor, yiyor. kilim, fırça vs dışarda ne bulursa. paramparça ediyor.
bak şuan da havlıyor mal.kimbilir ne gördü.
yemle eğitmeye çalıştım ama olmadı. aç bırakayım dedim yine olmadı (yemek saatinde vermedim, biraz geç verdim)
napayım, umudu kesip kendi haline mi bırakayım? tazmanya canavarı gibi gezsin mi?
cesar milan videoları izleyin.
köpek eğitimi, kolay iş değil.
terlik ayakkabı kemirmesi normal dişleri çıkıyordur.
hayvanın havlaması da normal, belki bir sıkıntısı da olabilir. ama yavru köpeklerde sabırlı olmak lazım.
köpek bakmak demek yem su vermek demek değildir, çocuk bakmaktan daha zordur. cezalandırmanın bir köpekte işe yaradığını görmedim.
1.si terrier cinsi köpek bahçede bakılabilecek bir köpek cinsi değildir ev köpeğidir, normaldir asabileşmesi. 2.si 9 aylık bir köpekten uslu uslu oturmasını bekleyemezsiniz dişleri kaşınıyordur, yeni yeni sesi çıkar havlar, oraya buraya tuvaletini yapar yemek vermemek onu eğitmek asla değildir. Sabır gösterip sevgi vermelisiniz köpeğe. Böyle insanlar da köpek sahibi oluyor ya ne diyim ben.
nar eksisi + 1
köpek psikolojisini ve doğasını anlamanızı sağlayacak şeyler okumanızı ve izlemenizi tavsiye ederim.
kızmayın hemen. ilgi falan da göstermeye çalışıyorum. oyun da oynanmıyo. top atıyorum, tutup kaçıyor. oyuncak falan veriyorum, ilgilenmiyor. okşamak vs zaten oralı değil. sevmiyor. elimi çeker çekmez silkeleniyor.
neyse idare ediyoruz bakalım.
kızılacak bir şey yok, durum sizin hayvanı tanımamanızdan kaynaklanıyor.
terrier daha önce de söylendiği gibi bahçede bakılacak bir cins değil.
o ev köpeği ve bahçede yaşadığı için psikolojisinde bir sorun olduğu belli.
üstelik zaten ergenlik döneminde.
yani, "sevdirmiyor zaten" diye yaptığınıza devam etmeyin.
sevdirmemesinin, böyle hırçın ve yabani olmasının sebebi yalnız kalması.
çoğu insan köpek bahçede yaşar falan diye düşünür, ama terrier gibi cinsler ve hatta bütün köpekler insanla birlikte evrimleşmiş, insana özel olarak evcilleştirilmiş hayvanlardır.
yani insana ihtiyaç duyarlar.
o yüzden yalnız kaldıklarında psikolojileri bozulur, kafalarına göre takılırlar.
sokak köpeklerinin çoğunda aynı hırçınlığı görebilirsiniz.
burada tilkiden ya da kurttan bahsetmiyoruz.
direk olarak insanla bağı olan bir hayvan söz konusu.
onun ihtiyaç duyduğu şartları sizin sağlamanız lazım.
eğitim konusunda bir şey bilmiyor olabilirsiniz, ama dediğim gibi bununla ilgili kitap okuyup, internette araştırma yapabilirsiniz.
umudu kesip hayvanı bırakmayın elbette.
adını söyleyince aksiyon ya da normal durumlarda saygı beklemeniz normal.
ama iletişim sorunu yaşadığınız çok belli.
köpekler direk olarak dünyaya sahiplerine saygı duymaya programlanmış olarak gelmiyorlar.
yani iyi eğitimli ve aile içinde büyüyen bir çocukla, sokakta kimsesiz büyümüş bir çocuğun psikolojilerini ve davranışlarını karşılaştırın.
siz nasıl davranacağınızı bilirseniz, ondan da öyle karşılık alırsınız.
yani çocuğun aileyi değil, ailenin çocuğu eğitmesi gibi.
aile ne verirse, çocuk normal şartlarda onu alır.
dolayısıyla siz köpeğinize ne verirseniz, karşılığını da ona göre alırsınız.
gerekirse profesyonel bir eğitmene başvurun.
ama bunun dışında sevin, oynamaya çalışın, birlikte yürüyüşe çıkın, bir şeyler paylaşın.
edit:
mamasını geç vererek eğitmeye çalışmayın.
bu eğitme yolu değildir.
tam tersine, seveceği bir şeyler verin.
yanında yemek yiyin, yediğiniz şeyden ona da biraz verin.
bol bol konuşun, ilgisini çekecek bir şeyler yapın, size yanaşmasını sağlayın.
oyuncak, top, veterinerlerde satılan kemirme çubukları gibi şeyler verirseniz ayakkabıları falan rahat bırakır muhtemelen.
eğer gerçek kemik verecekseniz asla pişmiş kemik vermeyin, kasaptan alıp çiğ olarak verin.
pişmiş kemik sertleşir ve çatallaşır.
tavuk, kuzu, dana hepsinin kemikleri için geçerli.
çiğneme sonucu kırıldığında hayvanın bağırsaklarını ve midesini delme ihtimali çok yüksek olur.
birlikte yürüyüş yapmak (tasmalı olarak) köpeklerle sahiplerini çok yakınlaştıran bir şeydir mesela.
günde 15 dakika bile yeter.
11 yıl önce bir terrier aldım. 17 yaşındaydım. önceden bir terrierim daha olmuştu ama bütün ihtiyaçlarıyla ben ilgilenmedim. istanbula yatılı gittim anneye kaldı vs.. öyle sevdim sadece..
neyse, sonra bu yeni arkadaşı alınca işler karıştı. herşeyiyle ilgilenmem gerekiyodu ama kendi başımın çaresine zor bakıyordum. neyse uzatmadan şunu diyeyim. çok hatalar yaptım, heryere işeyip duruyor diye kıçına tekme de attım. şimdi bakınca nasıl yaptım diyorum ama işte oldu...
şimdi 12 yaşında ve hala benimle ve çok mutlu. bilmeyenlere ilginç gelir belki ama köpek tarafından eğitildim..bizim koşullarımıza uyum sağlamalarını onlara dayatıyoruz. ama onların doğasında yere işemek veya masadan yemek yemek yanlış değil. biz onlardan bunu istediğimiz için, onlar da önce afallıyorlar, sonra yapmamalarını istediğimiz şeyi anlayıp ona göre davranıyorlar.. ama sonunda yapıyorlar ne istiyorsak.
yani , son olarak, böyle insanlar diye birşey de yok. sen en azından şuraya yazıp sormuşsun merak etmişsin, ben onu da yapamadım.
en güzeli, şimdiden bu bilinçlenme işine girişmen ve onu sevmen. bahçede olması da sorun değil. hatta bence daha iyi, bizim oralarda köylerde sokaklarda bahçelerde terrier dolu, sadece sıcak, rahat bir yeri olsun. ama sonradan eve alma gibi bir planın varsa tuvalet eğitiminde zorlanırsın..böyle..