daha felsefi açıdan yaklaşırsak olaya.
mutluluğu nasıl tanımlarsın?
ben bu dünyada öyle birşey görmedim
"Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır."
iyimser olmak lazım.
isteklerine bağlı, basit şeyler hayal ediyorsan mutlu olursun ama hedeflerin dağ aşıyorsa asla mutlu olamazsın. kısacası bu hayatta mutlu olmak istiyorsan olabildiğince küçük düşün.
huzurla mutluluk doğru orantılıdır. eğer bir kişi ile veya mekan ile huzursuzluğun varsa mutlu olamazsın. mutlu olmak uzun süreli birşeydir, sevinmek gibi değildir.
mesela bana göre istanbul'da mutlu olunmaz. çünkü huzuru bulamazsın. gibi. benim kıstasım sessizlik, doğaya kolay erişilebilirlik, istediğim zaman kaçabilme hissi, okumaktan zevk aldığım kitaplar ve güzel bir manzaradır.
mutluluğun başarı, para, kariyer gibi şeylerle alakası yoktur bence (hep bunlar kişisel), çünkü hırs mutluluğu ezer. yani içten içe huzursuzluk yaratır yarış halinde olmak. kimisi bundan mutluluk duyar, o da değişik bir bakış açısı.
kendinden sevdiklerinden baslayarak butun insanlari canlilari affederek bence ichuzur yolunda ilk adim atilir, diger saydigin seyler de bunu mutluluga donusturur.
istediğin sevdiğin işi yaparak-bölümü okuyarak
sevdiğin işi yapıyorsan, sevdiğin kişilerle berabersen, bi de ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde para kazanıyorsan mutlusundur bence.
beklenti meselesi önemli. beklentiler (özellikle insanlardan) yüksek tutulmayarak en azından bir şans yaratılabilir bence. sürekli bir şeylerin beklentisi ve çabası içinde olursan o şey gerçekleştiğinde hissettiğin sadece rahatlama olur, ama beklemediğin güzel şeyler seni şaşırtabilir, heyecanlandırabilir, ve mutlu edebilir. küçük şeylerden mutlu olmak da yine buradan geliyor bence.
düşünce yapını değiştirerek. neyi dilersen onu çekersin hayatına -çekim yasası. mutluluk insanın kendisinde başlar.
thracian +1 hem ic huzuru hem de cevre huzuru