cevap hırsızlıkmış. ilk önce benimde aklıma yatmıştı esasen. zira güveni kötüye kullanma değil adam fer'i zilyet olmuyor çünkü. ama dolandırıcılık da güzel güzel göz kırpıyor sanki. sonuçta zor durumda olduğu söyleyerek mal sahibini aldatmış olmuyor mu?
şimdi dolandırıcılık için aranan hile olaydakinden biraz daha farklı. bahsettiğin olayda bir yalan var. evet hile sayılabilir ama niteliği itibariyle bu yalan bildiğin basit bir yalan. dolandırıcılık için ustaca söylenmiş yalanlar sonucu ortaya çıkmış bir aldatma olmalıdır. hatta tabiri caizse dolandırıcı evveliyatında kafasında kurduğu senaryoyu adım adım tıpkı bir filmde oynarmış gibi oynamalı. eski kanuna da bakarsan dolandırıcılığın o senaryo kısmının ifadesini "desise" olarak görürsün zaten. yeni kanun da bu kısım biraz üstü örtülü olarak geçiliyor madde metni ve gerekçesinde ama yine de varlığını koruyor. dolandırıcılıkta bir entrika olacak, sergilenen bir parodi olacak. birbirini takip eden ayrıntılı yalanlar sahnelenecek ve bunun sonucundaki davranışlar ile karşıdaki kişinin iradesi sakatlanacak.
bahsettiğin olaydaki yalan bir senaryo ihtiyacı gerektirmeyecek kadar basit bir yalan. entrika yok. sahneye konan bir şey yok. adamın tek atımlık kurşunu var. onu atıyor ve malı alıyor.
şayet bu basit yalan / "oynanan senaryo", entrika ayrımını bir kaç yargıtay kararı ile pekiştirirsen daha iyi zihninde oturur.