
mayıs 1453 - kostantinpolis - surların iç tarafında olman gerek


tarih bilgisiyle alakalı bir soru değil bu bu olaya mantıksal çerçevede bakalım. en basit örnek matbaa 1450 yılında icat edilirken osmanlıya tam 277 yıl sonra geliyor. ayrıca zihniyet yapısı nedeniyse sadece islami eserlerin basılması için kullanılıyor. eğer geçmişe gidip matbaayı kısa bi sürede osmanlıya getirseydim bi şekilde böyle bi gücüm olsaydı yine koca bir toplumun kafa yapısını değiştiremeyeceğim için bu çabam boşa gitmiş olacaktı.


aha da kapandi zaman tüneli...


Geç kaldım ama neyse. Bence gidilmesi gereken zaman kanuni'nin tahta çıkmadan önceki zamanı olmalıydı diye düşünüyorum. Kanuni'yi tahta geçirmeyerek Osmanlı'nın o zamanki sınırlarını ve muhteşem hazinesini koruyup devletin Anadolu topraklarında yerleşmesini sağlayacaktık.


kanuni derken tek boyutlu dusunuyorsunuz.
bir de bu turden zaman olaylarinda su unutulur. siz bir degiskeni degistirdiginiz anda tum degiskenler degisecektir ve o andan sonra tamamen yeni bir gerceklik acilacaktir. yani sizin bildiginiz bilgiler size yarar saglamayacaktir.


eleştiride bulunacağım ama ne zamandır beri kanuni gibi osmanlı'ya en güzel dönemlerini yaşatan biri başarısız bir padişah olarak sayılmaya başlandı? fatih sultan mehmet döneminden sonra da osmanlı hazinesi büyük ölçüde tükenmişti, ama bu fatih'i başarısız mı yapar? hayır tabii ki.


hayley ile evlenen dostum, tabii ki bulunacaksın, ben yanlışımı düzelteyim başkasının varsa o da yanlışını düzeltsin.
Topkapı sarayında şu yazı vardır;
"Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Humayun benim mührümle mühürlensin." Bu vasiyet tutulmuştur. O tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi dolduramadığından, hazinenin kapısı daima Yavuz'un mührüyle mühürlenmiştir.
Topkapı sarayı , atatürk ün emriyle 1924 te müzeye dönüştürülünceye kadar da hazine yavuz un mührüyle mühürlenmiştir.
2. selim'in ölümünden sonra yaklaşık 400 yıl sürmüştür.
Yani Yavuz'un Mısır seferiyle ele geçirdiği hazineyi Kanuni, sefer yapmak için, üstelik hiçbir işe yaramayan seferler için harcamıştır. Bugün Avrupa ülkeleri, İsrail küçük toprak parçalarına sahip ancak başarılılar ve niye biliyor musun? Başarı sefer yapmak, yeni toprak katmak değildir devlete, başarı devleti güçlü yapmaktır. Osmanlı'nın o zamanki devlet yapısı ve nüfusuyla hiçbir şekilde idare edemeyeceği toprakları fethetti Kanuni.


tam da ipek yolunun değerini yitirdiği ve coğrafi keşiflerin yapılmaya başlandığı tarihte gidip saçma sapan yerleri fethedip halkını ve kaynaklarını sömürmekle başlayabilirdik. halkın erkek olanlarını milislere katıp etrafta egemen olabilirdik de. fethettiğimiz yerdeki tüm ayaklanmaları önceden bastırmak için komple yabancıların kökünü de kazısaydık şu an daha farklı bir yerde olurduk.
güçlü olmak çok çok tehlikelidir.
