Biraz vurgu katarak söylersen belki olur. Mesela bilmiyorumu i don't know that diyerek, bilmemi de daha böyle salaş bir tavırla i don't know diyerek anlatabilirsin gibime geliyor. Ama yabancı anlar mı bilmiyorum.
Bilmemde daha bir kayıtsızlık var gibi.
bilmem,inanmam,sevmem, bunlar daha çok geniş zaman kipine ait gibi, diğerleri daha çok şimdiki zaman. konu hakkında bilgim yok tamamen sallıyorum
bilmem- daha kesin bir anlamı var, ayrıca present tense.
bilmiyorum da continuous present tense.
anlasın artık daha napıcaksın? bize kimse perfect tense i böyle anlatmıyo.
bilmem, bilmediğimiz bir durumda verdiğimiz kayıtsız bir cevap. omuz silkme hareketi canlandırın gözünüzde.
bilmiyorum ise, bu sorunun cevabı bende yok demek. daha net. tavır içermiyor.
ingilizcesini tam bilemeyeceğim ama je sais pas ve je ne sais pas farkı gibi bu. fransızcası varsa böyle deneyin bir de.
inanmam - inanmiyorum ornegini genis zaman - simdiki zaman uzerinde soyle anlatabilirsin belki. inanmam genel bir durumu belirtir: "ben o adamin soylediklerine inanmam", "van golu canavarina inanmam" gibi. inanmiyorum ise anlik bir durum icin kullanilabilir: "bu dedigine inanmiyorum" gibi. ama bu "hic bir dedigine inanmam" ya da "daha onceden de bu dedigine inanmamistim" anlamina gelmek zorunda degil.
fekat bununla birlikte Turkcede de Ingilizcede oldugu gibi simdiki zaman sik sik genis zaman yerine kullanildigindan genel bir durum icin de "inanmiyorum" kelimesi kullaniliyor. Hatta genis zamandan daha cok kullaniliyor. Tersinden bakarsak ozel bir durum icin "inanmam" kelimesi daha az kullanilir, ama onun da ayni sekilde kullanildigi oluyor :)
kisaca i dont believe - i am not believing diyebilirsin ama ne kadar aciklayici olur, orasi muamma.
bilmem, inanmam ve sevmem geniş zamandır. bilmiyorum, inanmıyorum ve sevmiyorum da şimdiki zamandır. bir de "fiillerde zaman kayması" vardır. mesela gelecekte olacak bir şeyi şimdiki zamanda söyleriz. "gelecek yıl oraya geliyorum" gibi. geniş zaman olması gerekip de şimdiki zamanda söylediğimiz şeyler bundandır. "okula giderim" yerine "okula gidiyorum" deriz.
ingilizcede de vardır bu, mesela "i'm not doing this", "bunu yapmayacağım" veya "he won't wake up", "uyanmıyor" manasına gelebilir.
işte sorun şu ki "bilmiyorum" şimdiki zaman gibi görünse de geniş zaman anlamında kullanıyoruz yani bilmem de bilmiyorum da ingilizceye her türlü I don't know olarak çevriliyo. bazı fiiller şimdiki zamanda kullanılmıyo biliyosunuz ingilizce'de. düşündüm de inanmam derken daha önce yaşanmış bi tecrübe var sanki, hani ben onun söylediklerine inanmam derken sanki daha önce yalan söylemiş de o kişi bi daha inanmam gibi bi şey çıkabiliyo. bunu anlatırken bi de arkadaşa dedim ki "ya anadilini öğretmek çok zormuş" o da "I know" dedi daha önce denemiş zaten mesleği o. öğretmen. yani -off anadili öğretmek ne zormuş ya, -bilirim. der gibi. karışık ya kesin de bi açıklaması yok sanırım bi kaç durumu karıştırıp anlatmaya çalışıcam artık : )
o zaman asıl sorun; bizim dilin belli kurallara bağlı olsa da çok kolay eğilip bükülebildiği için pekçok durumda yabancı dile birebir aktarılamaması diyelim. o zaman yapacak bi şey de yok.
İki dil arasındaki gramer farklılıklarından dolayı açıklaması çok zor bi konu.
Bilmem- Dunno
Bilmiyorum- I dont know diye geçir gitsin ya. Anlamıyosada fazla sorgulamasın.
buna zaman kayması denmiyor mu ?
Neyse onu siktir edelim de.
İnanmam deyince sanki böyle daha önyargılı bişey var. Yani birine "sana inanmıyorum" deyince bi şekilde inanma ihtimalimiz de var. Ama "sana inanmam" diyosan naparsa yapsın, inanmıcaz yani öyle eminiz kendimizden. Bu bence diğerleri için de geçerli bilmem / bilmiyorum dışında.
Bilmem ve bilmiyorum arasında da vurgu kısmını hesaba katmazsak bi fark olduğunu düşünmüyorum. Yani söyleyiş vurgumuza göre arada fark beliriyor bu iki sözcükte sanki.
Bilmiyorum, i dont know,
digeri İ wouldnt know.
Lan cok zekiyim kahretsin.