Diğer sporlara göre ne kadar tehlikeli?
Karların içinde yaşıyorum, daha hiç denemedim. Bir yerlerimi kırmaktan çok tırsarım. (korkmuyorum tırsıyorum)
Bu sporu korkusuz mu yapmak gerekiyor? Bir de başlangıç seviyesinden başlayan dersler veriliyor. Bunlar çok az riskli şeyler mi?
Bir de bu spor sıkıcı mı? Bir sürü bekleme mi var? Kıyafetleri kiralama, teleferik bekleme vs...
Kayak ile bildiklerinizi paylaşın işte...
Kayak ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum da, arkadaşım kayak da kayak diye her hafta dağlara çıkıyor. Sıkıcı olsa yapmazdı herhalde.
bence güzel bir spor, bilinçli yaparsan sakatlanma ihtimalin de çok çok az. ayrıca başlangıç seviyesini öğrenmek gerçekten çok kolay, 1-2 gün içinde tek başına kayacak seviyeye geliyorsun. mesela bir arkadaşa öğretmiştim, 2 saat sonra en tepeden inmeyi başardı.
bunun dışında çok korkak veya yeteneksiz birisiyle sıkıntı olabilir onun dışında 60 yaşında dedeler bile öğreniyor. kaymak güzel bir duygu, biraz daha ilerletirsen başlangıç seviyesinden çok daha zevkli olduğunu göreceksin.
ekipman kiralamak da kolay, zaten oteller sistemlerini buna göre kurmuş. ilk seferde ne nasıl olacak bilmediğin için biraz kafan karışabilir ama yoksa 10 dakikalık bir iş. telefrikte bekleme tamamen gittiğin sezona ve yere bağlı. abartılacak bir tarafı da yok.
kesinlikle kaymayı öğrenmeni tavsiye ederim. yılda 1 kez kayak tatiline çıkarsın, hayatında farklılık olur.
birkaç gün boyunca düşüp durmuştum ilk denediğimde, gerçi son oldu ya neyse. kamp gibi bir yerdeydik, etrafımdaki herkes öğrenme aşamasındaydı ve sıkıcıydı.
ama ne zaman kendimi kaptırdım alıştırma alanının dışında, böyle tepeden o zaman eğlendim. acayip güzel, heyecanlı bir şey bence. deneyin, öğrenme aşamasında en fazla karda yuvarlanırsınız biraz. cesaretiniz olmazsa da dağın tepesine çıkmayıverirsiniz.
hiç kayak bilmeyen halimle okulla uludağ gezisine gitmiştim. ikisinde de en tepeden aşağıya kayabildim kendi başıma. ha dersen ki düşmedin mi, evet düştüm, hem de 20-30 kere. ama bir şey olmuyor karda yuvarlanıyorsun.
erzurumluyum, dayım dedeman otelinde çalışıyordu, kış mevsiminde gittiğinde mutlaka kayak yapar. normalde bu adam öyle sportif, hareketli bi insan değil. ben de gittiğimde yerli/yabancı turistlerin şen şakrak kayak yaptığını, dağ otellerinin enfes atmosferini görünce anladım ki mesele gerçekten güzel. ben de sporla içli dışlı değilim, 5 dk koşmaya gelemem hatta ama kayak kadar hiçbir şeye özenmedim.
kolay zor dersen, adil bir yargılama olmasa da şöyle söyleyeyim; çoluk çocuk (avrupalının çocuğu) vızır vızır kayıyor.
kayak güzel bir spor, şehrin kirli havasından bir kaçış...
başlangıç dersleri dediğiniz şeylerde risk yok.
düz bir pistte önce kayak üzerinde denge kurmayı, sağa sola dönmeyi ve nihayetinde durabilmeyi öğretirler.
öğrenciler yemekhane sırası gibi peşpeşe dizilir, en önde ve en arkada birer hoca olurken bir tane de serbest kayan hoca olur. Gruptan biri düşerse kaldırılır ve kaymaya devam edilir.
durmayı ve dönmeyi öğrendikten sonra gerisi size kalmış. zirveden aşağı bırakabilirsiniz kendinizi.
yamaçtan inilecekse "slalom" yapılır.
yamaçlarda dümdüz kaymaya kalkarsanız hızınızı kontrol edemez, ya birilerine çarparsınız ya da yuvarlanırsınız.
ağırlık ayarı iyi yapılmış bir kayakla kayarken düşmekten korkmamak lazım.
çünkü kayaklar; siz düştüğünüz zaman ayağınızdan atacak şekilde olmalı.
kiraladığınız zaman mutlaka ayarlarını kontrol ettirin, size uygun olduklarından emin olun.
asla sıkıcı değil.
bir sürü bekleme yok. teleferik/gondol dediğimiz şey zaten devridaim yapar. gelirsiniz, binersiniz ve gidersiniz.
o gün şansınıza, çok yoğun bir günse beş dakika beklersiniz. kıyafet olayı marketten alışveriş yapmak gibi birşey. yani en fazla ne kadar sürebilir ki?
ek olarak:
pistteki buzlanma ve taşlardan kaçmak lazım. taşlar kayağınızı çizer, tutar ve dengenizi kaybettirir. buzlarda kayağın kontrolü zordur.
ezilmemiş karda kaymak pistlerde kaymaya nazaran çok daha zevklidir fakat acemi ve orta seviyelerdekilerin uzak durması gereken bir şeydir.
son olarak; imkanınız varsa mutlaka gidin. aksi takdirde çok şey kaçırmış olursunuz.
snowboard candır.
Yazacaklarım tamamen kartepe ile ilgili.
1-kesinlikle ders alarak başla,oradaki en kolay pist gerçekten çok kolay.bir kaç dersten sonra sıkıntı çekmeden kayabilirsin.
2-Kayak vucüdü çok zorlayan bir spor.Özellikle ilk başlarda yavaşlamak için sürekli kar sapanı yapacağını düşünürsek ki bu da kayakların ön kısmını birbirine yaklaştırmak diyebiliriz, işte bunu çok yaparsan kasıkların çok ağrıyor, bunun dışında dizlerine de çok fazla yük biniyor.
3-Kartepe'de en kolay pistte ben usta oldum artık her yerde kayarım dedikten sonra lifte çıkıp asıl piste vardığında, çok zorlanacaksın.Çok dik gelecek ve aşağıya inmek için sürekli bir sağa bir sola dönmek zorunda kalacaksın.bu da ilk başlarda aşırı yorucu bir iş.
4-En büyük tehlike başka bir kayakçı ile çarpışmadır.Yoksa ben son gittiğimde 2 3 saat içinde abartmadan söyleyeyim 50 kere düştüm neredeyse ama hep kar üstüne düştüm ve hep te sol bacağım zayıf olduğu için dönüş sonrası sağ tarafıma düştüm.kıçımda bi kaç morluk oldu o kadar.kayarken şöyle bir şey oldu.en sol taraftan sağa dönmek için manevra yaptım ve arkadan kaaaaarrrrddeeeeeşşş diye bi ses geldi.adam pro belli ki benim sağ sol yaparak inmeye çalıştığım yeri dümdüz aşırı hızla iniyormuş bana çarpmamak için kendini yere attı.çarpışsaydık çok fena olabilirdi.
5-kayak kirası 40-50-60 lira arasında gidip geliyo
üstbaş kirası yine bi 50 lira
dolap kirası 30 lira ama 10 lirasını anahtarı verince alıosun
birgünlük sınırsız skipass 85 lira
orada yemek yersen de en az bi 20 lira
ders ücretini bilmiyorum
6-Kartepeye gideceksen sabah 8buçukta orda ol üstünü başını kirala kayaklarını al saat 9 da lift açılınca başla hemen.öğleden sonra pistin ortasında kotla falan gezen tipler göreceksin.gerçekten boku çıkmaya başladı.liftin önünde 10 kayakçı sıra bekliyosa belki 50 60 kişi gezmeye gider gibi bekler oldu oralarda.
Özetle: tekniğini sağlam öğrenirsen aşırı zevkli o kadar zevkli ki başka hiç bir şeyde o hazzı alamazsın :)